Bölüm 38 -Bir Garip Pazarlık-

448 27 20
                                    

Beyza'dan

"Güzelim telefonun çalıyor." Merih'in seslenmesi üzerine  elimdeki bardakları bırakıp masanın üzerinden telefonumu aldım. Uzay arıyordu bakalım ne kadar abartacak.

"Efendim Uzay?"

"Düğünü ne zamana yapıyoruz? Bugün, yarın olmadı ertesi gün?"

"Yuh yuh. Uzay frene bas ya frene." Merihe döndüğümde telefonunu bırakmış bana bakıp gülüyordu.

"Aman be. Sen bu gidişle evde kalırsın oysa benim çok güzel hayallerim vardı. Bak çifte düğün yapacağız sonra çifte çocuklar birlikte büyürler."

"Uzay, darlandum kapatıyorum."

"Şurada iki hayal de kuramıyoruz pü sana!"

"Bende seni çok seviyorum Uzay." Diyerek yüzüne kapattım. Arkamı döndüğümde Merih oturduğu yerde yoktu. Biraz yorumlara bakmak için koltuğa oturduğumda hareketlilik ile korkup ayağa fırladım.

Kendimi kaptan köşkünde buldum. Endişem dümen başında sevgilimi görmemle iki katına çıktı.

"Merih ne yapıyorsun!"

"Açılıyoruz." Dedi rahat tavrıyla hemen yanına gittim.

"Ölmek için çok gencim. Hem daha yapılacak şeylerim var benim. Daha çoluk ço-" Derken beni kolumdan çekip önüne aldı.

Boynuma küçük bir öpücük kondurdu.
"Benimde bazı hayallerim var."

"Neymiş?"

"Demiral FK'yı kurmak mesela. Ama ben %100 yerli bir takım istiyorum. Yanii 11 çocuk." Dediğinde ağzım bir karış açıldı.

"Oha yuh!" Dedim ve göğsüne vurdum. 11 Junior Demiral... 11... düşüncesi bile yorucu. Göğsüne bir iki yumruk daha attım.

"Tamam, tamam yavrum. Haklısın. Bunun sakatlığı var, cezası var. On beş olsun bizim olsun. Seni mi kıracağım."

"On beş! Yuh Merih." Dediğimde gülmeye devam etti. "On beş çocuğu doğur, bak, büyüt onun sorumluluğu Allahım sen aklımı koru." Dedikten sonra biraz doğruldum.

"Şaka yaptım güzelim." Dedi şaşkınlıktan açılan dudaklarıma bir öpücük kondurup.

"Bir de gerçek olsaydı sevgilim!"
Dedikten sonra ayağa kalktım.

Konumuz bu değildi evet. "Sen bunu kullanmayı nereden biliyorsun?"

"Bana sadece bir kere göster geri kalanı otur izle yavrum." Güvenmekten başka yapacak bir şeyim yoktu.

"Bir şey daha soracağım?" Dediğimde başını salladı. "Ne zaman ailenle tanışacağım?"

"İyiydik böyle. Bak dert, tasa bir şey yok. Sen varsın, ben varım, huzur var." Haksız sayılmazdı aslında. Ama sanki söylemekten çekindiği başka bir şey vardı.

"Senin benden sakladığın bir şey olabilir mi sevgilim?" Diyerek yüzüne baktım. "Yo... ne alakası var?"

"Gözlerimin içine bakarak söylesene aynı şeyleri." Dediğimde ofladı.

"Tamam var. Duygu'm sağolsun herkesi galeyana getirdi ama hemen olumsuz düşünme."

"Merih şunu açık açık söylesene hiç bir şey anlamıyorum."

"Şimdi şöyle küçük bir pürüzümüz var gibi. Aile arasında, biz bize yüzük takalım durumu oluştu. Küçük bir nişan gibi düşün. Hayır falan dedim ama o gemi limandan kalkmış hatta Duygu hızlandırılmış hazırlıklara başlamıştır bile. Ama sen istemiyorsan söyleyebilirsin."

Kuş Misali  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin