Bölüm 49 -Yaşıyorlar-

476 22 23
                                    

Emrah'tan (Sabah)

Alarmla uyanır uyanmaz kendimi yerde buldum. Neden koltukta yatmıştım ki?

Elimi omzuma götürdüm kan görmemle ağzımdan küçük bir küfür savruldu. Gözümü açamamışken zar zor toparlandım.

Üzerimdeki gömleği çıkarıp kendi kendime söylenerek yatak odasına girdim.

"Öküz!"

"Af buyur?" aklıma yeni gelmişti Duygu'nun burada kaldığı üzerinde havlu vardı sadece ve bana sinirli sinirli bakıyordu.

"Sen hem 'zorla' evinde alıkoy hem 'zorla' öp sonra da bilmiyor gibi davran mis!"

"Kızım sabah sabah kafamı şisirdin ya tamam git üzerini değiştir banyoda benden bir şeyler seç giy işte."

Kapı çalınca odadan çıktım. Kapıyı açtığımda karşımda Merih'i görünce bir kez daha ne kadar şanslı(!) bir gün geçirdiğimin farkına vardım.

"Sana da günaydın kardeşim. Git üzerine bir şey giy ayrıca."

"Sen nereden çıktın?"

"İstemiyorsan gideyim hiç sorun değil."

"O manada şey etmedim neyse hoşgeldin geç bende üzerime bir şey alıp geleyim." Merih koltuğa oturunca soğuk terler dökerek odaya girdim.

Duygu tam bağıracakken ağzını kapattım. Üzerinde benim tişörtüm vardı ve dizlerinin biraz üstüne geliyordu. Bana sinirle bakıyordu.

"Abin burada sakın buradan çıkma sakın."

"Şimdi yandık işte ya bravo hepsi senin yüzünden hepsi!"

"Duygu sessiz ol ben halledeceğim." Bıkkınlıkla yatağa oturdu.

"Bir zahmet!"

Bir şey demeden odadan çıktım üzerime bir tişört geçirip Merihi bir an önce göndermem gerekiyordu.

"Evet kardeşim sen neden gelmiştin?"

"Hani yaran var ya bir nasılsın diye geldim bilmem anlatabiliyor muyum?"

"Tamam ya sağolasın iyiyim işte Beyza nasıl?"

"Konuşmuyor. Kimseyle konuşmuyor odadan da çıkmıyor gece kabus gördü öyle bir şey olmadığını tekrar edip durdu." Merihe söylemekle söylememek arasında kalmıştım onu umutlandırmak istemiyordum kesin bir şey olmadan en iyisi şimdilik susmaktı.

"Bu da geçecek inşallah. Beyza çok güçlü bir kadın toparlar." elimi omzuna götürdüm. Masadaki kapalı konumdaki Duygu'nun telefonu görmemle gözlerim fal taşı gibi açıldı.

"Duyguya bakmak için çıktım ama ona da ulaşamıyorum sen en son ne zaman görüştün?"

"Sabah uğradı telefonu bozulmuş bak bana bıraktı gitti ben halledeceğim ama sorun yok gayet de iyi görünüyordu bir arkadaşına gitmiştir veya alışverişe falan." Merih başını salladı ve ayağa kalktı.

"Ben gidiyorum kardeşim bir şey olursa ara."

"Tamam sende."

Merihi uğurladıktan sonra sırtımı kapıya yaslayıp derin bir nefes verdim. Elimi göğüs kafesimi parçalarcasına atan kalbime götürdüm.

"Lan çık aradan pezevenk her boka at zaten."

Duyguya çıkabileceğini söyleyip mutfağa ilerledim. Merih'in olan bitenleri öğrendiğini düşünmesi bile kötüydü.

Kahvaltılıkları masaya bırakıp telefonumu elime almıştım ki Duygu üzerinde çuvaldan farksız görünen eşofman ve tişörtle saçını toplamaya çalışarak yanıma geldi.

Kuş Misali  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin