"Sevgili Küçüğüm;
Senden özür dilerim.
Senden çalınan her şey için özür dilerim.
Biliyorum beni ve bu yapılanları asla affetmeyeceksin.
Bunu bilerek yaşamak öyle zor ki, altında eziliyorum.
Keşke..
Keşke seninle farklı hayatlara sahip olabilseydik.
Keşke sana ve bana dayatılan bu acılar hiç gerçek olmasaydı.
Hatta keşke seni hiç tanımasaydım da bu kadar acı çekmeseydin.
Özür Dilerim..."
14. Yıkım
Kendime söz verdiğim gibi son gözyaşlarımı Poyraz'ın göğsünde akıtırken elleri yavaşça saçlarımı okşamaya başladı.
" Ağlama." diye tısladı öfkeli olduğu sesiyle.
Hiç istemesem bile bana güven veren kollardan yavaşça çıktım.Burnumu çekerken bir yandan da ona bakıyordum. Gözlerine öfkenin yanında anlamlandıramadığım bir duygu daha eşlik ediyordu. Sanki doğru cümleyi arar gibiydi. Elleri yavaşça saçlarıma dokundu. "Ne oldu orada? Neden kaçarak gittin? Hem de o şerefsizle." dedi sona doğru sertleşen sesiyle.
Anlatmalı mıydım? Kendimi sürekli çıkmazlarda buluyordum. Uzaklaşmamla saçlarımda olan elleri yanına düştü. Derin bir nefes alıp; " Emir bana kendini tanıttı." dedim.
Şüpheyle kısarak gözlerime baktı. Yutkundu. Emir' i iyi tanıyordu. "Ne yaptı?" dedi. Ne mi yapmıştı? Kanatlarımı kırmıştı. Öyle bir kanatmıştı ki. Geri iyileşir miydi kanatlarım bilmiyorum.
"O kız Ferda ile..." cümlemi tamamlayamadım. "Orada kalamazdım. Tek kurtuluşum oydu." dedim.
"O şerefsize öyle mi? Sana geldim Yağmur. Sen ne yaptın kaçtın? Biz hepimiz korktuk. Lan o güvenebileceğin son kişi." derken öfkeden kuduruyordu.
Ama benim takıldığım tek nokta 'hepimiz korktuk' derken Emir'den de mi bahsediyordu? Bu düşünceyle güldüm. Saçmalıktan başka bir şey değildi. Üstelik adi bir herifi düşünüyor olmakta benim için en büyük saçmalıktı.
"Sen burada olduğumu nasıl öğrendin?" dedim dediklerine takmamaya karar vererek.
Öfkeyle bana baktı. "O piç Emir'i arayıp keyfinin gayet yerinde olduğunu söyledi." deyip sustu. "Haklıymış da keyfin gayet yerinden bakıyorum da." diye tısladı.
Kerem vermişti adresi. Sonuç olarak istediğini elde etmişti. Emir'i sinir etmeyi başarmıştı. Beni koz olarak kullanmıştı. Zaten açıkça bunu belirtmemiş miydi? Pek de takılmamıştım. "Evet baksana mükemmelim." dedim ellerimle kendimi göstererek.
"O kadar mükemmelim ki dans bile edebilirim. Huzur saçıyor bak gözlerim. Kırmızı olduklarına bakma. Dökülen göz yaşlarıma da aldanma hepsi sahte çünkü. Zevk alıyorum acı çekmekten zaten ben. Hani böyle berbat falan görünüyorum ya bilerek yapıyorum hepsini."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILANLARIN EFENDİSİ
Teen FictionKader neydi? Önceden yazılan ve değişmeyecek olandı. Kaderin önüne ne geçebilirdi? Hiçbir şey geçemezdi. İşte bu hikayede de onların kaderleri onlar doğmadan kanla yazılmıştı. Oluk oluk kan kokan, nefret akan ve kin kusan bir kaderdi onları bekley...