37⁰ | VURUK

1.3K 77 234
                                    

Vuruk: Travma.

Bölümü medyadaki şarkıyla birlikte okumanız önerilir.🕊️

Ahmet Kaya - Beni Bul Anne

11 Aralık 2016

16.39

Hayatımdaki herkes hata yapmam için bir akbaba misali başımda bekliyordu. Bu akbabaların başında çok sevgili kocam ve anneannem yer alıyordu. İkisi de şu iki günü bana zehir etmeye and içmiş gibiydiler. Üstelik ikisinin işkence yöntemi de birbirlerinden epey farklıydı. Bora beni tamamen görmezden geliyordu ve tek kelime dahi konuşmuyordu benimle. O gün gazeteyi önüme fırlattıktan sonra başka hiçbir şey söylemeyerek evden çıkıp gitmiş ve bütün bir gece gelmemişti. Ben ise bir aptal gibi bütün bir gece boyu onun gelmesini beklemiştim. Neyse ki Alkın bir noktada vicdanına yenik düşmüş olacak ki beni arayıp Bora'nın yanında olduğunu söylemeyi akıl edebilmişti. Ama ondan sonraki gün de iletişimimiz açısından pek farklı geçmemişti. Bu sefer de eve gecenin bir saati gelip sabahın köründe evden gitmişti. Bu iki koca günde adamın beni azarlamasına bile hasret kalmıştım resmen.

Anneannem ise bambaşka bir olaydı. Bora'nın sessizlik cezasını tek başına o gür ve baskın sesiyle kapatıyordu. Bora beni evde öylece bıraktıktan hemen sonra anneannem beni daha kargalar bile kahvaltılarını etmeden aramış ve çok yüksek bir desibelde azarlamaya başlamıştı. Ama işkencem bununla da bitmemişti. Abartısız her saat başı beni aramaya devam ederek uzun uzun nutuklar çekmiş ve yaptıklarımdan pişman olmamı sağlamıştı.

Bir daha bırak araba yarışlarına katılmayı olduğu sokağın üstünden bile geçmeyi düşünmüyordum artık.

"Kız, Bora'nın Karadeniz'deki hangi gemilerini batırdın yine?" Tuğberk'in yanı başımdan gelen yüksek fısıltısıyla olduğum yerde sıçradım. Aklımı almıştı resmen.

"Bora'nın Karadeniz'de gemisi yok ki," dedim bir anlık boşluğuma denk geldiği için. Sahiden de yoktu. Var mıydı acaba? Zaten benden her şeyi saklıyordu. Bu yüzden aniden Karadeniz'de gemileri çıksa bile bana söylemediği için pek de içerlemezdim.

"Sen de iyice Leyla oldun. Ne oldu Mecnun'unla kavga mı ettiniz? Kağıdına baksana vicdanım kadar temiz, yüzüm kadar parlak ve pürüzsüz," dedi önümdeki boş defter sayfasına bakarak. Haklıydı. Toplantı başladığından beri bir türlü dikkatimi toplayamamıştım. Haliyle konuşulanların tek bir kelimesini bile not alamamıştım.

"Ne alakası var?" Dedim tüm odağımı kağıdın üstüne toplamaya çalışırken.

"İlke Hanım sizin bu konu bir hakkınız var mı?"

"Efendim," dedim refleks olarak. Bora'nın sorduğu soruyu hiç beklemiyordum. Hatta bana sorup sormadığından bile emin değildim.

"Reyting bandında üç haftadır aşağılara doğru ilerlediğimiz hakkında konuşuyoruz. Totaldeki yüzde otuzluk artış AB ve ABC1 grubundaki azalışın kapanmasına yetecek kadar etkili değil. Üstelik en önemlisinin reklam gelirleri olduğunu düşünürsek ABC1 grubundaki azalışa hızlı bir şekilde çare bulmamız gerek. Ben de kendi aranızda sohbete başlayınca bunun sebebi hakkında bir bilginiz olduğunu düşündüm," dedi otoriter ses tonuyla. Şirkette bambaşka bir kişiliğe bürünüyordu. Çok daha otoriter ve ciddiydi. Bana sinirli olduğu zamanlar bu durum daha da artıyordu.

"Aslında gün olarak gayet iyi bir günde. Perşembe gününde tutunabilen bir dizi yok sezondur. Üstümüzde yer alan dizide üç yıldır sektörde olmasının ekmeğini yiyor bu sezon onu geride bırakabilmemiz içinse daha farklı yöntemlere başvurmalıyız bence," dedim konu hakkında fikrimi belirtmek için. Şimdi toplantı masasındaki bütün bakışlar benim üzerimde toplanmıştı.

İlkyaz FırtınasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin