1 | PROLOG

3.6K 126 289
                                    

Alaycıl bakışlarımı beş adamın üstünde ağır ağır gezdirdim. Bugün için benden böyle bir hamle beklemedikleri aşikardı.

Onların basit bir akşam yemeği olarak gördükleri bu gece benim yeniden doğuşumun simgesiydi.

"Alvise Leonildo. Ailesi ve geçmişi olmayan sırlarla dolu İtalyan. Sayısız başarısı ve dereceyle mezun olduğu okullar sayesinde birçok güçlü iş insanının dikkatini çekmeyi başarmış ve o küçük şirketleri dahiliği ile kurtararak kendi bünyesine bağlamayı başarmış biri. Onu büyüten adama ise koşulsuz şartsız bağlı." Elimdeki ilk dosyayı masaya doğru fırlattım. Gözlerimi, hiçbir ifadeye ev sahipliği yapmayan gözlerinden çekerek devam ettim.

Ardından bir zamanlar arkadaşım olarak gördüğüm ve güvendiğim o adamların üzerine dolaştırdım gözlerimi.

"Alkın Aydıner. Babası yer altının en ünlü mafyası Halil İbrahim Aydıner. Metresiyle geçirdiği sansasyonel bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Babasının ölümü ise hiç şüphesiz ki en büyük düşmanlarından olan dayısı Arslan İnanoğlu'nun işine yaradı. Oğlu ise babasından kalan yer altı krallığında hükümdarlığını sürdürmeye devam ediyor. Üstelik İstanbul'un en ünlü eğlence mekanının sahibi. Ondan habersiz İstanbul'da geceleri kuş bile uçamaz." Çıkan ifadesiz sesimin aksine olan kırgın bakışlarımı saklamaya çalışarak bana pişmanlıkla bakan mavi gözlerinin üzerinden çektim.

"Erdem Koçyiğit. Babası cumhuriyet başsavcısı Murat Koçyiğit, ülkenin en başarılı ve idealist savcılarındandı. Suikast sonucunda eşi ve küçük kızı Lal'le birlikte meşhur uyuşturucu davasından bir gün öncesi şahsına ait arabada bombalı bir saldırının kurbanı oldu. O gün arabasında bulunan dava dosyalarına ise bir daha asla ulaşılamadı. Hiç şüphesiz oğlu Erdem Koçyiğit'te babasının ona miras bıraktığı davasında emin adımlarla ilerlemeye devam eden bir avukat." Erdem'le ilgili olan bir diğer dosyayı da masaya fırlattım.

"Barın Göktürk. Yaşamını ani bir şekilde yitiren bürokrat Hakan Göktürk'ün tek çocuğu. Babasının ölüm nedeni hiçbir zaman tam olarak bilinmese de kayıtlara kalp krizi olarak geçti. Bu arada Barın Göktürk'ün üstün hacker yetenekleri sayesinde istediği zaman ulaşamayacağı hiçbir gizli bilgi yok." Elimde kalan son iki dosyadan birini daha masaya fırlattım. Bir zamanlar birlikte vakit geçirdiğim ve ailem dediğim bu insanların karşısında dik durmak her zamankinden çok daha zordu.

Sıra kuzguni gözlere sahip olan adama geldiğinde dudağımdaki alaycıl ifade yerini hafif bir titremeye bırakmıştı.

"Ve Ahmet Bora İnanoğlu. Gölge teşkilatının başındaki o adam, benim kocam. Abisini yüksek doz uyuşturucudan kaybettikten sonra babası Arslan İnanoğlu'nun işlerini devralması beklenirken o tamamen kendi şirketini kurdu. Halbuki kurduğu şirket yaptıklarını aklamak için bir paravandı. Tıpkı benimle de öldü zannettiğim babamın intikamını alabilmek adına evlendiği gibi." Elimdeki son dosyayı da Bora'nın önüne fırlatıp gülümsedim.

"Dersime iyi çalışmış mıyım?" Tek tek masadaki beş adam üzerinde bakışlarımı yeniden gezdirdim. Bora'nın elleri hemen önümde yumruk yapılmış halde duruyordu. Bunu sakinleşmek için yaptığını bilecek kadar tanıyordum artık onu. Onun ise benim yapabileceklerim hakkında en ufak bir fikri bile yoktu artık.

"Sizce de her şey çok açık değil mi beyler?" Tek kaşımı kaldırarak devam ettim.

"Amacınızı biliyorum. Hedefinizi de." Gök gürültüsünün sesi odayı doldurduğunda artık hiçbir şeyin geri dönüşü yoktu.

Piyon ömrünün en güzel uykusunda bir kış güneşiyle uyanmıştı.

Kuzgun karası gözlerin en içini hedef alarak fısıldadım.

"Oyun bitti İnanoğlu. Şah ve mat ."

🔱

Bam, bam, bam

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bam, bam, bam... 61. Bölümde geçecek olan minik bir kesitle hepinize merhaba! 😽

Yorumlarınızı ve fikirlerinizi heyecanla bekliyoruz.✨

🔱

Twitter: ar_dem5
Instagram: ar_dem5

İlkyaz FırtınasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin