Başım dik içeri girdiğimde Ferzan sinirli bir şekilde Meryem Hanımın yüzüne bakıyordu.
— Meryem, Fulden'i ara gelip seni alsın. Sonrası için istersen ev falan tutarız, dedi ciddi bir ifadeyle.
— Babam beni hayatta Fulden'de ya da başka bir arkadaşımda bırakmaz. Yapma gözünü seveyim bir tek burada kalmama izin verir, dedi yalvarırcasına.
— Meryem! Burası Yasemin'in evi. Hem sen buranın adresini nasıl buldun?, diye üzerine yürüdü tüm siniriyle.
— Pelin'den öğrendim. Taşındığını bilmediğim için bizim eve gittim. Orada seni bulamayınca Pelin'i aradım, o söyledi, dedi sakin bir şekilde.
— Adresimi verdi ama evlendiğimi söylemedi öyle mi?, diye sordu Ferzan alayla.
— Söylemediysen demek ki, deyince Meryem Hanım artık devreye girme zamanımın geldiğini anladım. Yaptığım aptallıklar sonucunda evliliğimi çıkmaza sokmama ramak kalmıştı.
— Evlendiğimiz bilinmesin diye ben istedim, Meryem Hanım. Ferzan'da buna saygı gösterdi. Şirkette çalışmak istediğim için kimsenin bilmesine gerek yok diye düşündüm. Çalıştığım yere kendi bileğimin hakkıyla geldim, kocamın soyadıyla değil ama görüyorum ki söylememekle hata etmişim. Bugünden itibaren tüm gazetelerde evlendiğimizi göreceğinize emin olabilirsiniz, dedim kollarımı göğsümde kavuştururken.
— Böylesi güçlü bir adamla evleniyorsunuz ve bilinmesin istiyorsunuz, kendinize ne kadar çok güveniyorsunuz, dedi alaycı bir tavırla.
— Birilerinin ya da Borak soyadının ardına saklanmak istemediğim için evliliğimiz bilinsin istemedim. Ferzan'ın maddi değil, manevi gücü beni ilgilendirdiği için de ilişki durumumuzun duyulmasını umursamadım. Şimdi kahvenizi bitirdiyseniz eğer, gitmenizi rica ediyorum, dedim kendimden çok emin.
— Hahahaha! Kimin evinden kimi kovuyorsun sen, diyerek hiddetle ayağa kalktı. Tüm soğukkanlılığımla;
— Estağfurullah, kovmak çok kaba bir tabir. Ben siz uzun yoldan gelmişsiniz, dinlenmek isterseniz diye düşünerek söyledim. Üstelik ben kendi evimdeyim, umarım siz nerede olduğunuzun farkındasınızdır, dedim sinirlerim alınmışçasına sakin bir şekilde. Sakinliğim onu daha da çok kızdırmış olsa gerek;
— Kocamı ayartıp, elimden aldın pis f.h.şe, diyerek üzerime atılmaya kalktı. Ben bir adım geri giderken Ferzan araya girdi ve;
— Meryem kendine gel. Biz Yasemin'le seninle boşandıktan altı ay sonra tanıştık. İyice saçmalamaya başladın. Bence sen yavaş yavaş git yoksa babanı aramak zorunda kalacağım, dedi Ferzan sinirli bir şekilde. Kadının bakışlarına yerleşen hayal kırıklığı ve çaresizlik beni üzse de buraya gelmesi bile bence abesle iştigaldi.
— Be ben inan gidecek başka yerim olsa sana gelmezdim. Haklısın hata etmişim. Özür dilerim. Beni kimsenin almasına gerek yok, bir taksi çağırsanız yeter, dedi üzgün bir şekilde. Ferzan taksi durağını ararken, ben geride durdum.
— Biz mutlu olamadık, umarım siz olursunuz, deyip kapıya gitti. Cevap dahi vermedim. Ferzan da peşinden gitti. Arkalarından gitmedim. Kocama güveniyordum, bence şu anda önemli olan tek şey de buydu. Ferzan'ın onu yalnızken kesin bir dille uyaracağına emin, çalan telefonumu açtım...
— Buraya neden geldiğini biliyorum. Onu merak ettiğin için geldin. Bir daha kesinlikle böyle bir şey istemiyorum Meryem, diye sert bir dille bir kez daha eski eşini uyardı genç adam.
— Neden biz olamadık Ferzan?, diye sordu genç kadın üzüntüyle.
— Çünkü Meryem, biz çok farklıydık. En başından beri. Sen bana evrilmeye çalıştın çalışmasına ama olmadı. Yanlış birisine dönüştün, dedi genç adam acı bir sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK GELİN (TAMAMLANDI)
General FictionYasemin Çalışkan adı gibi çalışkan, akıllı 25 yaşında genç bir kadın. Evlendiği gece kocasını eski nişanlısıyla görüp düğününden arkasına bile bakmadan kaçan "Kaçak Gelin". Kaçışının ardından kendini bir tekne içinde Yunanistan'a doğru giderken bulu...