Herkese güzel mi güzel bir hafta sonu diliyorum. Normalde 29'u diye planlıyordum ama küçük bir sürpriz yaparak 1 gün erken döndüm. Sizleri çok özledim ve uzun bir aradan sonra İYİ OKUMALAR diyorum♥️Çaldığı kapının tokmağını bırakıp kapının açılmasını bekledi. Hastaneden yeni çıkmıştı ve gördüğü kişinin neden orada olduğunu öğrenmesi gerekiyordu. Vedat için orada olmayacağını biliyordu. İkilinin birbirinden hoşlanmadığı aşikar bir durumdu. Tek bir sebep için orada olmalıydı.
Dila...
Kadına yaptığı olaydan dolayı çok kötü hissetmiş ve hastaneye gitmişti. İyi olduğunu öğrendiği an gideceği sırada gördüğü yüz ile derin düşüncelere girmişti. Aklına gelen türlü türlü soruların tek cevabı buradaydı. Tekrardan kapıyı çalacağı an açılan kapıyla kaldırdığı elini geri indirdi.
Caner'in şaşkın yüzünü görünce içeriye davet etmesini beklemeden içeriye girdi. Elindeki çantayı yere bırakıp ellerini beline koyduktan sonra kendisini takip ederek içeriye geçen adama doğru döndü."Eve girmek için izin aldığını hatırlamıyorum." Caner, salonun ortasında dikilen kadına şaşkınca bakarken Hande'nin umursamaz hallerine sinir olmuştu.
"Konuşmamız gerek...ayrıca izin almayı pek sevmem."dedikten sonra ukala bir gülüş yerleştirdi yüzüne Hande.
"Ne konuşacağız? Ayrıca ev benim olduğu için izin alman gerektiğini düşünüyorum." İmalı bir şekilde Hande'nin güldüğü gibi sırıttı Caner. Daha sonra da kadının yanına ulaşarak önünde dikildi.
"Dila'nın bulunduğu hastane katında seni gördüm. Oraya Vedat için gitmediğini ikimiz de iyi biliyoruz." Hande'nin laflarından sonra Caner'in yüzündeki sırıtış anında soldu.
"Ne dediğini anlamadım." Kadının önünden çekilip koltuklara doğru ilerlerken Hande tekrardan adamın önünü kesti.
"Salak biri değilsin akli dengen de yerinde ve ne dediğimi gayet iyi biliyorsun. Dila ile bağlantın ne?" Hande, adamı durdurmak için kolunu tuttuğunu fark ettiğinde elini hızlıca geri çekti.
"Dila'yı okul zamanlarından tanıyorum ve etahmin ettiğin gibi ona karşı duygularım vardı. Yaralandığını duyunca da hastaneye gittim. Bitti mi acaba?" Caner küçük bir çocuk suç işlemiş gibi ellerini havaya kaldırdı. Kadının sorgusundan sıkılmıştı.
"Ve düşman olarak gördüğün kişi de onunla evleniyor. Tabii ya!" Hande büyük bir yalan uykusundan uyanmıştı. Vedat'ı çok iyi tanırdı ve Caner'in de katkısının olduğunu düşünüyordu bu evlilik işinde.
"Senin canını yakmak için Dila ile yakınlaştı. Vedat kısa sürede tanıdığı biriyle evlenecek biri değil çünkü." Hande haklıydı kendine göre. Ama bunun sadece ihtimal olduğunu düşünüyordu çünkü adamın bakışlarını da görmüştü. Yalan gibi durmuyordu kadına olan ilgisi.
"Birbirlerine karşı olan bakışları pek benim canımı yakmak için durmuyordu. Ayrıca Vedat'ın evlenmesine neden bu kadar takıldın?"
Bu kez yüzü düşen taraf kadın olmuştu. Memnuniyetsizce yüzünü buruşturan kadının davranışlarıyla kaşlarını kaldırdı Caner.
"Vedat'a karşı olan duygularını nasıl fark etmedim? Büyük bir çıkmaz sorunun içindeyiz biz." Caner hem kendi haline hem de kadının haline acımıştı. Mutfağa doğru ilerleyip çıkardığı içkiyi bardaklara döktü ve geri salona geldi. Az önce söylediklerinden dolayı kadının yüzü hâlâ asıktı.
Elindeki bardaklardan birini uzattı."Bu yapılacak olan evliliğin tamamen kurmaca olduğunu mu düşünüyorsun? Benim canımın yanması için Vedat sahte bir kişiliğe mi büründü yani?" Bardağı alan kadının kafa sallamasını izleyerek içkisinden yudum aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsunkâr (Tamamlandı)
Teen Fiction"Geçenlerde bir film izledim. Kadının umutsuz aşkı adamın kalbine dokunamamıştı bile. Çok kızdım kadına..." Dila, elindeki silahı geniş dikdörtgen masanın üzerine bıraktı. "Neden insan kendisini sevmeyen biri için çaba harcardı ki? Kadın ne olursa...