Ev

2.2K 174 71
                                    

"İyi misin?" Diye sordu Grindelwald çatık kaşlarla.

Kız cevap vermedi ama, içten içe telaşlandığını anladı adam. Konuşmadı, tek kelime etmedi. İyi olmadığı  anlaşılıyordu.

"Ağrın var?" diye sordu Dumbledore.

"Önemsiz." Diye sızlandı elini yüzüğü  saklayacak şekle getirirken. Yüzünü yastığa gömdü sonra. Kimse konuşmadı. Uzun sessizlikten nasıl kurtulacaklarını bilmiyorlardı.
Ama böylesi daha iyiydi. Çünkü kız dayanamadan sordu.

"Neler oldu?"

"Eğer, merak ettiğin şey Tom ise ona bir mektup gönderdim."

"Ne?"

Grindelwald Dumbledore kadar yumuşamış gözükmüyordu. Bakışları sertti. "Sorduğun bu değil mi? Ona bi mektup gönderdim zaten, merak etme."

İnanmadı. Telaşlandığını belli etmemeye çalışırken ağrı çekiyordu.
Gellert Grindelwald, ona bayıldığını yazmış, o da dört gün boyunca uslu uslu oturmuş muydu? Mantıksız. Gittiğini bile bilmiyordu...
Gözlerini yumarken, sustu.

Albus'a döndü ve konuyu değiştirmeye çalıştı. "N-neden bayıldım?"

"Kara büyüyle fazla oynamışsın." Grindelwald Dumbledore'dan önce cevap verdiğinde dişlerini sıktı.

"Benimle derdin ne baba?"

Grindelwald ona acıyormuş gibi bakıyordu ve bu onu daha da sinirlendiriyordu.

"Senin için endişeleniyorum-"

"Benim için endişelenme!" Bağırabildiği kadar bağırırken, ağrıyı görmezden geldi. Grindelwald'ın yüzü ifadesizdi.

"Zaten hepsi senin suçunken, ve hâlâ bu ağrıları çekerken inandırıcı gelmiyor çünkü!" Gözünden bir yaş süzüldü düştü, hâlâ tam olarak kendine gelememişti ve sesi titriyordu.

Grindelwald kaşlarını kaldırdı ona bakarken. Hafifçe kafa salladı. "Benim suçum ha?" Ona dikkatle bakarken, sinirini alaya vuruyordu.

Kendinde olmadığı belli olan kızsa, hiddetle devam etti. "Nerede olduğumuza bak!" Dedi. "Bir mahkumun odasına benzemiyor değil mi? Öyleyse söyle! Hangi katilin yatağında yatıyorum ben şuan?"

Grindelwald şok olmuş gözüküyordu kaşlarını kaldırırken. Dumbledore'a baktı bi an için, o da korku dolu gözlerle izliyordu, yaşlı gözlerle donuyormuş gibi titreyip, etrafa sadece nefret yayan kızı. Bir şeyler olmuş gibiydi.. ya da bir şeylerin yolunda olmadığı kesin gibiydi...

Grindelwald'un şaşkınlıgı uzun sürmedi ama. Aralanan dudaklarını kapattı ve bir an için başını öne eğdi alınmış gibi.. Sonra güldü ama.

"Haklısın. Önemsiz birinindi.."

Başını kaldırdı ve ona bakmayıp kafasını çevirmiş kıza baktı, oldukça ciddi. "Merak etme burada kalmayacaksın zaten. Albus'la birlikte evine ve odana döneceksin. Sadece iyileşene kadar dişini sıkman gerekecek."

Ve ardından odayı terk etti. Kaşları çatılmış Dumbledore ise kızın yanına oturdu. Saçlarını yüzünden çekip yüzünü ellerine alırken kendine bakmasını salladı. Soru sormadı, cevabını biliyordu çünkü. Ama kız cevap verdi yinede yaşlı gözlerle titreyerek, o sormayınca. "İyi değilim.."

Gri Prenses (Grindelwald'un Kızı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin