Bölüm 32

434 26 11
                                    

Merih'ten

Telefonda duyduklarım ile sinirim iki katına çıkmıştı. Duygu ve Esra'nın arkamdan iş çevirmesine mi kızayım? Yoksa Beyza'nın yargısız infazına mı?

Telefonu kapatıp sessize aldım. Ne yapacağım konusunda hiç bir fikrim yoktu. İşler daha da karmaşık bir hal almadan bir şey yapmam gerekiyordu.

"Abi." Odaya bir anda giren Duygu'ya döndüm. "Ne var Duygu?"

"Bir Hakan abi geldi, iki telefonumu alabilir miyim?"

"Hayır, alamazsın."

"Of abi ya." Salona geldiğimde Hakan abi koltuğa oturmuş Esra ile sohbet ediyordu.

"Hoşgeldin abi."

"Hoşbuldum seni de rahatsız ediyorum ama inan bana halime acırsın."

"Hayırdır abi?"

"Ben bir şey hatırlamadım diye Sinem beni evden kovdu. Neyi hatırlamadığımı bile hatırlamıyorum. O kadar saçma bir şey."

"Sabaha siniri geçer abi dert etme." Acaba Beyza'mın haksız siniri ne zaman geçerdi?

"Beyza yok mu?"

"Ayrıldılar." Esra ve Duygu aynı anda söyleyip birbirlerine göz kırpmışlardı.

"Ne ayrılması lan? Anlat bakalım şu işi düzgünce."

"Abi öyle değil o iş, tamamen bir yanlış anlaşılma Beyza onu aldattığımı düşünüyor. Ama biraz siniri geçsin ben gönlünü alacağım."

"Bravo cidden bravo. Beyza şuan nerede?"

"Emrah'ın yanında."

"Tüm hıncını ondan çıkarmasın sakın?"

"Yapmaz diyemeyeceğim abi yapar mı yapar."

Biz sohbet etmeye devam ederken Esra kahve yapıp getirmişti. Niye bilmiyorum ama içmemem gerekiyor gibi hissediyordum.

"Abi kahvene dokunmamışsın."

"Canım istemiyor Duygu. Bizi Hakan abiyle yalnız bıraksanıza biraz." Dediğimde Esra ve Duygu içeri geçti.

"Bak ben Sinemle konuşayım o bir Beyza'nın ağzını arasın ona göre bir şey yaparız."

"Çok iyi fikir abi ama onun için önce senin karınla aranı düzeltmen gerekiyor."

"Doğru lan ben onu unuttum." Dediğinde gülerek ayağa kalktım oyun konsollarını aldım.

"Eee abi kapışıyor muyuz?"

"Üzülürsün oğlum bir darbe de ben vurmayayım."

"Bakalım kim kime bir darbe daha atıyor."

Emrah'tan 

"Beyza yeter içip durma."

"Kumarım yok bir şeyim yok şurada bir içkim var ona da karışmayın." Gerçekten ikisi arasında sınanıyordum.

"Hani sen plan kuracaktın?"

"Kurdum. Yarınki maça bir ajansın birinden yakışıklı çocukla gideceğim. Kıskansın." Dedi ve şişeyi kafasına dikti.

"Ya bak işte sende onun seni aldatmış olabileceğine inanmıyorsun. Kıskansın diyorsun aldatan adam neden kıskansın?"

Gözlerime bir kaç saniye bakıp kafasını yastığa gömdü. Hıçkırıklarından ağladığını anladım. Oturduğum yerden kalkıp yanına oturdum.

Kuş Misali  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin