ACI GERÇEKLER

16K 1.1K 204
                                    

Tabii o içki şişede durduğu gibi durmuyormuş maalesef. Günlerdir yaşadığım stres ve üzüntüyü, kadehlere gömdüğümü sanırken ben, aslında deve kuşu misali sadece başımı kuma gömüyormuşum.

Bunu gecenin sonunda ayağa kalkınca çok net anladım. Yer ayağımın altından kaçıyordu. Metehan, belimden beni tutup, destek olmasa çoktan yeri boylamıştım. Dilim dolanıyor, ayaklarımı kontrol edemiyordum.

Yol boyu yarı güldüm, yarı ağladım. Siyah eyelinerım yüzümün her yerine yol yaparken, ben içimdekileri Metehan'a anlatmaya çalışıyordum.

— Feyyaz'ın nesijini sevdijm kii been?

— Yasemin, kapılmışsın arkadaşım boşver...

— Nesijne kapıldım lan ben o herifijn. Ferzan Bej olsa eyvallah...

— Haa aklım Ferzan Beye kaydı diyosuun...

— Ne kayması ujtu ujtu...

— Yağmurdan kaçarken, doluya tutulmuş olursun, ne diyeyim. Bu arada, tekneye geldik kanka. İstersen bir suya atayım az kendine gelirsin...

— Yassah kardo yassah. Gece denise girjmek yassah...

— O nedenmiş?..

— Ferzan Bejler öyle buyurdular...

Genç kadın arkadaşının kollarında geldi marinaya. Ayakta zor duruyordu. Belli ki içkiyi fazla kaçırmıştı. Elinde olmadan sinirlendi genç adam. Onunla birlikte gitmediği için içinden kendine okkalı bir küfür savurdu.

Karaya inip, kızı çocuğun kollarından hırsla çıkarttı.

— Neden bu kadar içmesine göz yumdun, diyerek çocuğa çıkıştı. Sanki kız küçücük çocukmuş gibi.

— Anladığımda her şey için çok geçti. Ben misafirlerle ilgilenirken, o şişeleri uç uca eklemiş, dedi arkadaşı pişman olmuş bir şekilde.

— Ya ben buradayım ve sizi duyabiliyorum, dedi kız ağzını toparlamaya çalışırken. İki erkek aralarındaki kıza aynı anda dönüp baktılar. İşaret parmağı havada gözleri şaşı onlara bakıyordu. Hali hem çok komik hem de içler acısıydı.

— Bedenen evet de ruhun bence seni terk etmiş, dedi genç adam kızgın bir şekilde alay ederek. Arkadaşı istemsizce güldü.

— Getirdiğin için teşekkürler, bundan sonrasını ben hallederim, dedi ve kızı kucaklayıp, tekneye çıktı.

Tüm gün beraberlerdi. Kızın boğazından kestiğini hiç görmemişti ama ona rağmen kız kuş gibiydi. "Çok hareketli, yedikleri bile durmuyor", diye düşündü kızı aşağı kamarasına indirirken. Bu arada kız durmadan konuşuyordu.

— Ya beni bıraksanıza Ferzan Bey, ben kendim inerim, diye söyleniyordu galiba. Harflerin arasına karışan "j" lerden anladığı kadarıyla.

— Bu kafayla, merdivenlerden yuvarlanırsın sonra, dedi genç adam umursamaz görünmeye çalışarak.

Kamarasının önünde kızı yere indirdiğinde, genç kadın yalpalayınca sıkıca tuttu belinden. İşte ne olduysa o an oldu. Önce gözleri buluştu. Akmış ve gözlerinin çevresine bulaşmış makyajının gölgesinde, zümrüt tanecikleri gibi parlayan gözlerini görünce büyülenmiş gibi kaldı genç adam.

Genç kadın ise alkolden sislenmiş beyninde bir güneş gibi parlayan, kara elmaslara benzeyen gözlerine bakakaldı genç adamın. Bedenleri, birbirlerine doğru çekilirken, ikisinde de son kalan mantık kırıntıları karşı koymaya çalışıyordu. Bir tek öpücük bile her şeyi berbat ederdi. Sonuçta genç kadın hala evliydi ve böyle bir olay onu çok üzerdi.

KAÇAK GELİN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin