Bölüm 19 -Tartışma-

710 67 2
                                    

Beyza'dan

Eve gelince saate baktım. Merih gelmek üzereydi. Haliyle bir şey hazırlayacak pek bir vaktim yoktu onun için sipariş verdim. Gelen yemekleri tabaklara yerleştirirken telefonum çaldı. Kim olduğuna bakmadan kulağıma götürdüm..

"Efendim?" Dememin ardından bir ağlama sesi geldi. Ekrana baktığımda Uzay olduğunu gördüm.

"Uzay ne oldu? İyi misin? Neredesin?"

"Biz Melis ile ayrıldık." O kızı zaten sevmemiştim ama Uzay benim en zor zamanımda yanımda olmuştu onun için destek vermeliydim.

"Kıyamam. Neden?"

"Beni sevmeye çalışmış ve yapamamış. Bitirelim dedi."

"Ya bırak şimdi onu. O onun ayıbı."

"Ülke bana dar geliyor valla ya."

"Ben neyim burada? Gel yanıma yarın hem benim de sana anlatacak çok şeyim var."

"Sana yük olmayayım."

"Telefonun içinden bir çarparım, bir de yer çarpar duymamış olayım yarın buradasın hadi kendine dikkat et. "

"Tamam kuzu görüşürüz."

"Görüşürüz." Dedim ve telefonu kapattım. Eş zamanlı olarak kapı çaldı. Telefonu koltuğa atıp kapıyı açtım.

"Hoşgeldin sevgilim." Dedim ve kollarımı boy farkı el verdiği kadar boynuna sardım. Bir kere ben kısa değilim Merih çok uzun.

"Hoşbuldum güzelim. Bensiz ne yaptın?" Sıkıca sardığı kollarından nefes almamı sağlayıp yüzümü ona döndüm.

"Bu soruyu benim sormam gerekmiyor muydu?"

"Antremanda ne yapılabilirse hepsini yaptım ve baya acıktım."

"Yemekler hazır." Merih mutfağa gidip bir süre masaya baktı.

"Hepsini sen mi hazırladın?"

"Niye yapamaz mıyım? Beceriksiz miyim ben?" Tamam birazcık öyle olabilirim.

"Tövbe haşa, şaşırdım sadece. Ama bırak bu yemekleri sen biz daha bize uygun bir şeyler yiyelim."

"Tüh seni zehirleme planım yattı. Seni uyutup fidye alacaktım takımdan." Dedim biraz sinirli halimle.

"Ne kadar ederim sence?"

"Şimdi Juveye gelişi de düşünür- Çok komiksin sevgilim. Ayrıca merak etme yemekleri dışarıdan söyledim rahat rahat ye." Dedim ve yüzüne bakmadan oturdum.

Babamın durumu hakkında Merihten yardım alabileceğimi düşündüm. Kafamda kurduktan sonra söze girdim.

"Sevgilim senden bir şey isteyeceğim."

"Elimden gelen neyse yaparım güzelim." Gülümsedim ve devam ettim.

"Babamla iletişim kurmama yardımcı olur musun? Konuşmak istiyordu ama beni engellemiş bir şey demeden. Ben o kadar olayı yanına bırakmak istemiyorum." Merihin duraksadığını fark ettim. Gözlerini kaçırdı.

"Bırak Allah'tan bulsun."

"Sorgulamak istiyorum, hesap sormak istiyorum beni anlamıyorsun." Gözlerimin dolduğunu hissetmiştim. Belli etmemek için saçlarımı biraz öne attım.

"Hiç bir şey değişmeyecek Beyza. O adamın doğru yanlış fark etmez dediği şeyler bir şeyi değiştirmeyecek. Ne anneni hayata döndürebileceksin ne de çocukluğunu iyileştirebileceksin. Sadece söyledikleri seni üzecek."

"En azından vicdanım rahat edecek. Annemin yanına gittiğimde hesabını sordum diyebileceğim. Hem belki o da elinde olmayan sebeplerden dolayı farklı yollara başvurdu. Çünkü o benim tanıdığım adam iyi birisi."

"Değil işte." Dediğinde başımı kaldırıp gözlerine baktım. Söylemek ve söylememek arasında kaldığı bir şey olduğu çok belliydi.

"Onunla 18 yıl ben yaşadım. 18 yıl benim korumam oldu. En çok vaktimin geçtiği insan." Beni en çok seven kişiydi ama beni her şeyi bile bile o evden çıkarmamış aksine hergün kendisi götürmüştü çocukluğumun katili o adamın eline.

"Biraz araştırdım ve bizim için en iyisi o adamın bizden uzak olması."

"Sen yaptın yani... benim gerçekleri bilmemin benim zararıma olabileceğini düşündün ama bu türlüsü beni daha çok üzüyor ama sen bunu anlayamazsın anlatsam da anlayamazsın."

Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Merih sarılmak için yanıma yaklaşınca kendimi geri çektim.

"Güzelim.. Şuan doğru düşünemiyorsun ama inan ben en doğrusunu yaptım." Hiç bir şey demedim. Ayağımın dibine gelen ve bana tatlı tatlı bakan Alf'i kucağıma aldım. Merihe cevap vermeden kendimi koltuğa attım.

"Şuan trip mi yiyorum?"

"Hayır bizzat kızgınım sana."

"Tamam gidiyorum o zaman ben." Cevap vermedim.

"Gidiyorum." Cevap vermemem üzerine bir iki kez tekrar etmişti.

"Merih sabrımı mı sınıyorsun! Git gidiyorsan."

"İyi gittim o zaman ben."

"Sen gitmezsen ben gidiyorum şimdi!" Dedim sinirle Merih ise gülmeye başlamıştı.

"Tamam sevgilim sen önden bana geç bende geliyorum." Sinirle yanımdaki kırlenti fırlattım ama kenara çekilince masaya çarptı ve üzerinde süs eşyası düştü.

"Aşkım isabet oranın baya iyi. 90'a gönderdin."

"Çok komiksin ama az daha gitmezsen sonraki isabet burnuna olacak." Diye çemkirmeme rağmen üzerime üzerime gelmeye başladı. Sırtım duvara gelince ellerini iki yanıma yerleştirdi. Amacını az çok anlamıştım. Bende yere oturdum. Tepeden bana bakıyordu gülerek. Geri çekilince ayağa kalkıp merdivenlere yöneldim. Çıkmadan önce Merihe döndüm.

"Sendeki keçi inadıysa bendeki 2 keçi inadı. Hadi iyi geceler."

"İyi geceler yavrum."

Bölüm sonu

Beyza'nın şimdilik tatlı inadı ileride ne olur?

Sizce kim haklı? Merih mi, Beyza mı?

Kuş Misali  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin