Majesteleri İle Tehlikeli Geceler [NOVEL ÇEVİRİ]

54. bölüm

Tehlikeli hissetti.

Sezgisel bir kriz duygusu ortaya çıktı ve Medea'yı uyardı. Bu zevki tatmaya devam ederse, şehvetin kölesi olur ve uyanmaz - cinsel arzulara kapılırdı.

İstediğini almak ve bugünkü gibi vücudunu yem olarak kullanmak yerine, Lyle onu istediği gibi kullanırken zevkle mücadele eden bir hayat yaşayacak…….

"Uh? Sanırım bu da kulağa hoş geliyor……. Oh hayır! Uyan! Medea! '

Medea şiddetle başını salladı ve kısa süre sonra zevkle çökecek olan mantığı sürdürmeye çalıştı.

Sonra kıçına çarparak Lyle'a baktı.

“Hick, ah, ah……. Lütfen Majesteleri……. Dur, ah, ah……. Ah……. ”

"Dur, Ne? … … Neden?"

Bir an sırtını yavaşlatan Lyle sorduğunda Medea'nın dikkati dağıldı.

Ne diyorum ben? Dur, çünkü onu bana koyman çok iyi hissettiriyor.

Medea yüzü kırmızıya boyanmış olarak Lyle'a başvurdu.

"Ahhh…. Şimdi, uyarılma çok büyük…… Efendim, sanırım öleceğim. yani…… Bu durumda dur……. Daha sonra panzehiri kullandıktan sonra ……. ”

“Sevimli Millie……. Panzehir diye bir şey yoktur. "

Lyle, müstehcen kahkahalarla dolu güzel bir yüzle Medea'ya dedi.

Romanda panzehirin yokluğu gösterilmediği için Medea'nın kafası karışmıştı.

"Ne?"

Bu ilaç, doğu kıtasında yaşayan Suin kabilesi tarafından yapılmıştır. Sadece elde etmek zordu, bu yüzden panzehiri yapmanın bir yolunu bulamazdım. "

Medea, Lyle'ın fısıldamasından sonra düşünceye daldı.

“Sevgili Millie…. Hissettiğinde nasıl göründüğünü biliyor musun? "

Hafifçe fısıldayan Lyle, artık şeffaflaşan afrodizyakla kaplı göğüslerini kavradı.

Medea utanmıştı çünkü bu dokunuş tek başına tüm vücudunu arzuyla büküyordu.

"Bunu hissettiğini, bana tutunduğunu ve bundan zevk aldığını biliyorum. Asla bırakmayacağım…… ”

Fısıldayan Lyle belini hareket ettirmeye başladı.

Medea, onu saran zevk seliyle başı dönüyordu.

Oh hayır…… !

* * *

"Ahhhh, Ugnnhh!……. Ah ah… … . efendim…… ”

Güçlü kolları arasında sıkışan kadın titredi. Sanki dayanamıyormuş gibi, Medea kıpır kıpır iç çekerek dışarı çıktı.

"Lütfen… … . Dur… … . Durun, lütfen… … . Evet, oh evet!……. Oh deliriyorum……. Ahhhh! "

Medea'nın göğüslerine masaj yapan ve yalayan Lyle, penisini yeniden ona soktu ve Medea'nın aklını eritti.

Medea, Lyle'ın kollarına çökerek defalarca orgazm oldu.

Afrodizyak etkisi iyice uygulandığında, tek başına yerleştirme hissi doruğa çıkacaktı.

Bu arada Medea, onu doldurup uyarırken aklını başına toplayamadı.

Düzinelerce kez ağladı ve doruk noktasını tattı ama Lyle, Medea'nın gitmesine izin vermedi. Afrodizyak sadakatle uygulandığı için tetikte olmak da zordu.

"Haaa…. Millie……. ”

"Evet……. Hugnhh……. Artık istemiyorum……. Orada, uh …… eriyor, Ahhhh! "

Medea ne dediğini bilmeden mücadele etti.

Lyle, Medea'nın ayak bileğini çekti, kaçmaya çalışarak ona çarptı. Dayanamadı; Medea, onu her doldurduğunda ve sırtını hareket ettirdiğinde sızlanan sevimli ve dayanılmaz biriydi.

"Eğer sızlansan seni cezalandırırdım ... ..."

Fısıldayan Lyle, Medea'nın bileğini yakaladı ve onu yatağa bastırdı.

Medea, dudaklarıyla nefesini kesen dudaklarını bastırıp onu usulca emerken, ağlamanın ortasında bile keyifle ürperdi.

'Ne kadar tatlı.'

Lyle belini hareket ettirdiğinde tekrar mücadele etti ama bu hareket bile onun zevkine dönüşüyordu.

"Ah! Ah! Ah! Ah! Majesteleri, tekrar……. Ah……. Dayanamıyorum……. Ah, Majesteleri……! ”

"Henüz değil, hayır. Ha……. İzinsiz giderseniz, yarın……. Ugh……. Tüm gün boyunca, onu koyacağım…… “

Lyle penisini sertçe iterek uyardı.

Lyle, izin vermeden sınırına ulaşmazsa bütün gün yapmayacağı bahanesiyle Medea'ya imrenmeye devam etti.

Medea zevke daldığı ve mantıklı düşünemediği için ağladı ve ağladı.

"Hayır hayır… … . Ahhh! Ohhhh! Çok iyi hissettiriyor… … . Çok iyi hissediyorum! Aaahhhh……. Daha… … !"

Tatlı zevkten muzdarip olan vücut kısa sürede doruğa ulaştı. Lyle kendinden geçmişti, küçülen ıslak etiyle heyecanlandı ve Medea'yı daha büyük bir coşkuya itti.

“Ahhhh, Haaa, ah……! Efendim……. Majesteleri, aang ... ... "

"Bana Lyle deyin……. Huuun…… ”

Fısıldayan Lyle el yordamıyla Medea'yı tepeden tırnağa araştırdı. Ona baskı yapıyordu, ivme kazanıyordu ve tek bir saçını bile bakmadan bırakmıyordu.

* * *