Macusa

3.3K 334 664
                                    

"O mu?"

"O bu mu?"

"Gri Prenses mi?"

Etrafındaki seherbazlar ile Fudge'ın arkasından yürümeye zorunda kalırken fısıltılar duyuyordu... Gülüşler, hatta kahkahalar...

"Tutuklanmış!"

"Sonunda!

"Sihir Bakanımız o şeytanı alt etmenin bir yolunu bulmuş!"

Her tarafta flaşlar patlayıp Fudge'ın ve seherbazların gülüşünü, ve onun aşağılanmasını çekerken, gözlerini yumdu, ve bunun bir an önce bitmesini umdu. Bir an önce bir hücreye kapatılıp unutulmayı, geçen elli yılda olduğu gibi tarihten silinmeyi diledi.

Fudge Sihir Bakanlığının tam ortasındaki fıskıyenin önünde dururken onun asasını havaya kaldırdı ve zaferle gülümsedi.

"Alanis Grindelwald, Hogwarts'ta, öğrencileri Sihir Bakanlığına karşı örgütlemekten dolayı tutuklanmıştır! Albus Dumbledore'un ise bu durumda hiç bir karar verme yetkisi yoktur! Kendisinin artık bunadığı ve bu tehlikeli şeytanı zapdetemediği apaçık!"

Fudge'ın kahkahası salonda yankılanırken bir çok kişi ona katıldı. Ve Alanis hâlâ gözlerini yumarken sinirden titriyordu. Bileklerindeki kelepçeler asasız büyüyü engellediğinden herkesin içi rahattı. Özel eldivenlerinde olan büyünün aynısı.. Fakat daha aşağılayıcı...
Fudge'ın iğrenç kahkahası sona erdiğinde zafer dolu sesi tekrar salonda yankılandı.

"Ama size söz veriyorum ki, Alanis  Grindelwald tarihte ilk kez hakettiğini bulacak!"

İki yanındaki seherbazlar onu kabaca ittirip yola devam etmesi için zorlarken kalabalığın içinden biri bağırdı.

"Kolyesini alın! O kanlı işaret, göğsünde parlarken tutuklasanız ne fayda!"

Fudge durdu, arkasını döndü ve yanındaki seherbaza kolyeyi göstererek emir verdi. "Kolyeyi al."

Seherbaz gülerek elini kolyeye uzattığı sırada geri çekilmeye çalıştı. "Seni uyarıyorum, ölmek istemiyorsan yaklaşma! Onu benden asla alamazsınız!"

Seherbaz ellerindeki kelepçelere bakıp güldü. Sakince asasını kaldırdı ve kızın yanağına götürdü. O da diğer herkes gibi kıza inanılmaz bir nefretle bakıyordu. Asasını kaydırdı ve kızın yüzünde çizgi şeklinde derin bir yara açılırken oradan damlayan kan yere düştü. Grindelwald'un Kara büyüyle dolu iğrenç kanı hakettiği yerdeydi işte...

Alanis buna sadece dişlerini sıkıp gözlerini yumarak cevap verdi.. Ama seherbaz elini kolyeye uzattığı anda bir şey oldu...

Teni kolyeye dokunduğu an büyük bir güç tarafından geri atıldı.. Düştü. Kolyedense göz kamaştırıcı mavi bir ışık yayıldı... Işık ve hava birleşip dans ederken kızın tam önünde bir şekil oluşturdu... Bir anı...

Işık kaybolup tek bir yerde toplanırken, Gellert Grindelwald kızının tam önünde dimdik ayakta duruyordu... Gülümserken alayla konuştu.

"Bunu yapabileceğinizi düşündünüz mü gerçekten?"

Sakince süzülürcesine yürüdü ve yerdeki seherbazın yanında durdu. Eğildi ve adamın gözlerindeki saf korkuya hafifçe gülümseyerek baktı.

"Bunu yapmaya cürret edersen, bana ölmek için yalvarırsın..."

Sonra ışık söndü ve Grindelwald yok oldu... Şimdi gülme sırası Alanis'teydi...
Herkesin yüzü korkuyla mosmorken Sihir Bakanlığının gömüldüğü korkunç sessizlikte, onun kahkahası yankılandı...

Gri Prenses (Grindelwald'un Kızı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin