Bölüm 3 -Merhaba İtalya-

2.4K 132 15
                                    

Ve İtalyaya ayak bastım. Merhaba İtalya.

Taksiden inip elimdeki kağıt parçasında yazan adresi bulmaya çalışıyordum. Alf etrafa baktığı için hep geri kalıyordu.

"Alf söz veriyorum sonra her yeri gezip harika fotoğraflar çekileceğiz ama şimdi değil." Sallayıp durduğu kuyruğunu indirdi ve yanıma geldi. Kucağıma aldım zaten çok ağır değildi. Onunla konuşmaya başladım.

"Alf bey ne anlaşma yaptık seninle dişi köpek getirmek yok onun için hiç etrafına bakınma. Ayrıca buraları hiç bilmiyorum onun için kaybolmamaya özen gösteriyoruz. Anla-" Korkunç bir fren sesiyle lafım yarım kaldı. Neredeyse ölüyordum gerçekten baya uğurlu gelmişti ayağım hemde baya...

Arabadan inen adama baktığımda şaşkınlığım katlanmıştı. Karşımda milli savunma bakanımız Merih Demiral vardı.

Merih'ten

Gerçekten son anda frene basabilmiştim. Feci bir kaza olabilirdi. Hızla arabadan indim. Çok iyi olmayan İtalyancamla en azından nasıl olduğunu sorabilirim diye umuyordum.

Kucağındaki köpeğini okşayarak sakinleştirmeye çalışıyordu az kalsın çarpacak olduğum kız. Yanına yaklaştığımda bana döndü. Çok hızlı ve seri bir şekilde İtalyanca bir şeyler söyledi tane tane söylese bir şeyler anlardım belki. Lafını böldüm.

"Scusa la mia disattenzione, stai bene?" (Özür dilerim, benim dikkatsizliğim siz iyi misiniz?)

"Sì sto bene, ho sbagliato anch'io, scusami." (Evet iyiyim benimde hatam vardı kusura bakmayın)

Yardımcı olabileceğim bir şey olup olmadığını soracakken telefonu çaldı. Ekrana bakıp nefes aldı ve telefonu açtı.

"Cemal abi seni biraz bekleteceğim çünkü sanırsam kayboldum."

".........."

"Galiba şuan tam o dediğin yoldayım. Ama ne tarafa döneceğim? Ayrıca kağıdı da az önce kaybettim elimden düştü ve gitti galiba."

Dediğinde etrafa bakınmaya başladım. Yerde bir parça kağıt vardı onu aldım. "Bu mu?" Dedim. Elimden aldı ve başını salladı. Bir yandan telefonla konuşup bir yandan bavulunu aldı. Köpeğine seslendi bana gülümseyip gitti. Yardıma ihtiyacı olduğu belliydi ama yetişmem gereken bir antreman vardı. Onu burada bir daha bulabilme umuduyla arabama bindim ve yoluma devam ettim. En azından bir adını öğrenebilirdim ama anın şoku ile unuttum. Dikiz aynasından baktığımda kimse yoktu arkada.

Beyza'dan

Önündeki ev iki katlı teraslı ahşap bir evdi. Benim için fazla büyüktü bile. Çantamdan anahtarları çıkarıp zor da olsa kapıyı açtım.

Sonunda eve geldiğimde kapıyı açtım ve içeri girdim. Eşyaların üzerinde beyaz örtüler vardı. Bavulumdan bir tişört ve bir şort çıkardım. Üzerimdeki elbiseyi de bavula yerleştirdim. Temizlik yapmak şarttı. En azından kalacağım odayı temizlenmeliydim ama bilin bakalım ne eksik? Temizlik malzemeleri tabiki.

"Bravo Beyza bravo kızım harbi alkış bana gerçi akıl kalmadı orası ayrı."

Telefonumdan buraya en yakın marketi buldum. Üzerime kot ceketimi giydim. Alf'i de mecburen alacaktım çünkü burada bir başına kalmasına gönlüm razı gelmezdi. Gitmişken yiyecek bir şeyler de alsam iyi olurdu. Alf'in tasmasını taktıktan sonra evden çıktım.

Cemal abi bana yeni telefon ve yeni hat almıştı. Onun için kimse ulaşamıyordu bir yandan sosyal medyaya girdim. Kendi hesabımı kapatmıştım dün ama fotoğraflarımı attığım anonim bir blog hesabı var. Oradan gündeme baktım. Tabiki gündemin ön sıralarında yer alıyordum. Eh reklamın iyisi kötüsü olmaz derler. Marketin önünden yürüyüp geçerken Alf'in havlaması ile başımı kaldırdım.

"Sen olmasan ne yaparım acaba şimdi sen burada beni  güzel güzel bekliyorsun tamam mı? Bak bir yere kaybolmak yok." Alf olduğu yerde oturmuştu bende içeri girdim. Ona da mama alsam iyi olurdu. Ah bir de bunları eve taşıması vardı.

Önce temizlik malzemelerini aldım. Sonra baya bir makarna ve aburcubur, kahve olmazsa olmaz. Tamam eksik yok derken köpek maması oradan bana göz kırptı. Bir iki kutu da köpek maması aldım. Kollarım kopacaktı bunları eve götürene kadar ama yapacak bir şey yok.

Kredi kartımı babam kesinlikle bloke etttirmiştir onun için nakit ödedim. İstanbulda annemden miras kalan yalı satılır satılmaz Cemal abi haber verecekti. Maddi bir sıkıntı çekmezdim herhalde ya. Ödememi yaptım ve poşetleri elime aldım. Çok ağırdı.

"Alf gidiyoruz." Tasmasını sürüye sürüye peşimden geliyordu. Eve az kalmışken tasması bir yere takıldı. Poşetleri yere bırakıp onun yanına gittim.

"Alf nasıl taktın bunu buraya." Mazgalların içine girmişti. Ve katiyen çıkmıyordu.

"En iyisi boynundan çıkarmak. Ama otur." Boynundan tasmasını çıkarıp topladım. Arkamı dönmem ve Merih Demiral ile karşı karşıya gelmem bir oldu.

"Bir sorun mu var?"

"Yo herkesin başına gelebilecek günlük şeyler."

"Poşetlerini içeri alayım bari bırakta heba olmuşsun." Buna asla hayır diyemezdim. Eh demir adama poşet taşıtmadım da demem artık.

Kendi halime gülüp yürümeye devam ettim. Kapıyı açmaya alışmam gerekiyordu ama tuhaf geliyordu anahtarlar. En sonunda kapıyı açtığımda yine toz kalkmıştı.

Telefonumun alarmı çalmaya başlamıştı. Ne alarmı derseniz Alf'in yemek saati.

"Duydun zilin sesini Alf yemek zamanın." O an Merih tamamen aklımdan çıkmıştı. Alf onun elindeki poşetlere zıplarken fark etmiştim.

"Küçük canavar seni."

"Oyun çıkarıyor aklı sıra ama onu doyursam iyi olacak. Sen onları içeri bıraksana."

Mutfağa geçtim ve korkarak dolabı açtım. Çığlığı basmam da bir oldu.  Merih hemen mutfağa geldi.

"Ne oldu fare falan mı var?"

"Daha kötüsü örümcek var." Dedim sırtımı mutfağa dönüp elimle de gözlerimi kapattım. Kendimi bildim bileli huyumdu.

"Tırnak kadar örümcekten mi korktun?"

"Nesi tırnak onun kocaman ayrıca benim örümcek fobim var." Gece ne halt yiyecektim acaba?

"Tamam burada çoktur o hayvanlardan sana bu gece için kalacak yer bulabilirim ayrıca bir temizlik şirketi ile anlaşırız gelir temizlerler."

"Olmaz. İlk günden kaçarsam işim var demektir.  Neyse sana teşekkür ederim ağırlamak isterdim ama malum durumlar."

"O mühim değilde hala tanışmadık?"

"Seni tanıyorum zaten ben Beyza Aleda."

"Hangisini tercih edersin?"

"Hiç fark etmez. Tekrar her şey için teşekkür ederim. Güle güle." Onu uğurladıktan sonra zar zor da olsa Alf'e mamasını yedirdim. Üst katta üç oda vardı caddeye bakan odayı tercih ettim. Orası küçük olduğu için temizliği çabuk biterdi. Yani şey umarım...

Bölüm Sonu

Watty maceramda ikinci defa buraya yazacak bir şey bulamadım. Klasik soru soracağım.

Bölüm nasıldı?

Beyza'nın başına daha neler gelebilir?

Kuş Misali  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin