KAHVALTI

10.6K 864 122
                                    

"En kısa zamanda şirkete de bekliyorum", diyerek uğurladı babası. Mutlu olmuştum. İşimin başına dönebilecektim.

— Yarın babamlara gidelim mi?, diye sordum eve dönerken.

— Tabii ki gidelim sevgilim, özlemiştir babanlarda, dedi elimin üstünü öptü.

— Ben sabahtan giderim, dedim neşeyle.

— Tamam, ben seni işe giderken bırakırım, dedi gülümseyerek. Hemen halama mesaj attım. "Sabah kahvaltıya geleceğim. Gelirken ne getireyim?", diye. Cevabı gecikmedi.

"Sen gel yeter. Özledim kuzum", yazdı. Başımı arabanın koltuğuna yasladım ve hayatımda ilk defa geleceğe umutla baktım.

Sabah biraz geç kaldığımız doğrudur. Hep Ferzan yüzünden ama ben kesinlikle masumum. Bir de sanki olayın tek faili benmişim gibi;

— Of Yasemin sabah ki toplantıyı unutturdun bana. Bak aklımı alıyorsun kadın, diye söylenerek hazırlandı. Evden çıkarken, Tuvana aradı.

— Kanka ben şimdi eve döndüm de dönmesine ben Metehan'ı tutamıyorum. Tutturdu beni sizinkilerle tanıştır, diye. Annemleri de alacağım, akşama size geleceğiz. Babamdan değil ama öküz eniştemden çok çekiniyorum. Onunla tanışıştırırken yanımda olur musun? Abine öküz dedim ama sen de bilirsin aslını inkar edemiyor. Hele şimdi sen de yoksun ya hepten bana sardı, dedi oflayarak nefesini bırakırken.

— Tamam cano sakin. Ben şimdi evden çıkıyordum. Ferzan beni babamlara getiriyor. Sen de gel, önceden abimi hazırlayalım, dedim neşeyle.

— Tamamdır bacım, az dinleneyim, sizdeyim, dedi ve telefonu kapattı.

— Ooo besti buluşması ha!, dedi Ferzan hafif bir alaycılıkla.

— Hee sisler nihayet kavuşuyor. Hepinizin boyunu uzatacağız. Hoş senin boyun maşallah uzayacağı kadar uzamış ama olsun, dedim sırıtarak.

— Bak kulaklarım çınlarsa sizden bilirim, hemen eve damlarım, demedi deme, dedi burnumu sıkıp, gözlerimin içine bakarak.

— Damlamazsan hatırım kalır, dedim neşeyle kahkaha atarak.

— Deli kadın. Akşama gelirken ne istersin? Ne getireyim?, diye sordu arabayı çalıştırırken.

— Sen gel yeter aşkım. Ben sana özel tatlımdan yapacağım, dedim ellerimi çırparak.

— Hıım neymiş o?, diye sordu merakla.

— Söylemem, sürpriz, dedim başımı omzuna yaslayıp, yanağına küçük bir öpücük kondururken.

— Minik bir ipucu da mı yok?, diye sordu boynunu bükerek.

— Normalde vermezdim ama şimdi çok büyük bir şey beklersin, hayal kırıklığına uğrama. Sakızlı muhallebi yapacağım. Babam çok sever, özlemiştir, dedim acı bir sesle.

— Tamam güzelim, tamam. Ben de gelirken baklava alırım. Boş elle gelmek olmaz, dedi yumuşacık bir şekilde. Başımı salladım, akmak isteyen gözyaşlarımı geri göndermek için. Sonrasında yol boyu sessizliğe gömüldüm, elimde olmadan. Babamı düşündüm, boşanmak onu nasıl etkileyecekti acaba?

— Canım bu sokaktan giriyorduk değil mi?, diye sordu Ferzan. Muhtemelen laf olsun diye sormuştu. Beni daldığım derinliklerden çıkartmak için.

— Aslında sokağa hiç girmesende olur Ferzan. Ben yürürüm. Hem fırından taze simitte alırım. Babam çok sever, dedim hafifçe gülümseyerek.

— Ben seni beklerim, dedi arabayı fırının önünde park ederken.

— Beklemene hiç gerek yok ki. Bundan sonrası iki adım. Ben yürürüm, dedim omuzlarımı kaldırarak.

KAÇAK GELİN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin