Bölüm 43 -Sinir krizi-

460 31 18
                                    

Beyza'dan

Bir doktora bir ekrana bakıyordum. Ektiğim kontrole gelmiştim. Yanımda Uzay vardı.

Ekrana boş boş bakıyordu. "E hani çocuk."

"Henüz iki aylıklar, çok küçükler. Beyzacım senin yaşında biraz küçük olduğu için ekstra dikkat etmen gerekiyor. Özellikle bu dönemlerde olası bir düşük istemeyiz onun için stresten uzak kalıyoruz."

"Marsa çık deseydiniz daha kolay olurdu. Denizde kum bizde stres." Uzay haklıydı hele şu dönemde.

"Anlayabiliyorum ama her şeyi sileceksiniz gerekirse önemli olan anne ve bebeklerin sağlığı."

Ultrason fotoğrafı alıp odadan çıktık. Uzay elimdeki fotoğrafı alıp sıkıca bana sarıldı. Galiba boğmak istiyordu.

"Ya ben dayı mı oluyorum şimdi ya. Bir de ikiz."

"Evet Uzay ama tabi önce önümüzde daha büyük sorunlar var. Merih ya hiç hatırlamazsa o zaman ne olacak?"

"Diyelim ki öyle bir şey oldu yalnız değilsin ki ben varım. Beyza sen tek başına çok güçlüsün ve çok iyi de anne olacaksın ama artık negatif düşünceleri at kafandan."

"Elimde değil..." Uzay bir kolunu kaldırınca oraya sindim. Saçımı karıştırdı ve eliyle burnumu sıktı.

"Evet benim canım yeğenlerimin canı bir şey istiyor mu?"

"Merih buna dahil mi?"

"Ay Merih kadar başına taş düşsün emi! Bak olmadı ben kendi yöntemlerimi kullanırım. Üzme sen kendini."

Desteği beni gülümsetirken gülümsememin solması çok uzun sürmedi. Esrayı görmemle azıcık olan moralim de uçtu gitti.

"Bir bu yelloz eksikti."

"Uzay katil olursam sosyal medya hesabım sana emanet."

"Ulan millet para pul emanet eder sen sosyal medya hesabı emanet ediyorsun."

"Sus Uzay!" Uzay çemkirmemle ağzına fermuar çekti. Sinirli adımlarımla odaya doğru yürürken bir yandan bebeklerimle konuşuyordum.

"Canlarım şimdi biraz kaos falan şey olabilir siz takılmayın. Sizi seviyorum." Odaya girecekken Emrah kolumdan tuttu.

"Hayırdır harp mi çıktı koridor başından öyle bir girdin ki."

"Çıkmadı çıkacak ama tek taraflı bir harp olacak. Beni tutanı da döverim ona göre dinlene dinlene döverim hemde. Sorusu olan?"

Uzay elini kaldırdı bu haline burukça gülümsedim ve başımı salladım. "Neden dinlene dinlene?"

"Hay ben senin soracağın soruya Uzay. Hamileyim ya onun için."

"Okey sorun yok meydan senin. Gazan mübarek olsun."

Odaya girdiğimde gördüğüm manzara yeni yatışan sinirimi hormonlarla harmanlayıp zirveye ulaştırmıştı.

Esra, Merihin yanına oturmuş bir şeyler söylüyordu kapı açılma sesinden sonra dudaklarını yapıştı.

"Bilerek yapıyor taviz verme..." kendime defalarca kez bunu tekrarladım.

"Beni hatırlamıyorsun ama Esrayı hatırlıyorsun öyle mi?!" Ağlamamak adına derin bir nefes aldım.

"Sevgilim bu kadın kim?" dedi Esra yine aynı cilveli ama midemi bulandıran sesiyle.

"Sana ayrıca kim olduğumu göstereceğim. Ya senin hiç mi gururun yok? Hasta bir adamdan faydalanmaya çalışacak kadar düşme. Gerçi kime ne anlatıyorum ben ya. Uygulamalı anlatayım ben en iyisi."

Kuş Misali  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin