Kor Ateşler
" Kimse umurumda değil küçüğüm ve sanırsam ispatım yeterliydi." deyip göz kırptıktan sonra ona gülümseyerek bakıp etrafa bakmamla çoğu kişinin bakışının bizde olduğunu farkettim.
Emir'in elinin bedenimden çekilmesiyle ona dönemeden Emir sırt üstü yere düşmüştü. Çünkü Emir'den zayıf olan birisi üstüne atlayıp yumruk atmıştı. Emir olayın şokunu atlattıktan sonra hırsla üstündeki kişiyi üstünden atıp üstüne çıkıp bir sefer o onu yumruklamaya başladı.
" Adi piç. İnsan böyle mi karşılanır?" derken durmuştu. Altta yatan genç; " Tamam yeter abi ya. Napayım seni çok özlemişim." demesiyle boş boş onlara baktım. Tanışıyorlar mıydı? Emir ayağa kalkıp elini daha yenin ki dövdüğü adama uzattı. " Gel buraya." deyip kaldırdıktan sonra sarılmışlardı. Aslında normal insanların yaptığı gibi. Ama onlar deyip bıkkın bir nefes verdim.
Ayrılınca Emir'e bakan gözlerimle dudağının kanamasını farkedip cebimdeki peçeteyi hemen çıkartıp ona yaklaşarak dudağına bastırdım. " Kanıyor." derken hafifçe orayı silmeye başladım. Bakışları bendeydi. " Yenge de hem güzel, hem de çok düşünceliymiş." diyen daha yenin ki adama baktım. Ona bakmamızla devam etti.
" Harikaydınız bu arada. Muhteşem dans ettiniz yenge. Valla bir gün bu oğlanın bir kıza vurulacağını biliyordum." demesiyle Emir dirseğini karnına geçirdi. " Kapa çeneni Fatih." diyen Emir Fatih'e sert bakıyordu. Ama Fatih bunu umursamadan elini bana uzatıp; " Yenge bunun tanıştıracağı yok ben Fatih." diyen adama baktım. Sarışın, Emir' den hafif kısa sempatik birisine benziyordu. Elimi uzatmayıp konuştum.
" Ben senin yengen falan değilim. Adım Yağmur." dememle bu sefer Emir'in sert bakışları beni buldu. Dudağında olan elimi elinin üzerine koyup indirip beni kendine çekti. " Daha yeni benim olduğunu kabul ettiğini zannediyordum." demesiyle dumur olmuştum. Ama zaten ben cevap vermeden Fatih atladı.
" Bende öyle düşünüyorum şahsen. O dans ve öpücükten sonra." demesiyle Emir'in göğsüne sığındım. Gerçekten rezil olmuştum. Şu an kızarmaya başlamış olmam da muhtemeldi. Emir Fatih'e sert bakışlar atarken tısladı. " O ağzını yamultmadan susmanı öneririm." demesiyle Fatih'in verdiği cevap ben olmasam üstüne atlamasını sağlardı. " Siz işi ortalık yerde pişirin. Suçlu ben oluyum. Ah ne alaka memleket."
" Elime geçersen sana ağız burun dalacağım Fatih. " diyen Emir'in tek engeli bendim. Fatih bu duymamazlağa yatıp; " Hadi gençler parti bizi bekliyor. " deyip neşeyle çıkışa yönelmişti.
Emir kafasını iki yana sallayıp; " Bu çocuk adam olmaz. Bir gün ölümü benim elimden olacak." derken belime sarılmış kafasını bana eğdirmişti. " Gidelim benim utangaç küçük yılanım." demesiyle dirseğimle hafifçe vurmuş ve onun yürümesine ayak uydurmuştum.
Dışarı çıkınca Fatih'i Emir'in arabasının kaputununa oturmuş vaziyette bulduk. Emir bu duruma sinirlenmiş olacak ki kükredi. " Kalk lan pezevenk oradan." dese bile Fatih daha çok yayılıp; " Niye hayatım ya. Hemen manita yaptın diye bu kaputun üstündeki sevişmelerimizi nasıl unutursun." demesiyle Emir beni bırakmış sertçe Fatih'e ilerlemeye başlamıştı.
" Sakın kaçma anladın mı?" derken sesi öfke saçıyordu. Ama Fatih hemen kaputun üstünden atlayıp sokağa doğru koşarken; " Partide görüşürüz hayatım." deyip kendini ilk faytona attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILANLARIN EFENDİSİ
Fiksi RemajaKader neydi? Önceden yazılan ve değişmeyecek olandı. Kaderin önüne ne geçebilirdi? Hiçbir şey geçemezdi. İşte bu hikayede de onların kaderleri onlar doğmadan kanla yazılmıştı. Oluk oluk kan kokan, nefret akan ve kin kusan bir kaderdi onları bekley...