Beyza'dan
Gözlerimi açmayı başarabildiğimde saat 12.34 falandı. Çok uyumuş olmama rağmen uyumaya devam etmek istiyordum. Kafamı yastığa gömdüm ve yanımda yastığa da sarıldım.
Tanıdık bir koku vardı yastığın üzerinde Merih'in kokusuydu.
Yok yok gelse hatırlardım herhalde.. kesin kafayı üşüttüm ben.
"Beni aldattı falan diyorsun da kokusunu içine içine çekiyorsun he."
"Sen her boka burnunu sokmasana içses!" Üzerimde beyaz ayıcıklı pijama takımım vardı. Onu bırakmak istemesemde pijamalarımı çıkarıp siyah eşofman takımımı giydim. Saçlarımı tepeden topladım.
Mutfağa gittiğimde gayet güzel bir kahvaltı hazırdı. Salon gayet derli topluydu. Masaya oturup Emrah'ı aradım.
"Efendim ye- Beyza?"
"Müsaitsin dimi?"
"Müsaitim."
"Noldu benim şu yakışıklı çocuk? Bugün maç var böyle gözüne girebileceğim bir yerden de bilet."
"Gerçekten maçı izlemek istiyorsan hallederiz de Merih yedeklerde ve haklı tahminlerime dayanarak söylüyorum büyük ihtimal oyuna girmeyecek. Yine de gitmek ister misin?"
"Yok kalsın ben orda yolumu kaybederim."
"Tamam sen keyfine bak benim işlerim var."
"Tamam kolay gelsin." Dedim ve telefonu kapattım. Çayımı doldururken ne yapabileceğimiz düşünüyordum. Bir yandan kahvaltımı yapıp bir yandan da Merih'i stalklıyordum.
Dikkatimi takip ettiği kişi sayısı çekmişti. 435 kişiyi takip ederken şuan 436 kişiyi takip ediyordu. (Bu benim de ilgimi çekti Beyza yalnız değilsin) şimdi o bir kişiyi bulmak için uğraşacaktım. Tabi önce etiketlerinde gezinecektim.
Sıradan maç günü paylaşımları geç. Fake hesabıma girip stalkıma kaldığım yerden devam ettim. Merih'in son fotoğrafına tıklayıp yorum kısmına girdim.
Profillere bakarak o kızı buldum. Ateş emojisi atmış. O ateşte seni yakmazsam benim adım da Beyza değil be!
Profiline tıkladım. Takipçilerine girdim. Merih ve Duygu takip ediyordu. Karşılıklı takipleşiyorlardı.
Hikayesine tıkladım. 3 saat önce Juventus formasıyla bir fotoğraf atıp ForzaJuve yazmıştı. Hadi len oradan saldır Genoa!
Fotoğraflarına bakmaya başladım. Yersiz paylaşımları vardı ve yüzüne aşırı makyaj yapıyordu pardon makyaj dedim boya badana olacaktı.
Telefonuma düşen göz damlası ile ağladığımı anladım. Telefonumu kenara bırakıp yastığa sarıldım.
Emrah'ın seslenmeleri ile uyandım. Hava kararmıştı. Günümün neredeyse tamamı uyuyarak geçmişti şaka gibi.
"İyi misin?"
"Uyuya kalmışım."
"Telefonunu açmayınca merak edip geldim. Benim şehir dışına çıkmam gerek ama sen bak rahatına ve kendine dikkat et benim odadaki çekmecede tabanca var ve iki poşet mermi ihtiyacın olursa ancak öyle."
"Tamam. Teşekkür ederim. Maç ne alemde?"
"İkinci yarı başladı galiba. Ben çıkıyorum." Dedi ve çıktı. Elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gittim. Tek kelime ile berbat görünüyordum. Elimi yüzümü iyice yıkadıktan sonra saçlarımı düzelttim azıcık bir şeye benzemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuş Misali (Tamamlandı)
FanfictionBıktım; hepsinden, her şeyden, zihniyetlerinden... Bunları fotoğraf albümümü incelerken söylüyordum. Sevdiğim şeyi yapacaktım birilerinin bana dayattığı şeyi değil. Özgürlüğümü alacağım ve uçacağım her ne kadar kanadı kırık olsam da kuş misali uçaca...