Okuyucu sayısıyla gelen oy sayısı beni hayal kırıklığına uğrattı. Az çok hoşunuza gidiyorsa ve hikayenin devam etmesini istiyorsanız oy verin lütfen. Çok bir zamanınızı almaz sonuçta ve beni de yazmaya teşvik eder. Bu zaman kadar hiçbir kitabımda sınır ya da oy zorunluluğu getirmedim ama emeğimin karşılığını alamamak beni üzer. Ayrıca yorum yapmıyor oluşunuz kitabımın okunduğu hissini yaratmıyor bende. Sizi sıkmak istemiyorum ama hikayenin daha iyi yerlere gelebilmesi için yorumlarınıza ve oylarınıza ihtiyacım var. Ayrıca kitapla ilgili fikirlerinizi çok merak ediyorum. İyi olsun kötü olsun her türlü eleştiriye açığım biliyorsunuz.İYİ OKUMALAR :)
Dila, kendisine de içki koyan orta yaşlardaki adamın uzattığı bardağı aldı. Yaşadıkları şokun etkisini henüz üstünden atabilmiş değildi.
"Sizin ne işiniz var burada?" Adamın sorusu ile bakışlarını tezgahtaki broşürden çeken arkadaşına baktı Dila. Ne diyeceğini merak ediyordu çünkü. Saatin geç olması ve Zühal'in eve gitmek istememesi üzerine bu bara gelmişlerdi. Barın sahibi, Kenan amcasının çok iyi tanıdığı biriydi.
Birkaç kez gelmişti buraya ama adamın ismini her seferinde unutuyordu."Arkadaşımızın doğum günü partisi vardı. Erken ayrılmak istedik ve aklımıza burası geldi." Zühal, yalandan gülümseyip içkisini yudumlarken Dila, barın temizliğini yapan çalışanlara baktı.
"Bu saatte dolu olurdu burası." Saat çok geç değildi ve burası genelde gece daha çok iş yapıyordu.
"Çıkan son kavga olayından sonra doğru düzgün kimse gelmemeye başladı. Ayrıca eleman eksiğimiz var. Kapatabilirim ya da satabilirim. " Yakup üzgünce içkileri dolaba yerleştirirken Zühal, adamın halini fark etmişti. Burası onun için önemliydi çünkü babası, annesine burada evlenme teklifi etmişti. Ailesinin burada anıları çoktu.
"Patron biz çıkıyoruz." Yakup abisine seslenen çalışana doğru çevirdi kafasını Zühal. Gerçekten de bu saatte kapattıklarına inanamıyordu. Bir ay öncesinde çıkan kavgada yaralanan insanların haberleri televizyona çıkınca durumu çok ciddi olarak görmemişti ama burası için bir sorun olduğunu öğreniyordu şimdi.
"Biz çalışabiliriz. Para vermek zorunda kalmazsın ve biraz toparlayana kadar eleman da bulabilirsin." Zühal harika bir fikirler adama teklif sunarken Dila, olumluca kafa salladı arkadaşının teklifine katıldığını belli ederek.
"Evet ayrıca reklamını da yapabiliriz. Bu sayede insanları çekebiliriz. Hem şu an işsiz sayılırım." Dedi Dila acı gerçeği hatırlayarak. İstediği bir yer vardı kendi tasarımlarını yerleştirebileceği ama henüz bir haber gelmemişti mekanla ilgili. Başka yerler bakabilirdi ama orayı çok beğenmişti. Hatta o kadar büyük bir yerdi ki, yarısını yaşayabileceği bir ev haline dönüştürebilirdi.
"Babalarınız asla ki Kenan asla izin vermez." Yakup bardakları teker teker dizerken Zühal, Dila'ya bakış attı.
"Babamı ikna ederim ben. Yekta amcam da Dila'yı asla kırmaz. Ayrıca yabancı bir yerde değil senin yanında çalışıyor olacağız. Korumalarla geliriz emin ol." Zühal göz kırparken Dila, arkadaşının şaka yapmadığını biliyordu. Hem Kenan amcası hem de babası burayı doldurdu korumalarla.
"Ayrıca Hazan halamın ve Evrim ablanın sosyal çevresi deli gibi. Öyle değil mi Dila? Teyzenin çok çevresi vardı. Bence bir düşün Yakup abi." Zühal çözümler ararken Dila olumluca kafa salladı tekrardan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsunkâr (Tamamlandı)
Teen Fiction"Geçenlerde bir film izledim. Kadının umutsuz aşkı adamın kalbine dokunamamıştı bile. Çok kızdım kadına..." Dila, elindeki silahı geniş dikdörtgen masanın üzerine bıraktı. "Neden insan kendisini sevmeyen biri için çaba harcardı ki? Kadın ne olursa...