Bölüm 13 -Kıskançlık-

1K 79 5
                                    

Beyza'dan

Kafam allak bullak olmuştu gördüğüm rüya yüzünden annem rüyamda bana 'Gizemi çözmenin zamanı acele et' demişti. İçimden bir ses annemden tek kalan şey olan o eve gitmem gerektiğini söylüyordu.

Çaresizlikle başımı masaya koydum. Her şey daha ne kadar karışık olabilirdi? Belki bambaşka bir hikayem var veya çok daha kötü her şey. Ellerimde hissettiğim yabancı ellerle hemen başımı kaldırdım ve ellerimi çektim Emre vardı karşımda.

"Bir sorun mu var?" Başımı iki yana salladım.

"Yardımcı olabilirim." Gözümün önüne gelen saçlarımı çekmek için elini uzattığında geriye çekildim ve saçlarımı düzelttim.

"Yardıma ihtiyacım yok." Sinirle ayağa kalktı.

"Tabi sevgilin bey bana engel koydu."

"Ne saçmalıyorsun?"

"Merihle aranızdakiler dışarıdan fazlasıyla belli oluyor. Seni de kullanıp kenara atacak."

"Merih benim sadece arkadaşım üstelik onun hakkında böyle konuşamazsın."

"Niye sevgilin hakkında böyle dememi kaldıramıyor musun?" Ayağa kalktım telefonumu aldım odadan çıkacakken önüme geçti.

"Bir soru sordum."

"Bende cevap vermedim eğer şimdi hemen önümden çekilmezsen ben seni çekmek zorunda kalacağım." Sırtını kapıya yasladı tuhaf tuhaf güldü.

"Burak'ın dediği kadar inatçıymışın." Ciddi anlamda şok olmuştum. Burak burada olduğumu bilmesine rağmen neden beni rahatsız etmediği ortaya çıkmıştı beni rahatsız etmek için birisini bulmuştu bile.

"Akşam görüşürüz Aleda antrenmana katılmam gerek. Ama muhakkak görüşeceğiz." Ağzımı açmış bir şey söyleyecekken kapı sertçe açıldı. Merihin gözlerinden resmen ateş fışkırıyordu neye uğradığını şaşıran Emreyi duvara sıkıştırdı ayağıyla kapıyı kapattı.

"Sen bir benimle görüş istersen önce şerefsiz!"

"Ve Sipirmenimiz de geldi." O an ikisin arasına girdim.

"Merih sakin ol bırak bir yumrukluk canı var zaten hem nerede olduğunuzun bir farkına varın ikinizde."

"Beyza çekil aradan."

"Dert etme Beyza sevgilinin hapis yollarını gözlersin en kötü." Böyle dedikten sonra elimle Merihi ittim ve yüzümü Emreye döndüm.

"Ben onun hapis yolunu gözlerimde senin mezarına gelen olur mu bak işte orası muamma."  Dediklerimden sonra Emre odadan çıktı.

"Ne dedi bu şerefsiz?"

"Merih sen önce bir sakin ol ne bileyim bir su falan iç." Masanın üstündeki sürahiden bir bardak su doldurdum. Telefonuma gelen üst üste bildirimlere baktım. Oriana, Alf'in fotoğraflarını atmıştı.

"Seni çoktan unutmuş sanki Alf."

"Öyle görünüyor cidden erkek milleti işte unutması 24 saat sürüyor hatta sürmüyor bile bazen."

"Genelleme yapma ama."

"İstisnalar kaideyi bozmaz derler." Aşağı inmek için kapıyı açtığımda Cengiz ve Zeki aynı anda geriye doğru düştü. Gülmemek için iki dudağımı birbirine bastırdım. Yanlarından geçip gittim. Hakan abiyi görünce selam vermek için yanına gittim.

"Nasılsın Hakan abi?"

"İyiyim de ne oluyor yarım saattir?"

"Neye ne oluyor?"

"Sesleriniz duyulmayacak gibi değildi Beyza." Hadi bakalım çevirelim kazı yanmasın.

"Emre beni rahatsız etti ben cevabını verirken Merih geldi o da patlamaya çok müsait geziyor zaten sonrası gürültü falan."

"İçerideki 3 sezonluk diziyi bu kadar basit anlattın ya yuh harbi yuh. Merih sende bir Şenol hocanın yanına git." Arkamı döndüğümde Merih hala çok sinirli görünüyordu. Hakan abiyi başıyla onaylayıp gitti. Muhakkak aralarında daha önceden bi sorun olmuş olmalıydı.

Merih'ten

Keşke bir yumruk falan geçirseydim. Geçen yıl öldürmediğime dua etse daha iyi olur ama neyse...

"Siz ikinizde bana bu periyotta lazımsınız maçlar bitsin sonra ne haliniz varsa görün Emre sen çıkabilirsin." Emre çıkarken bile isteye omzuma çarpmıştı bu ona daha pahalı dönerdi ama şimdi değil.

"Hocam uzatmaya gerek yok ceza falan veriyorsunuz büyük ihtimal büyük bir ceza ise önce suçunu işlemek istiyorum."

" öğlen özel antrenmanla çalışacaksın maç günü durumun belli olur ayrıca dağa taşa mı bağırıyorsun ne yapıyorsan yap sinirini at gel antrenmana kadar ama sinirini at yani takımla çalışırken birilerini sakatlaman hoş olmaz ve ayrıca artık Emre ile olan sorunlarını çöz şimdi çıkabilirsin."

"Peki hocam." Odadan çıktım dışarı çıkarken Beyza'nın sesini duydum telefonla konuşuyordu.

"Bilmiyorum Uzay ama o evde kesinlikle geçmişimle alakalı bir şey var."

"...."

"Sorun da o zaten nasıl bir bahane bulup çıkacağım." Sanki oradan yeni geçiyor edasında gelip elimi omzuna koydum.

"Ben seni sonra ararım görüşürüz." Telefonunu kapattı ve bana döndü.

"Çok büyük bi sorun yoktur umarım?"

"Yok hayır asıl senin bir derdin var gibi?"

"Sana saçma gelebilir ama benim rüyamın peşinden gitmem gerek onun için de dışarı çıkmam gerek."

"Ne rüyasıymış bu?"

"Kelebeğin rüyası tamam berbat bir espriydi her neyse annemi gördüm bana bir şeyler söyledi ve içimden bir seste ondan geriye kalan evde bir şey olduğunu söylüyor."

"Tamam hazırlan çıkalım."

"Pardon?"

"Hazırlan ya da vazgeçtim hadi çıkalım hemen bulalım şu gizemli şeyi."

"Şaka yapıyorsan komik değil bay demir adam."

"Şaka yapmıyorum ne tarafta kalıyor bu ev." Gözlerindeki mutluluk belli oluyordu onu böyle gülerken gördükçe duygularım biraz daha artıyordu.

Bölüm sonu

Bu bölüm farklı ruh halleri içinde sabahın beşinde yazılmıştır yazım yanlışlarına bakmaya üşendim sonra bakacağım

Merih sizce tahmini ne zaman açılır?

Beyza'nın rüyasını nasıl yorumluyoruz?

Kuş Misali  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin