2/38. Yeni Dönem
Sonsuza kadar böyle kalabileceğim kolların arasında huzur doluyken Emir'in parmakları sol kolumda dolaştı, dudakları yüzüme öpücükler bıraktı.
Benden anlatmamı beklerken son kez derin nefes aldım.
"Üç gün uyuduktan sonra uyandığımda küçük bir odadaydım. Daha odaya göz bile atamadım o geldi. Argun." Dudağımı dişledim. "Çok korktum Emir. Ama onun yanında olmaktan değil. Sana bir şey oldu düşüncesinden."
Tam dudağımın üstünden öptü beni Emir. Soluğunu iki dudağımın arasına bıraktı. Ve sonra usulca dudaklarını yanağıma çekti.
"O bana bir şey yapmadı. Sadece..."
"Sadece seni cezalandırmak acı çekmeni istiyordu. O olanlardan dolayı."
Göz yumduğum, engel olmaya çalışmadığım olaydan dolayı.
Geri çekilmek istedim. İzin verilmedi. Beni geren anılara iki cümleyle gelirken gerildim.
Emir bunu hissederken beni boynuna çekip, kokusuna boğdu. Saçlarımdan öptü. Yolunmaktan acıyan saçlarımdan."Gecenin bir yarısı gözlerimi kurşun sesleriyle açtım. Kalbim ilk defa bu seslere sevinirken senin geldiğini düşünmüştüm. Ama kısa sürede içerden gelen gürültüden sen olmadığını anladım."
"O adam o gece... Benim vurduğum adamın ikiz kardeşi abisini öldü zannedip beni Argun'dan kaçırdı."
Gözlerim kapandı. O anlar zihnimde birkez daha yaşanırken tırnaklarım Emir'in sırtına batırdım. "Ben kaçmak, kurtulmak...Ama yapamadım. Gücüm ona yetmedi."
Bedenimi hafiften bir titreme aldı. "Ben-beni yılan ve farelerin olduğu bir odaya kapattı." Kurduğum cümleyle Emir nefesi hızlandı, vücudu gerildi. "Korktum."
"Çok karanlıktı Emir. Gözlerimi kırpmadan saniyeleri sayarken çok korktum. O yılan bazen hareketlendikçe aklımı kaybedecek gibi hissettim."
"Duvarın dibine sığınırken etrafımda olan tenime dokunan farelere bile tepki veremedim. O yılanın bana gelmemesi için."
"O duvar dibinde deliler gibi kapının açılmasını bekledim. Kapı açılınca da bir şey farketmese sonum hep aynı olsa da. Bilemiyorum.... Bilemiyorum." deyip kafamı iki yana salladım. " O yılan tarafından ısırılmak daha korkunçtu. Bir kurşunla vurulma-"
"Susss!" Emir'in sert, öfke dolu sesiyle titremem biraz daha artarken ağlamaya başladım. Ama susamadım.
"O, o adam saçlarımı çok acıttı Karhan. Nefesimi kesip, beni dövdü..."
"Beni yerde sürükleyip, tekme attı."
"Sen gelmedin."
Yine... Yine onu suçlamıştım. Onun kendini suçladığını bile bile.
İkimizin dudaklarından da bir cümle dökülmeden hızla açılan kapıyla bütün her şeyin üzerine bir sünger çekilmiş oldu.
"Bulduk."
Poyraz'ın ilk cümlesi bu olurken bedenimi terk eden kollarla boşluğa düştüm. Bedenimi büyük bir soğukluk esir aldı.
"Nerede?" Emir'in cümlesi öfke kusuyordu.
"Mekana aldık abi." Kafasını sağa sola kıran Emir eliyle ensesini kaşırken dikkatlice onun tepkilerini seyredirken sedyenin başlığına iyice yaslanıp, çiçek pozisyonu aldım.
Gözleri tekrardan dolan odadaki kişilerde dolaşırken bana değmedi. Siyahlarını bir kez daha benden mahrum etti.
"Yağmur'u yalnız bırakmayın Selin ve Eylül. Fatih sende hastaneden ayrılmıyorsun. Kapıda koruma var zaten."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILANLARIN EFENDİSİ
Teen FictionKader neydi? Önceden yazılan ve değişmeyecek olandı. Kaderin önüne ne geçebilirdi? Hiçbir şey geçemezdi. İşte bu hikayede de onların kaderleri onlar doğmadan kanla yazılmıştı. Oluk oluk kan kokan, nefret akan ve kin kusan bir kaderdi onları bekley...