Bölüm 8 -Tehdit-

1.1K 79 9
                                    

Yere düşen mermi yuvarlanarak Merih'in yanına kadar gitti. Merih eğilip mermiyi eline aldı.

"Bu ne?"

"Boncuk." Hay ben atacağım yalana.

"Beyza mermi olduğunu anlıyorum malesef o kadar salak değilim."

"Yanlış gelmiştir veya bir arkadaşım şaka yapmak istemiştir." Diyerek elindeki mermiye uzandım ama nafile zaten Merih çok uzun bir de yukarı kaldırınca ellerini.

"Anlat bakalım her şeyi?"

"Anlatmak istemiyorum hem seni ilgilendirmiyor benim sorunlarım."

"Senin çevrendeyim ya hani bende onun için benide ilgilendiriyor."

"Uzak dur o zaman benden! İnan bana dışarıdan göründüğü kadar, gösterdiğim kadar renkli bir hayatım yok. Tam aksine sorunlarla, mücadelelerle dolu hayatım." Ağlamak istemiyordum ama göz yaşlarımı daha fazla tutamamıştım. Sinirle yere çöktüm sırtımı duvara yaslayıp başımı ellerimin arasına aldım.

Telefonuma üst üste sesli mesajlar gelmişti. Kim olduğuna bile bakmadan mesajları açtım.

-Umarım mesajlar yerine gitmiştir Aleda! Türkiye'ye dönüyorsun ve beni düşürdüğün rezil duruma bir son veriyorsun kim olduğunu unutma istersen yoksa hatırlatmak zorunda kalırım annenin neden öldüğünü yok hatırlamak da olmadı diyorsan uygulamalı olarak gösteririm. Sana 2 hafta Aleda Öztürk gittiğin gibi geleceksin!

Ses babama aitti. Aklıma annemin gözlerimin önünde ölmesi gelince daha çok ağlamaya başladım. Ama her ne olursa olsun o cehenneme gitmeyecektim.

"İnci tanesi göz yaşlarını dökme. Anlat bana her şeyi lütfen." Merih'i başımla onaylayıp yerden kalktım.

"O mesaj ve bu mermi babam ve üvey abimden geldi konuşan kişi babam olacak mahlukat. Annemi öldürdükten sonra babam bir daha evlendi o günden sonra o ev bana cehennemden farksız oldu. Bana binbir kısıtlama koyduğu yetmezmiş gibi bir de hayallerime karıştı okul baskısı ve türlü türlü baskı yaptı. Her ne kadar kanadım kırık olsa da kendime söz verdim her ne olursa olsun kuş misali uçacağım diyerek. Sonra kendimi burada buldum kurtulduğumu düşünüyordum bi sefer bitti derken beni buldu."

"Elimizde yeteri kadar kanıt var şikayetçi olabiliriz."

"Hiç bir şey fark etmez her ne kadar o işler parayla olmuyor desek de o işler parayla oluyor kendini bir şekilde haklı çıkartıyor." Oflayarak geriye yaslandım.

"Beyza yalnız değilsin önce bunu bil, ben yanındayım hem bak Alf de sıkı bir eğitim ile harika bir koruyucu olabilir ayrıca istersen sana koruma ayarlayabilirim."

"Merih bunları sonra konuşalım mı? Sanki bunlar hiç olmamış gibi gülüp eğlenelim lütfen."

"Nasıl başarıyorsun bu kadar olay içinde gülüp eğlenmeyi?"

"Belkide gülümsemek eğlenmek benim ağlama şeklim. Her neyse mutfakta dün tarçın diye karabiber verdin ama kahvaltı konusunda iyisin anlaşılan."

"Yani kendi başıma oldum mu iyi kötü bir şeyler yapıyorum ama sana rezil olmamak adına biraz hazıra kaçtım." Dürüstlüğüne hayran kalmıştım. Alf'i kucağımdan indirip masaya geçtim.

"Merih bir şey soracağım milli takım kampına katılabilecek misin? Malum ayağın."

"Bugün bir MR çekilecek ama ben bir acı sızı hissetmiyorum pek."

"Nasıl hissetmiyorsun çok sert bir hareketti acaba kart çıktı mı adama çünkü ben pek odaklanamadım o an."

"Hiç bi fikrim yok. Hem olmuş bitmiş bunlar da bu oyunun kuralı." Merih telefonu çalınca hemen açtı.

"Efendim Paulo?"

".........."

"Lan niye önceden haber vermiyorsunuz?"

"Her kimse buraya gelebilir Merih." Dediğimde beni onayladı  telefonunu kapattığında Paulo ve De Light ikilisinden bahsettiğini anlamıştım. Çok geçmeden de kapı çaldı. Ben kalkacakken Merih kalktı benim duymama özen vermişti ama dediklerini duymuştum.

"Saçma sapan konuşanı feci yakarım." Gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

"Hoşgeldiniz beyler içeri geçin."

"Bilsek vallahi gelmezdik yenge sizi neden rahatsız etmek isteyelim ki." Merih ikisine öldürücü bakışlar atıyordu bende aptal aptal kalakalmıştım. Ne var yani azıcık hoşuma gittiyse. Tamam çok saçma bir yakıştırma kaçak hayatı süren ben ve Juventus'un Iron Man'ı...

"Lan sen baya baya yürüyorsun?" Paulo, Merih'i baştan aşağı süzüyordu. Doğrusu bende şaşkındım baya sert düşmüştü.

"Yatalak olmamı falan mı bekliyordunuz? Oldu olacak bir de meyve suyu alıp gelseydiniz hasta ziyaretine." Dediğinde De Light elindeki poşeti gösterdi. Hepimiz gülmüştük.

Birlikte oturmuş kahvaltı ediyorduk. Şuan evimde 3 Juventus oyuncusu vardı. Onları rehin alıp karşılığında fidye mi isteseydim acaba? Bence güzel fikir ama bunu sonra düşünelim.

"Beyza kullanıcı adın ne?"

"Ne alaka?"

"Şey paylaşım yapacaktık."

De Light story yüklerken Merih ile göz göze gelmiştik. Artık hedef şaşırtacak kimsem yoktu hatta burada olduğumu saklamaya da ihtiyaç yoktu.

"Hadi bakalım gidelim ve ayağındaki sorunu öğrenelim." Merih Paulo'ya dönüp bir of çekti. Telefonundan birisine hızlıca bir şeyler yazdı.

"İşte şimdi gidebiliriz. Siz çıkın bende hemen geliyorum." Paulo ve De Light çıkınca Merih bana döndü.

"Bir arkadaşıma mesaj attım burayı uzaktan izleyecek herhangi bir sorun çıkmaz merak etme."

"Böyle bir şeye ne gerek vardı?"

"Farkında mısın bilmiyorum ama baban ve abin tarafından ölümle tehdit ediliyorsun."

"Sağol ya yüzüme vurman harika oldu."

"Beyza üzülmen için söylemedim. Sana bir şey olmasını istemiyorum hem seninle muhatap bile olmayacak gelecek olan kişi uzaktan evi izleyecek sadece bir şey olursa da müdahale edecek."

"Tamam anlaşılan hayır demem bir şeye etki etmeyecek. Ayağına dikkat et gelirken de bana mesaj at."

"Görüşürüz."

Merihin ardından kapıyı kapatıp koltuğa oturdum. En çok korktuğum şey oluyordu, birine bağlanmak veya birinin bana bağlanması. Korkuyordum çünkü bu her türlü iki tarafı da üzerdi bir şekilde. Mutlu son olmazdı bu kadar karmaşa arasında.

Bölüm Sonu

Görüş, düşünce, istek 👀

Kuş Misali  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin