7.Voyvoda

1.1K 272 194
                                    

'Merak, bu dünyadaki ölümdür.' der yazar. Merak etmek ölüme adım adım gitmektir aslında. Onca şey varken dünyanın ötesini merak etmek, ölümü merak etmek, bizi ölüme getirecek geleceği merak etmek. Tüm bunlar yaşarken ölümü aramaktır.
Merak bu dünyanın ölümüdür.

Bir başka yazar ise şöyle söyler; 'Merak. Birine karşı ansızın merak duymaya başlarsınız, korkunç bir merak. Onu tanımak, onunla doğmak, dünyaya onunla yeniden gelmek istersiniz. Bu yüzden aşka en uzak cümle senden nefret ediyorum değil artık bilmek istemiyorumdur.'

Peki onun içindeki merak neyin nesiydi?

                  7. Voyvoda

Nefes alamıyordum.  Ensemde olan nefes buna izin vermiyordu. "Sesin çıkmıyor küçük yılan. Asiligin nereye kayboldu." dedi ellerini iki tarafımdan mutfak fayansına yaslarken. Boynumda olan kafası hiç olmadığı kadar rahatsız ediciydi.

"Hımm demek sebzeli tost yapıyorsun. Bana da yap." deyip rahatsızlığıma son verip kenara çekildi.

Mutfak fayansına kalçasını yaslayıp kollarını bağlayıp bana bakmaya başladı. Bu kadar mıydı? Bir şey yapmayacak mıydı? Peki. Tost yapardım elbette. Tekrardan malzeme almak için dolaba yönlendiğim de  bir anda elimden tuttu.

"Elini kesmişsin yılan." deyip parmağımı iki dudağının arasına almasıyla yanaklarım yanarken akan tüm kanım Emir'in iki dudağı arasında kalan parmağımda toplanmıştı. Küçük bir kesik olmalıydı. Çünkü hiçbir şey hissetmemiştim. Sanki her zaman bunu yapıyormuş gibi davranıyordu. Dudaklarının arasından çıkardığı parmağımı suya tutmuştu. Yanında bir kukla gibi beni yönlendirmesine izin vermiştim. Masadan aldığı peçeteyle elimi sarmış; "Tostumu yap hadi bekliyorum." demişti.

Gerçekten dengesiz herifin biriydi. Az önce ne yapıyordu şimdi ne. Onunla uğraşmak istemediğimden hiç umursamadan dediğini yapmaya koyuldum. O da mutfakta olan küçük masaya oturdu. Yaptığım tostları tabağa koyduktan sonra yanına da dolaptan turşu çıkardım. Ben de oturduktan sonra sessizce ikimizde tostumuzu yemeye başladık. Tostu bittikten sonra gözlerini dikip bana bakmaya başladı. Ona aldırmadan geri kalan tostumu yemek istedim ama olmadı. Çünkü bir anda elimden çekip tostu kendi yemeye başladı.

" Ne yaptığını zannediyorsun!" desem bile aldırmadan yemeye devam etmişti.

Geldiğinden beri o kadar sessizdi ki . Bu beni ürkütüyordu. Elimden yediğim şey alınınca çok asi olsam bile sessizdim ben de onun kadar. Onunla burada kalmak yerine odama gitmek için kalkınca kolumdan tutup geri yerime oturturdu.

"Benim dediğim okula gideceksin. Arkadaşın adı da her neyse onu da hallederiz. Beraber gidersiniz." demesiyle ağzım açık kalmıştı. Neden bu konu hakkında ısrarcı davranıyordu. Neden işime burnunu sokuyordu ki?

YILANLARIN EFENDİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin