Yeni bölümler her pazar günü sizlerle olacak 💜İYİ OKUMALAR :)
Önündeki gösterişli masadan bakışlarını çekmeden önce saatine ve mekandaki gülüşme seslerini dinledi.
Ne diye bu yemeğe katıldığını anlamıyordu. Hevesli değildi buraya gelmeye ve şu an konuşulan iş konuları dikkatini çekmiyordu bile."İhsan Düven'in bu işle alakalı harika fikirleri vardı ve biz de bunu kaçırmak istemedik." Babasını gür sesi dikkatini biraz olsun dağıtmıştı işte. Kafasını kaldırıp karşısında oturan yaşlı adama ve oğluna baktı. Bu adamın yüzü az çok tanıdık geliyordu ama hâlâ nerede gördüğünü hatırlayamamıştı. Belki de bir yerde görmemişti. Ona benzeyen biriyle de karıştırıyor olabilirdi.
"Sizden daha iyi ve başarılı bir ortak bulamazdık Yekta bey." Yaşlı adamın sevecen şekilde gülümsemesi ile oğlandan bakışlarını çekip yaşlı adama çevirdi Dila. Babası iyi bir iş insanıydı ve insanların onunla iş yapma heveslerini anlayabiliyordu.
"Zamanın tecrübesi diyelim." Yekta kendisiyle gurur duyduğu göstermezken yanında kıkırdayan kardeşinin bacağına, bacağıyla vurdu. Ayla gülüyordu çünkü babası başarısıyla övünmekte aşırı egolu biriydi. Dila da biliyordu ama Ayla biraz daha gülerse ona eşlik edecekti ve babası buna kızardı. Gülmemek için kendisini zor tutarken dirseğini masaya koyup eliyle ağzını hafifçe kapattı.
"Caner'in isteyerek yatırım yaptığı bir proje bu ve oğlumun sonuna kadar arkasındayım. Harika bir iş olacak." Yaşlı adam yine araya girip oğlunun omzuna elini koyarken Dila, adamın ismini içinden tekrarladı. Caner ismini yakın çevresinden duymamıştı. Sadece sima tanıklığıydı büyük ihtimal.
"İş hayatına bu yaşlarda atılması çok güzel. Ben CEO olduğumda Caner'den sadece bir iki yaş küçüktüm." Yekta, içkisinden yudum alırken Dila hâlâ bir işin ucundan tutunamadığını fark etti. İstediği stüdyodan haber beklerken keşke başka yerlerede baksaydı. Ama sebepsizce orayı istiyordu işte. Kendisine dönen siyah gözler ile bakışlarını kaçırdı. Caner'i o kadar uzun süreli incelemişti ki adamın ani bakışı kendisini utandırmıştı.
"Teşekkürler efendim emin olun pişman olmayacaksınız." Genç adamın kendinden emin çıkan ses tonu Yekta'yı gülümsetti.
"İş hayatımda pişman olmaya izin vermem zaten. Küçük bir hatada tüm projeyi silerim çünkü." Dila kesinlikle böyle bir tepki beklemiyordu babasından. Karşısındaki insanların gülümsemeleri kursaklarında kalmıştı. Gözlerini kocaman açıp önce annesine sonra da babasına baktı. Annesi de şaşkındı aynı kendisi gibi.
"En mantıklı olanı da budur Yekta bey. Kızının Dila hanım ne ile uğraşıyor? Şirketin başına sizden sonra mı geçecek?" Yaşlı adamın sorusu ile bakışlarını babasından çekip boğazını temizledi konuşmak için.
"Şirketin başına geçmeyi düşünmüyorum. Moda tasarımcısıyım ben." Öyle miydi? Eğitimini almış, kurslarını gitmişti ama hâlâ bir yeri yoktu.
"Sizden özel takım isteyebilir miyim?" Genç adamın bakışı yetmiyormuş gibi şimdi de sorusu ani gelmişti. Tereddüt ederek kafasını sallarken aldığı ilk siparişe mi sevinsin yoksa beklenmedik isteğe üzülsün mü bilemedi.
"Tabii." Uzanıp bardaktaki sudan büyük yudumlar aldı.
"Dila, ne zaman isterse o vakit geçecek şirketin başına. Onu sıkmak istemiyoruz ve sevdiği işi yapması daha önemli." Esin, ortamdaki değişik gerginliği fark etmiş ve konuyu dağıtmak istedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsunkâr (Tamamlandı)
Teen Fiction"Geçenlerde bir film izledim. Kadının umutsuz aşkı adamın kalbine dokunamamıştı bile. Çok kızdım kadına..." Dila, elindeki silahı geniş dikdörtgen masanın üzerine bıraktı. "Neden insan kendisini sevmeyen biri için çaba harcardı ki? Kadın ne olursa...