Bölüm 28 -Şah..-

461 27 18
                                    

Beyza'dan

Sabah uyandığımda Merih yanımda yoktu. Yatak başlığına yapıştırdığı kağıdı aldım.

'Bir saat kadar bir işim çıktı geleceğim'

Bıraktığı mesajı görmemi anlaması için telefonumu aldım ve tamam yazıp gönderdim. Bugün öğleden sonra İstanbul uçuşum vardı. Uykum vardı ama yatarak da olmazdı.

Bileğimdeki tokayla saçlarımı topladım. Elimi yüzümü yıkadım salona geçtim. Merih mamaları doldurmuştu bende suları yeniledim.

"Bebişlerim.. bakın ben bir iki gün yokum. Merihe azıcık eziyet edebilirsiniz tamam mı?" Kuyruklarını sallayınca kafalarını sevip kalktım. Merih'ten mesaj vardı. Duygu'nun da yanında olduğunu yazmıştı.

Kahvaltıyı beraber edeceğimizi düşünerek duşa girmeye karar verdim biraz ayılırdım.

Parmaklarım buruşana kadar suyun altında kaldım. Ardından saçlarımı tekrar yıkadım. Hala uykum vardı, hemde çok fazla. Gece uyku tutmamıştı düşünmekten pek uyuduğum söylenemezdi.

Sadece uzanmak için yattığım yatakta ne ara bornozla uyuya kaldığımı bilmiyorum bile. Merih'in seslenmesi ve boynuma konan öpücükler ile uyandım.

"İyi misin güzelim?" Başımı evet anlamında salladım. Uykunun en tatlı yerinde neden uyandırırsın ki beni.

"Çünkü büyük ihtimal hiç bir şey yemedin ve uçağa yetişeceksin daha." Ne? Ben onları dışımdan mı söylemiştim.. beklenir benden.

"Acıktın mı güzelim?"

"Evet, saat kaç?"

"10.30 falandır." Dedi ve başını boynuma gömdü. Kokumu içine çekiyordu. Ve aklı beş karış havada olan ben karşısında bornozla olduğumu fark edeli bir veya iki saniye olmuştu.

Öpmeye başlamasıyla huylanıp kıkırdarken üstüme çıktı. Şuan midemin sesi kalbimin sesinden ağır basıyordu.

"Merih çok açım, seni bile yiyebilirim."

"Gözlerinle yiyorsun zaten ne fark eder?" Dedi ve ayağa kalktı. Elini kalkmam için uzattı. Tuttum ama tutmamla beni çekip göğsüne yapıştırması bir oldu. Merih çok uzun olduğu için ortalama boyumla göğsüne çarpmıştım ve bu bende duvara kafa atmış gibi bir his yaratmıştı.

Geri çekilip başımı ovdum. "Kafam kırıldı ya! Nasıl bir göğüs var sende duvar gibi mübarek!" Başımı ovduğum elimi indirip kendi eliyle başımı ovdu.

"Yavrum biz bunlara kas diyoruz, yumuşak mı olsun?"

"Kafamı kırmasa iyiydi." Merih gülerek odadan çıktığında hızlıca üzerimi değiştirdim. Geceden hazırladığım küçük valizi de alıp odadan çıktım.

"Sevgilim Duygu nerede?"

"Genç o genç, gezsin biraz o ne öyle 65 yaş üstü emekliler gibi evde oturup duruyor."

"Ha yani sen kovmadın?" Dediğimde güldü ocağın altını kapatıp bana döndü. "Sorumun cevabı?"

"Belki azıcık."

"Ya kız ne bilir ne düşünüyor şuan. Zaten hiç iyi karşılaşmadık."

"Ne düşünüyormuş?"

"Şey işte." Dediğimde yanıma yaklaştı bir elini tişörtümden içeri sokup belimi okşamaya başladı.

"Ney?"

"Merih! Bak daha havalimanına yetişeceğiz ve ben açım."

Hızlıca bir şeyler yedikten sonra Alf ve Merihcan'a sıkıca sarıldım. "Bana bakın konuştuğumuz gibi bir iki günde ortalığı birbirine katmayın. Ayrıca Merih lütfen Merihcan'ı yanında yatır."

Kuş Misali  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin