Evden içeri girince beni göğsüne yaslayıp sıkı sıkı sarıldı, sonrada kafamı kaldırıp sabahtan beri bu anı bekliyormuşçasına, soluksuz kalana kadar öptü.
— Canım, istediğim kadar içeyim ya da sen de iç önemli değil, bu kapıdan gelinliğinle girmeden ben sana dokunmam. İnsanlar hayatları boyunca hatalar yaparlar, önemli olan o hataları tekrarlamamak.
Ben seni çok seviyorum ama sevgimden daha büyük saygım var ve sana çok değer veriyorum. Senin, kendini kötü hissetmene sebep olacak bir şey asla yapmam, diyemiyorum çünkü insanım yine hata yapabilirim ama yapmamak için azami çaba sarfedeceğim. Bunu yaparken de millet ne der diye değil, sen ne hissedersin diyerek yapacağım.
O yüzden sevgili olduk diye, lütfen hakkımdaki düşüncelerin değişmesin, dedi alnını alnıma dayarken.— Ferzan, ben teknede, abime dediğim gibi sana güveniyorum. Güvenmediğim kendimim, deyince yüzünde beliren gülümseme tam fotoğraflıktı. Egosu yine tavan yapmıştı.
— O kadar mı dayanılmazım, dedi her zamanki ukalalığıyla.
— Hı hı evet! O kadar dayanılmazsın ki ben ölümlü fani, bu dayanılmazlık karşısında savunmasız kalıyorum! Ferzan sen hayatımda tanıdığım en ukala insansın, dedim bana cevap veremeden telefonu çaldı. Gözlerimin içine bakarak telefonu açtı;
— Efendim Ceyhun...
Onlar yemek yerken güvenlik şefi ve ekibi eş zamanlı olarak Gürsoyların işyeri ve evine girmişti.
Kısa sürede, ofisteki tüm bilgisayar ve dosyaların kopyası alınmış, kilitli ne kadar kasa varsa açılmıştı. Hiçbirinde, doğru düzgün ne bir belge ne de evrak vardı. Ev zaten sıfıra sıfır elde var sıfırdı. Sadece evde bir banka kasasına ait anahtar bulunmuştu.
Hasan yanında getirdiği, kopyalama cihazıyla anahtarın kalıbını aldı. Diş hekimlerinin kullandığı kalıp alma tekniğine benziyordu. Anahtarı yerine bırakırken, kasanın gizli bölmesinde bir bilgi depolama aygıtı (harici hard disk) buldu. İçindeki tüm verileri silerek yanında getirdiği minik laptopa kopyaladı.
Anahtarın açtığı kasa ile ilgili bilgileri, mali verilerinden bulacak ve kasaya girmek için plan yapacaktı...
— ...
Karşıdan gelen sesleri ve konuşmaları duyamıyordum.
— Tamam, buluşma noktasında görüşürüz, deyip telefonu kapattı. Yüzüme baktı.
— Tüm kapıları kilitle. Odama çık, içerden kapıyı kilitle ve ben gelene kadarda o odadan dışarı çıkma, dedi ve beni öpüp evden çıktı. Ben de korkuyla dediklerini yaptım. Yine neler dönüyordu?..
Güvenli nokta, eski komiser Hasan'a ait, deniz kenarında bir balıkçı barınağıydı. Bulunduğu yer oldukça ıssızdı. Kimsenin onları bulamayacağından adı gibi emindi.
Barınağa ulaştığında saat epeyce geç olmuştu. Gürsoyların düğünü tam gaz devam ediyordu. Eğlencenin dibine vuruyorlar, kendilerince zaferlerini kutluyorlardı. Öyle ya eski eşin adını kirletip, oğullarını aklamışlardı. Başlarına geleceklerden daha haberleri yoktu.
Bu sırada ıssız koyda genç adam ve ekibi buldukları dosya özellikle de depolama aygıtını inceliyorlardı. İçindekileri görünce, genç adamın beti benzi attı. Eski komiser ve güvenlik şefi ise nereye bakacaklarını şaşırdılar.
Genç kadının banyo yaparken videoları, odada giyinip, soyunurken çekilmiş görüntüleri vardı. Ağzı açık kaldı. Bir adam daha ne kadar şerefsiz olabilir diye düşündü. Dibi gördüğünü düşünürken, şimdi ki karısı eski nişanlısı olan kadınla olan yatak görüntülerini gördü, inanamadı. Bu görüntülerin benzerleri, onlarca farklı kandınla da vardı. Açtığı dosyalardan birinin içinden ise başkalarına ait görüntüler buldu. Kimisi tanıdık bildik iş adamlarıydı. Bunlarında şantaj için çekildiğini anladı. Eski komiser Hasan, yeni dosyadaki görüntülere bakarken, kendisini işten attıran amirinin görüntülerini görünce, buz kesti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK GELİN (TAMAMLANDI)
General FictionYasemin Çalışkan adı gibi çalışkan, akıllı 25 yaşında genç bir kadın. Evlendiği gece kocasını eski nişanlısıyla görüp düğününden arkasına bile bakmadan kaçan "Kaçak Gelin". Kaçışının ardından kendini bir tekne içinde Yunanistan'a doğru giderken bulu...