35.Bölüm Kesit

7K 272 128
                                    


Huhuuu ben geldim ama kesitle geldim. Aslında biraz merak uyandırmak istedim 😂 ve yardımınıza ihtiyacım var. Kapak seçiminde aşırı kararsız kaldım ve cancağızlarıma danışmak istedim. Kesitin hemen altına bırakıyorum fotoğrafları.
İyi geceler dileyerek iyi okumalar diyorum🌸



Ensesini sıvazladıktan sonra yüzündeki kanları silen Caner'i izledi. Yüzündeki kanlar geçmişti ama tek gözü mosmordu hâlâ. Ağzındaki kanlar çenesini kana bulamaya devam ederken arabanın içindeki minibara uzandı Dila. İçinden içkilerden birini çıkarıp adama uzattı. Caner kendisine anlamayarak bakarken Dila şişeyi adamın eline tutuşturdu.

"Bara gittin ve içtin...kavga çıktı ve dayak yedin. Şimdi iç şundan birkaç yudum." Kafasını cama çevirip dışarıyı izledi. Silah sesi kulaklarındaydı...adama bir şey olmuş olabilir miydi? Neden düşünüyordu!

"Niye bu iyiliği yapıyorsun? Sana zararım dokunduğu halde niye yapıyorsun?" Caner'in sorusu düşüncelerini bölmüştü. Bakışlarını camdan çekip adamın yüzüne çevirdi. İçki şişesini kafasına diken adamın halini inceledi.

"Vedat benim yüzünden seni dövdü ve günahını senden çıkarmasına izin veremezdim. Derdi ne seninle? Benim dışımda..."Şişeyi dudaklarından çeken adamın peçeteyle yüzünü silişini izlerken merakından tutuşuyordu Dila. Şu olayı tam öğrenmeden kendisini toparlayamayacaktı.

"Babam, Filiz Günay'la birbirlerine aşıklarmışlar. Ancak aileler onaylamayıp başkalarıyla evlendirmiş. Bir gün Vedat'ın annesi bir sabah kaçarak babamla ülkeyi terk edecekken kaza geçiriyorlar." Caner tekrardan içkiden yudum aldı.

"Ancak kaza yaptıkları araçların ikisi de babama aitti. Vedat'ın babası arabaları bozarak ikisini de ölüme yolluyor anlayınca. Kazadan tek kurtulan babam oldu ve suç onun üstüne kaldı. Çünkü Cevdet Günay tüm delilleri yok etmeyi başarmıştı. Gizli tuttuğu dosya elime ulaştı yakın zamanda. Ben intikam için onun arabasının frenlerini kestirdim ama arabaya Cevdet Günay'ın bineceğini düşünmüştüm." Caner yüzünü buruşturarak karşısındaki kadının alçılı koluna ve sargılı ayağına baktı. Kendisinin suçuydu bu halde olması. Babasına anlatmasaydı eğer olmayacaktı tüm bunlar.
Duran araba ile hastaneye geldiklerini anladı Caner. Elindeki şişeyi arabanın koltuğuna bırakarak elindeki peçeteleri sıkıca tuttu.

"İsteyerek yapmamış olsan bile yine de bebeğimin katili olduğun gerçeğini değiştirmiyor bu durum." Dila korumaların kapıyı açmasıyla inmesi için Caner'e baktı. Caner ise şok içindeydi. Babasına bir şey olmasın diye arabayı kendisinin bozdurduğunu söylemişti ama aslında arabanın frenlerini kesmesi için babası adam tutmuştu.

"Eğer ondan önce hayatıma girmiş olsaydın...çekinmeseydin hislerini paylaşmaktan...seni tanımayı isterdim ve asla terslemezdim. Ancak bir daha karşıma çıkmanı istemiyorum. Hiçbirinizin karşıma çıkmasını istemiyorum." Dila parmağını açılan kapıya doğru uzatarak inmesini belirtti adamın.
Caner kafasını eğerek dudaklarını birbirine bastırdı.
O kadar çok kötü hissediyordu ki dayak yediği yerler acımıyordu. Kalbi sızlıyordu sadece.

"Özür dilerim...bir anlamı olmasa bile çok özür dilerim." Caner, kadının yüzüne bakamıyordu. Kafası eğik bir şekilde arabadan inerken yüzüne çarpan hava biraz olsun kendisine gelmesine neden olmuştu ama pişmanlık hâlâ kol geziyordu bedeninde. Korumalar geri arabaya binerken arkasına dönerek kadına baktı. Dila öylece önüne dönmüş arabanın çalışmasını bekliyordu. Saniyeler içinde açık olan kapı kapanmış araba hareket etmişti.

Dila evin önüne geldiklerinde arabadan inmeden önce yanında oturan iki korumaya doğru döndü. Kendisine göz teması bile kurmayan korumalara gerekli uyarıları yapmadan önce montunun düğmelerini iliklemeye çalıştı.

Efsunkâr (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin