"Yani çocuğun... çocuğun ölmesi mi gerekiyor?" Diye sordu Snape, epey sakince.
"Ve Voldemort bunu kendi yapmalı, Severus. Hayati önemde bu. Alanis'in buna izin vermesi gerekiyor, ölmesine izin verdiğinden emin olmalısın-"
"Onun her şeyden haberi var! Bana güvenmiyor! ona benziyor, Dumbledore. Ve sen hâlâ ona mı güveniyorsun?"
"Ona artık güvenmiyorum, ne yazıkki." Dumbledore karşısındaki iksir ustasına dürüstlükle cevap verdi. Gözleri pusluydu, duygularını saklamakta usta olduğu bilinsede, bunu söylerken üzgün olduğunu herkes anlardı. "Ama güvenmek zorundayım. Kendi kızıma, onun cesaretine ve ruhuna güvenmek zorundayım. Başka çarem yok."
Uzun bir sessizlik oldu. Sonra Snape konuştu. "Bunca yıl... sanıyordum ki... çocuğu onun için koruyoruz. Lily için."
"Onu koruyorduk çünkü ona eğitim vermek, onu büyütmek, onun gücünü denemesini sağlamak hayati önem taşıyordu." Dedi Dumbledore, gözleri kapalıyken. "Onu tanıyorsam, kendi ölümüyle karşılaşmaya giderken, bunun Voldemort'un gerçekten sonunu getirmesi için gerekli ayarlamaları yapmış olacak."
"Onu doğru anda ölebilsin diye mi hayatta tuttun yani?" Snape dehşete düşmüş gözüküyordu.
"Alanis'i unutma. Onu küçümseme. Sana söylediklerimi yaptığından emin ol."
Gözlerini açtı, ama Snape'in konuşmasına izin vermedi. "İyi dinle, Severus, ileride Lord Voldemort'un, yılanının ve Alanis'in hayatı için endişeleniyormuş gibi göründüğü bir an gelecek-"
"Nagini ve Alanis için mi?"
"Kesinlikle. Voldemort'un onları yanı başında, sihirli koruma altında tuttuğu bir an gelirse, işte o zaman Harry Potter'a ve Alanis'e benden bir şey götürmeni istiyorum. İşte o zaman ikisininde bir karar vermesi gerekecek."
Gözlerini açtı ve bu sefer doğrudan Snape'e baktı. "Voldemort'un sana gerçekten güvenmesi gerekiyor..."
"Beni sen öldürmelisin Severus. Tek yol bu. Ancak o zaman sana gerçekten güvenir."
"Bana her şeyi söylemeye yanaşmıyorsun ama benden bu küçük hizmeti bekliyorsun!" Diye hırladı Snape, ince yüzünde gerçek bir öfke parlıyordu. "Çok fazla şeye nasılsa olacak gözüyle bakıyorsun Dumbledore! Belki fikrimi değiştirdim!"
"Bana söz verdin, Severus. Ve Alanis'in sana güvenmesinin, ona yakın olabilmenin tek yolu bu-"
"Bana güvenmeyecek. Beni öldürmek isteyecek."
Uzun bir sessizlik oldu. Dumbledore onun dehşete düşmüş görüntüsünü izledi. "Hiç şok geçirme Severus, kaç adamın ve kadının ölümünü izledin?"
"Son zamanlarda, sadece kurtaramadıklarımın." Dedi Snape. "Beni kullandın."
"Nasıl yani?"
"Senin için casusluk yaptım, yalan söyledim, kendimi ölüm tehlikesine soktum. Bütün bunlarda amaç, Lily Potter'ın oğlunun emniyette olmasıydı güya. Şimdi kalkmış bana onu kesilecek bir domuz gibi semirttiğini söylüyorsun-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gri Prenses (Grindelwald'un Kızı)
Hayran KurguGrindelwald'un kızı, Dumbledore'un büyüttüğü ve her şeyden çok sevdiği bir kız. Tek arkadaşı Tom Riddle'a aşık olan bir kız. Karanlığın prensesi olarak doğup aydınlığın prensesi olarak büyüyen bir kız. Tarafları karıştıran bir prenses. Sonunda hangi...