✖40.Bölüm✖

890 85 149
                                    

Varlığımı belli edeyim dedimm. Tabii biraz geç bir saatte dedim bunu zjxbxbcncn
03.36

Keyifli okumalaar🥂

Kollarını bağdaştırıp küçük çocuk azarlar gibi bize bakan HongJoong'un mürettebat üzerinde nasıl otorite kurabildiğini bir kez daha anlamıştım.

O bakışların hedefi olmak sizin onun otoritesini kabul etmeniz için yeterliydi. Bakışlarıyla oracıkta can vermenizi sağlayabilirdi.

"Hadi o illegal ve emirlerden muaf biri, peki siz?"

Bakışların hedefi olmaktan kurtulduğumda derin bir nefes aldım. Şimdilik bu kadar stresin bana yeteceğini düşündü sanırım. Sağ olsun..

HongJoong dün geceki küçük sayılmayan aksiyonumuzdan tabii ki haberdar olmuştu ve bu hoşuna gitmemişti. Aslında herkes haberdardı. Yaz ayında adanın bir gecede karla kaplandığını gören herkes dün geceden haberdardı. Dün gece bir şeyler olmuştu.

En azından kendimle ilgili yeni keşiflerim olmuştu. Öfke halinde saçtığım enerji kalıcı bir kar oluşturuyordu. Yaşasın!

Peki bu bilgiyi nereme koyayım ben?

"İkinci kaptansın ve emirlerime itaatsizlik mi ediyorsun!?"

HongJoong oldukça sinirliydi ve anladığım kadarıyla bu San ve SeongHwa'yı pek etkilemiyordu. Burada tek etkilenen bendim! O ikisi boş gözlerle kaptanlarına bakıyorlardı.

Duygularını belli etmeyen iki kütüğe bir şeyler mi anlatmaya çalışıyorsun HongJoon? İnan bana kütük seni daha fazla dinlerdi.

Kendisine cevap vermeyen SeongHwa'nın yakasını kavradı ve kendine çekti. SeongHwa, bunu beklemediği için ve canı yandığı için küçük bir inleme bıraktı.

Bu tabii ki HongJoong'un umurunda olmadı. Çünkü o, SeongHwa'nın yaralandığını bilmiyordu!

"HongJoong! Ne yapıyorsun!?"

Onun bu hamlesiyle ses tonuma engel olamadan ona bağırmış bulundum. SeongHwa'nın yarası hayati derecede ciddiydi. Öyle ki onu tek seferde iyileştirememiştim. Hala taze bir yaraya sahipti.

SeongHwa acıyla buruşturduğu yüzünü HongJoong'un görmemesi için eğerken HongJoong bunu yanlış anlayıp daha fazla sarsmıştı onu. SeongHwa'nın bir eli, yakasına yapışmış olan HongJoong'un elini kavradı.

Bunun böyle gidemeyeceğini anlayıp hızla HongJoong'un omuzunu sertçe ittim. Bu onu etkilememişti tabii ki. O hala, kendisine saygısızlık yaptığını düşündüğü SeongHwa'ya dişerini sıkarak, sertçe bakıyordu.

"Ya! HongJoong! Bırak onu hemen!"

Denizden bir miktar suyu alıp HongJoong'un başından aşağı boşalttım. Bu SeongHwa'yı da birazcık ıslatmıştı ancak sonuca bakalım. HongJoong aniden sırılsıklam olmanın şokuyla SeongHwa'dan ayrılmıştı.

Öldürücü bakışlar bu sefer beni buldu tabii..

"SeongHwa yaralı, ona bu şekilde davranamazsın."

Bunu bilmediğini bildiğim için yumuşak bir sesle durumu özetledim. Bu sırada olaya dahil olmayan San, serbest kalan SeongHwa'ya iyi olup olmadığını soruyordu. SeongHwa küçük bir baş sallamayla onayladı onu. Şu tedavi işi bir an önce tamamen bitse iyi olacaktı.

"Yaralı mı? Bir de yaralandın ve bunu saklamaya mı çalıştın!?"

Yeniden SeongHwa'ya doğru hareketlenen HongJoong'un önüne geçtim. Bu anlamsız siniri de neydi? Sadece emire itaatsizlik yüzünden miydi?

Pirate King // ATEEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin