"Sen tam bir hayal kırıklığısın."
Ona son söylediği şey. Hangisinin kanını daha çok dondurduğunu bilmiyordu bile.
Bir çok şey olmuştu. Bir çok kişinin ölüm haberini duymuş, hepsinin yaşlanışını izlemişti. Bu lanetli hissettiriyordu, evet. Ama Grindelwald'un, yıkılışını, o hücrede gerçekten çürümüş olduğunu görmek diğerleriyle ölçüşemezdi...
O iksiri içmese nasıl olacağını düşünmüştü, ama bir kez bile bunu hayal etmemişti. Aklının ucundan bile geçmemişti. Kimi kandırıyordu, onu görmek istememesinin nedenlerinden biri onu ne halde göreceğinden korkmak değil miydi...
Alanis Grindelwald korkaktı.
Sahte Gryffindorlardan biriydi.
Kılıcı onlara vermesinin nedeni de buydu.
Gözünden başka bir yaş akmadı. Kulaklarında aynı ses yankılanırken, etraftaki hiç bir şeyi görmeyecek kadar donmuştu. Gözlerinde biriken yaşlar akmadı. Bu sefer yas değil, öfke doldu göğsüne.
Belkide o küçük kız, onu o an görseydi tanımazdı bile.
Çocukluğunun peşini bırakmayan bir kabus... Gerçekleşti.. ama rüyadaki kadar korkutmadı. Fısıltı bütün beynini doldurdu.
"Sen tam bir hayal kırıklığısın."
"Leydim, kendinize gelin!" Onlara dönen gözleri bomboş bakıyordu. "İ-iyi misiniz?" Diye sordu Narcissa, nihayet ona döndüğünde.
Kafasını sallarken gözlerini yumdu kısaca. Kavga ediyorlardı ve korkuyorlardı. Harry Potter kaçmıştı ama Voldemort oraya geliyordu, ve ne yapacaklarını bilemeden korku ve telaşla, birbirlerine bağırıp kavga etmekten başka bir şey yapmıyorlardı.
Onlara cevap vermemesi ve bir anda çekilip, hissizce, dehşet verici bir şey görmüş gibi bomboş gözlerle bakması onları daha da tedirgin ediyordu.
Ve Karanlık Lord sonunda geldi. Gazabından kimse kurtulamadı. Öfkesi herkese diz çöktürdü.
Ve o orada oturup bomboş gözlerle izliyordu. Kendinde değil gibiydi, ama kendindeydi."Onun kaçmasına izin mi verdin?" Dedi ona dönerken, sesinden zehir damlıyordu, "Harry Potter buradaydı ve kaçtı mı, Alanis!"
O kırmızı gözlü adamı tanımamayı istedi. O Sen değilsin diyip gitmeyi istedi. Ama orada öylece durdu, ve onu boş gözlerle izledi. Omuzlarını sarstı öfkeyle. "Onu bıraktın mı?"
"Üzgünüm.." diye fısıldarken gülüyordu kırmızı gözlerine bakıp, yüzünden endişeli bir ifade geçtiğini sandı güldüğünde, delirdiğini biliyordu, değil mi? "Üzgünüm, babamın ölmesini izlerken onları umursamadım."
Şaşırdı, bunu beklemiyordu. Kaşları çatıldı, bir an için korkuyormuş gibi gözüktü. Belkide bunu Alanis uydurdu. Sonra güldü, onun gibi. Başını yana eğdi, Alanis onu taklit etti.
İşkence görmüş, lordlarının gazabına uğramış Bellatrix ve Malfoylar- diğerleri, dışarı atıldı, Malikaneye kapatılmadan önce.
"Nasıl oldu bu?" Diye sordu usulca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gri Prenses (Grindelwald'un Kızı)
FanfictionGrindelwald'un kızı, Dumbledore'un büyüttüğü ve her şeyden çok sevdiği bir kız. Tek arkadaşı Tom Riddle'a aşık olan bir kız. Karanlığın prensesi olarak doğup aydınlığın prensesi olarak büyüyen bir kız. Tarafları karıştıran bir prenses. Sonunda hangi...