"Unutulmaz bu acı, dertli dertli çal kemancı... "
******
"Bu evde bir şeyi bulmak için takip cihazı takmam lazım amına koyayım." gözlerimi devirdim. Can ve Dağra ile tam bir haftadır evdeydik. Kavgaları, tartışmaları bitmiyordu. Akşam da içip içip gülüyorlardı. Dağra da ona benzemişti. Gelde sövme..
"Ne aradığını bilsem yardımcı olurum Can. Ev benim evim sonuçta.." Can yüzünü buruşturdu.
"Çakmak nerede?"
"Ne çakmağı?"
"Götümü tutuşturcam yavrum, şu uzun, mutfak çakmaklarından. Ne çakmağı olabilir Dağra!"
"Bana yavrum dersen ağzını dağıtırım demedim mi? Her gün uyarıyorum seni."
"Ayla güzelim şu sevgilini uyar. Ben herkese yavrum derim alışsın."
"Ya tamam. Ne kavga ediyorsunuz siz ya.. Valla gına geldi." dedim. Artık sinir oluyordum. Hayır sabahta, her akşam olduğu gibi iyi anlaşsanıza.. Yok abi, illa kavga edecekler.
"Ordan bakınca sokakta çakmak satanlara mı benziyorum? Ne süzüyorsun yarım saattir?"
"Dağra, saçlarına ne kullanıyorsun. Götümden daha parlak duruyorlar lan. Bende istiyorum. Bıyıklarıma kullanırım." alın işte. Konudan konuya geçiyorlardı. Ben ne kadar müdahele etmek zorunda kalsam da beni duymuyorlardı.
"Ayla'nın elleri değiyor YAVRUM. ondandır." bana bakıp göz kırpınca gözlerimi kaçırdım. Utanmıştım.
"Iyy şu aşkınız beni öldürecek. Aynı odada uyuduğunuzu kimseye söylemiyorum. Şşşt." Dağra yanındaki yastığı ayakta duran Can'a fırlattı.
"Sanane lan! Sevgili benim, sevgilim. Sen hayırdır? Özel mahremiyetimize giriyorsun?" güldüm. Çok atışmasalar, severek izliycem ama sonu hiç iyi yerlere gitmiyordu.
"Kapını kapatmayı öğren sende. Banane." omuz silkti.
"Tövbe bismillah. Allahım sabır ver." Dağra sabır çekmeye başlamışken bende Can'a kaçması için kaş göz yapıyordum.
"Ayrıca kapıyı kapatmaya müsait olamıyorsan, ben yay taktırırım. Param var Dağra Solmaz." benim gözlerim kocaman olurken Dağra çoktan kalkmış Can'ı kovalamaya başlamıştı. Can hızla dışarı çıktı. Dilini çıkardı.
"Gelme bu eve lan birdaha!"
"Aa çok ayıp Dağra Bey. Ev arkadaşınıza hiç öyle denmez. Ayla yavrumdan mahrum mu edeceksin beni?" Can hala dalga geçiyordu ve Dağra ciddi anlamda sinirlenmeye başlamıştı.
"Siktir git Can." kapıyı suratına çarpmıştı. Bir hafta boyunca bunlara nasıl katlandığımı anlamıyordum. Hayır Allah sabrı onlara değil bana vermişti.
"Çakmağı burda bunun. Ne sormuş o zaman?" güldüm. Can kesinlikle bilerek Dağra'ya sataşmıştı.
"Görmemiştir. Kör o kör." gidip Dağra'yı sakinleştirmek için omuzunu sıvazladım.
"Birkaç gün sonra konserim var." kafamı salladım. Bu da gideceğini gösteriyordu.
"Seni o sarhoşla evde bırakmak istemiyorum Ayla." gözlerimi kaçırdım.
"O bana zarar vermez Dağra. Görmüşsündür şu bir haftada. Elime bıçak bile aldırmadı."
"Olabilir. İçkiyi fazla kaçırır felan. Hala güvenmiyorum ona." arkadan gelen sese kafamı çevirdim.
"Duyuyorum hepsini ben!" Dağra gözlerini devirdi.
"Sana gelme demedim mi? Eve nasıl girdin?" yüzünü buruşturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞRA (TAMAMLANDI)
Fiksi PenggemarGeçmişin oyunları ile kirlenen iki aile, geleceğin getirdikleri ile tekrar bir araya gelir. Kader, iki tarafı da yakıp yıkarken, o yangından bir aşk doğar.. Üniversite öğrencisi Ayla, küçükken hayalleri için İstanbul'a okumaya gelir. Okuduğu ilk...