Majesteleri İle Tehlikeli Geceler [NOVEL ÇEVİRİ]

34. bölüm

“Hmm……. Majesteleri, öksürdünüz mü? "

Güneş zarif mor ipek perdeden parlıyordu.

Lyle ile yatakta dolaşan Medea tanıdık bir sesle uyandı ve gözlerini açtı.

Majesteleri, içeri girebilir miyim?

İzin verirseniz?

Medea'nın bakışları, beş veya altı kişinin dönmesine izin verecek geniş bir yatağın üzerinden hızla tarandı.

Dün Medea'nın göğsünü sabahlık eteğini emip emen Lyle, daha iyi ulaşmak ve onu mahvetmek için onu parçalamıştı…… Bir parça burada, başka bir parça orada. Parçalara ayrılmıştı. Yatağın yanında Lyle'ın attığı cüppeler ve pijamalar ... ... Sperm ve aşk izleri ...

"Hayır! İçeri giremezsin! Asla içeri girme! "

Medea kendine geldiğinde haykırdı; uzaktaki kapının üzerinden bir anlık sessizlik geçti.

Tamam, Majesteleri. Uzağa gitmeyeceğim, o yüzden bir şeye ihtiyacın olursa lütfen beni ara. "

Adrenalin vücudundan hızla geçerek onu tamamen uyandırmıştı. Hizmetçinin kapıdan çıktığını hisseden Medea rahat bir nefes aldı ve kimsenin onu bu şekilde görmesini istemediğini diledi ...

"Ne ..."

Medea dişlerini gıcırdattı ve beline sarılmış mutlu uyuyan Lyle'a baktı.

Neden o kadar enerjik! Ayrıca tekniği neden bu kadar iyi? - Ve ben asla reddetmedim! Orada…… Dört ya da beş kez değil, sekiz kez yaptın. O insan mı Bunu yapmasına rağmen vücudu harika.

Medea utanç içinde ürperdi ve Lyle'ın koluna tokat attı.

"Oye, siyasi bir toplantın var! Uyanmak!"

"Ummm ... ..."

Alçak inleyen sesi bile duymak çok hoştu, Medea tüyleri diken diken oldu. Medea, Lyle'ın kollarından ve göğsünden uzaklaşmaya çalıştı. Belini tutan kol serbest bırakılmadı ve bunun yerine onu tam göğsüne dayayarak sıkı sıkıya tuttu… ..

Umm? Ne tatlı… …'

Görünüşe göre, Lyle'ın boynuna sarılsam ya da omzundan astıysam ya da bana birçok kez sarılsa bile, Lyle'ın göğsüne doğrudan dokunmadım.

"Ah ... ..."

Lyle nazikçe gözlerini açtı ve hayranlıkla göğsüne değip dokunan Medea'ya baktı. Düzgün yüzünde biraz kızarıklık vardı.

"Ne yapıyorsun?"

Göğsüne mi dokunuyorum?

Sanki bir ons ajitasyon bile olmadan doğal bir şeymiş gibi gerçekçi bir şekilde söyledi.

Lyle, Medea'ya baktı.

"İmparatorun göğsünü izinsiz böyle okşamanın uygun olduğunu söylemiş miydim?"

"Majesteleri de göğsüme dokundu - Ah!"

Lyle'ın göğsüne dokunan ellere ait her iki bilek de bir elde tutularak başının üzerine bastırıldı.

Medea, niyetleri konusunda kafası karışmış bir bakışla Lyle'a baktığında, Lyle gülümsedi ve "Gıdıkladığı için bana dokunmak yasak" dedi.

"Bu bir kanun mu ?! Hahaha……. Hayır, ben de sana dokunacağım!…. Oh! Majesteleri şimdi bana dokunuyor…… ”

Lyle bir eliyle Medea'nın göğsünü ovuşturdu, diğer eli bileklerini kısıtladı.

Lyle sert bir şekilde güldü, sıkı göğüs uçlarını parmaklarıyla alay etti.

"Haksızlık olduğunu düşünüyorsan, kendi başına kaçmaya çalış."

Ne demek istiyorsun? Çok güçlüsün

Medea'nın kızgın ifadesine rağmen, Lyle yüzünü göğüslerine gömdü, dalga geçerek. Ayakta duran bir meme ucunu dudaklarıyla ısırmak ve emmek konusunda kendini iyi hissetmesine rağmen, Lyle'ın şüpheli davranışı kızgın görünüyordu.

"Ah!"

"Millie…… Kendi başına kaçmak mı istiyorsun?"

Masum bir yüzle Medea, Lyle'ın penisine dizleriyle bastırdı. İkisi arasında biraz daha mesafe olsaydı, bunu ayaklarıyla yapardı.

"Küstah ..."

Bunu söyledi ama ses tonunda öfke ya da ısırık yoktu.

Medea, Lyle'ın penisini bacaklarıyla ovuşturdu. Utanan Lyle aceleyle belini serbest bıraktı ve mesafe yaratmaya çalıştı ama sonra onu ayaklarıyla okşadı.

"Gerçekten mi… !"

Aceleyle, Medea'nın bileklerini serbest bırakan Lyle'ın gözleri ağrılı bir ifadeyle sıyrıldı. Medea ondan zevkle kaçtığında, Lyle Medea'nın bileğini tuttu.

"Seni p * ç! Eh, bekle! Ne? "

Lyle, Medea'nın bacaklarını ayırdı ve parmaklarını onun girişine itti. Şafağa kadar aktif oldukları için, hala çok fazla sıvı vardı ve Lyle'ın iki parmağını sorunsuzca kabul etti.

"Sen asi erkek fatma!"

"Hah! Huh! Aang, ahhh! Lyle! "

Acımasız parmaklar, Medea'nın hassas noktalarını bıçakladı; çıldırdı ve Lyle'ın altından çıkmaya çalıştı.

Ahhhh! Argh! Oh hayır!"

Zorlukla dönmeyi başardı ve ileriye doğru emeklemeye çalıştı, ama Lyle'ın amacı buydu. Çabucak Medea'nın kalçasını yan tarafına koyan Lyle, parmaklarıyla başka bir bölgeye can atmaya başladı.

"Ah ah ah ah! Ugh! Ahhhh! Hayır!"

Çırpınan belinden yakalanan Medea kıçına çarptı ve salladı.

Medea arkasına baktığında, Lyle'ın parmağı çatlağı kırdı.

"Ha, ah!"

Parmağını bir kanca gibi büküp içini kazar gibi karıştırdı ve gözlerinin önünde bir kıvılcım çıktı.

Medea ağlayarak doruğa ulaştığında, Lyle sarsıcı iç kısmına dokundu ve ıslak çiçeğiyle dalga geçmeye devam etti.

"Ah ah……. Dur……. İşte, Aang! "

"Bir daha asla imparatorun yerine ayağını koymayacak mısın?"