Küçüğüm,
bugün uzaktan seni izlemenin ne kadar güzel
fakat bir o kadar da acımasız olduğunu
göğsüme inen şiddetli ağrı ile anladım.
Ve işte o an;
her okuduğum dizelerde aklıma düşen gözlerini
canlı canlı gördüğümde tekrar etti o anlamlı dizeler;
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Payı yok, apansız inen akşamdan,Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Seni anlatabilsem seni...Üşüyorum, kapama gözlerini...22. Tutunmak
Gördüğüm görüntü ile her geçen saniye öfkemin arttığını hissettim. Hemen yanımdaki Emir'in kolundan hırsımı almak için elimi ona geçirdim. Denizde boğulan kurtarıcına korkuyla sarılan biri gibi, düşecekken babasının elini tutan kız gibi..
Emir kolumu ona geçirdiğimi görünce elini belime koydu. Hatta eliyle belimi daha sıkı tutarak beni kendine iyice çekti. Karşımda gördüğüm manzaradan dolayı zaten donup kalmıştım. Selin ile Özgür'ün masaya gelmesiyle doğru orantılı bir şekilde Poyraz ve yanındaki sarışın kızda gelmişti. Gözlerimi Poyraz'dan alıp ellerime baktım. "İyi akşamlar." dedi beni öfkelendiren sesi.
"Hoş geldiniz." dedi Emir ondan beklenmeyecek bir sakinlikle.
"Tanıştırayım Asuman. Emir, Özgür, Selin ve" deyip yutkundu. Bakışlarım ona dönmesiyle Emir'in belimde olan ellerine daha da tutundum, sertçe. "Yağmur." deyip hepimizle tanıştırdı.
Ortamda müzik dışında sessizlik hakimken Poyraz'ın tanıştırması ile burukça gülümsedim. Ortamdaki oksijende fazlasıyla azalmıştı. Selin kulağıma yaklaştı. "İyi misin?" dedi endişeli sesiyle. O kadar kötü mü görünüyordum dışarıdan? Yüzüme bir gülümse yerleştirip 'Evet' anlamında kafamı salladım.
Asuman'ın sesiyle ona döndüm. "Çok yakışmışsınız." deyip Emir'le bana bakmasıyla kendi tükürüğümle boğulacaktım. Emir yavaşça sırtıma vurdu. "Sakin küçüğüm." dedi sadece benim duyabileceğim bir sesle.
Selin'in bir anda; "Onlar as-" diyen sesini dirsek atarak kestim. Neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyordum. Emir'den biraz uzaklaşıp derin bir nefes alırken gözler benim üzerimdeydi. Asuman Poyraz'a iyice sırnaşması ve kulağına bir şeyler söylemesi ile Poyraz keyifle gülümsedi. Daha fazla burada durmak istemiyordum.
"Dışarı çıkmalıyım."
Fısıltı şeklinde çıkan kelimeler Emir'in duymasına engel olmamıştı. Bana tuhaf bir şekilde bakan Emir diğerlerine belli etmeden 'Geliyoruz birazdan.' deyip beni hemen döndürdü. Yavaş adımlarla yürüyorduk çünkü benim hiç halim yoktu. Sanki her an düşebilirdim. Soğuk hava ile buluşan yüzüm gerildi ama harika hissettirdi. Emir beni hala düşebilme ihtimaline karşı tutuyordu.
"İyi misin?"
İyi miyim? Aslında ben çok acı görmüştüm böyle küçük oyunlar benim canımı yakmamalıydı. Olay gerçekten o kızla gelmesi miydi? Gerçekten beni şu an böylesine güçsüz bırakan şey Poyraz mıydı? Aslında bilmiyordum. Belki de durum Poyraz ile alakalı değildi. Belki de Poyraz'ın beni değerli gibi hissettirmesi olabilirdi. Şimdi değersiz gibi hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILANLARIN EFENDİSİ
Teen FictionKader neydi? Önceden yazılan ve değişmeyecek olandı. Kaderin önüne ne geçebilirdi? Hiçbir şey geçemezdi. İşte bu hikayede de onların kaderleri onlar doğmadan kanla yazılmıştı. Oluk oluk kan kokan, nefret akan ve kin kusan bir kaderdi onları bekley...