Merih'tenKaç saattir bu koridorda oturduğumu, kaç saattir bu hastanede olduğumuzu bilmiyordum.
Tek bildiğim şey bir oğlum doğmuştu ve Beyza kötüydü.
Koridorun başından koştura koştura gelen hemşire gözüme takıldı. Kucağında battaniyeye sarılı bir bebek vardı ve neredeyse tamamen kanla kaplıydı battaniye.
"Merih Bey siz misiniz?" başımı salladım. "Beyza Hanım.." diyerek söze başladığında sözünü kestim.
"Ne oldu karıma? Durumu nasıl?"
"Sakin olun. İkisi de çok iyi. Beyza Hanım bebekleri emzirecek ama sizi görmek istedi. Bebekleriniz yeteri kadar kiloya sahip ve nefes sorunları yok küveze girmeyecekler biz size birazdan getireceğiz."
"Çok şükür. Peki karım nerede, yani hangi odada?"
"Yatılı serviste 317 numaralı odada." hemşireyi başımla onaylayıp adımlarımı asansöre çevirdim.
İçimden oda numarasını tekrar ediyordum. Asansörden indim ve oda numaralarına bakarak ilerledim.
317 numarayı görünce adımlarımı oraya çevirdim. Kapıya yaklaştım ve açtım.
Yatağın içinde melekler gibi yatan kadının beni, çocuklarımızı yalnız bırakmadığı için ne kadar şükretsem azdı.
Ağır adımlarla yatağın yanına ilerledim. Alnına bir öpücük kondurdum ve yanındaki sandalyeye oturdum.
Gözlerini yavaş yavaş açtı. Yüzünü bana çevirdiği an o güzel gözlerinden yaşlar süzüldü.
"Yapamadım. Yapamadım Merih." dedi ve içli içli ağlamaya başladı. "Ben iyi bir anne olamayacağım. Bebeğimizi, oğlumuzu büyük bir tehlikeye attım, seni üzdüm, korkuttum. Ben iyi bir anne olamayacağım özür dilerim." dedi ve elini yüzüne kapatıp ağlamaya devam etti.
"Güzelim, bak bana." inatla yüzünü bana dönmeyince çenesinden tutup kendime çevirdim. "Hayatım sen görüp görebileceğim en iyi annelerden olacaksın. Doğumda stres veya heyecandan bayılmış olabilirsin ama bu önemli değil. Sende bebeklerimiz de iyisiniz o bana yeter. Evet çok korktum ama siz iyisiniz gerisini siktir et. Hem biliyor musun ben oğlumuzu Yaman'ımızı tuttum."
Son cümlemin ardından olduğu yerde doğruldu heyecanla. "Nasıl bir duygu? Hangimize benziyor? Gö- ahhh."
"Güzelim iyi misin?" hızlıca başını salladı. "Dikiş yerim acıdı biraz. İyiyim." desede ona inanmamıştım.
Oturduğum yerden kalkınca elimi tuttu. "Geliyorum güzelim doktoru bulacağım." kapıya ilerlediğimde kapı benden önce açıldı. Hemşireler bebeklerimizi getirmişti. Kenara çekildim geçmeleri için.
Beyza ağlamaya başlayınca kapıyı kapattım ve yanına ilerledim. "Merih bunlar çok küçük, minicik. Nasıl büyüyecekler? Ben bunlara bakamam hatta kucağıma bile alamam ya canları yanarsa."
"Merih bey bir oğlunuzu tutmuştu gayet başarılıydı. Sizde yapabilirsiniz." dedi ve Yiğit'i beşikten çıkardı.
"Beyefendi kalacak mı Beyza Hanım?"
"Neden çıkıyorum ben ya?" diyerek araya girdim.
"Hayatım hani bebeklerimizi beslemem gerek ya ondan."
"Sanki görmediğim şey amına koyayım otururum şuraya bir yere."
"Tamam hayatım." yatağın kenarında ki koltuğa geçerken Beyza'nın alnına bir öpücük kondurdum. "Seni seviyorum ailem. Seni çok seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuş Misali (Tamamlandı)
FanfictionBıktım; hepsinden, her şeyden, zihniyetlerinden... Bunları fotoğraf albümümü incelerken söylüyordum. Sevdiğim şeyi yapacaktım birilerinin bana dayattığı şeyi değil. Özgürlüğümü alacağım ve uçacağım her ne kadar kanadı kırık olsam da kuş misali uçaca...