12.Bölüm

9.2K 681 892
                                    



Herkese merhaba :)
Geç gelen bölüm için özür dilerim ama kedimle ilgilenmem gerekiyordu. Merak edenleriniz var ve kedim gayet iyi güzel bir ameliyat geçirdik:)
Keyif alarak yazdığım bir bölüm oldu ve belki çok insan olabilir bu bölümde isimleri akılda tutmak zor olabilir size hak verebiliyorum :))
Uzun bir bölümle karşınızdayım bu da telafisi olsun.

İyi okumalar :)



Yemek masasında kimseden ses çıkmıyordu. Herkes pür dikkat Cevdet beye ve yanında sarışın genç kadına bakıyordu. Özellikle Şeniz, ağabeyini inanamayarak izliyordu. Kendisine bu tanıştırma işini söylediği sırada daha orta yaşlarda bir kadının geleceğini sanmıştı. Karşısındaki sarışın kadın çok küçüktü. Masada oturan erkek kardeşi Hikmet'e, karısı Nuran'a ve daha sonra kardeşinin oğullarına baktı. Pars yine sap bir şekilde yemeğe katılırken Pamir yanında nişanlısı Zeynep'i getirmişti. Hatta Vedat'ı bile yalnız görmeye alışıktı ama bir başka şoku o da yaşatmıştı. Dila'yı görmeyi daha doğrusu Vedat'ın yanında birini görmeyi hiç beklemiyordu. Şeniz öylece masadakilere bakarken girişte görünen hizmetliyi fark etti. Yemek servisine başlanılması için bekliyordu genç kadın. Şeniz kafasıyla onay verdikten sonra yalandan boğazını temizledi.

"Ne zamandır tanışıyorsunuz? Ağabeyim hiç bahsetmemişti çünkü." Şeniz önce ağabeyi Cevdet'e sonra da yanındaki sarışın kadına baktı.

"Herkesten her şeyden uzak yaşamak istedik aşkımızı değil mi bebeğim?" Genç sarışın kadın dudaklarını büze büze konuşup Cevdet'in yanağını okşarken Şeniz yüzünü buruşturdu kısa süreli.
Dila ise gülmemek için kendisini zor tutuyordu. Şaka gibi bir akşam geçiriyordu ve trajikomikti bu durum.
Yanındaki adamın sessizce küfür edişini iyi duyuyordu ama teselli edecek ne sözü ne de hareketi vardı. Oysa ne çok isterdi adamın teselli etmek için kolunu ya da omzunu okşamayı.

"3 aydır tanışıyoruz ve Işıl ile evlenmek istiyorum." Cevdet aynı şekilde dudaklarını büzüp konuşurken Vedat masanın altında sinirden ayağını sallamaya başladı. Babasına inanamıyordu! Yeni tanıştığı biriyle evlenmeyi düşünecek kadar aptal mıydı? Kadının para avcısı olduğunu göremiyor muydu?

"Amcam çok bile beklemiş." Pars alayla gülerken Dila, dudaklarını birbirine bastırdı gülmemek için. Nuran, oğluna kaş göz işareti yapıp susmasını ima etti. Şaka yapacak vakit değildi çünkü.

"Kararına saygı duyarız ama bu evlilikten önce hem Irmak bizi tanımak ister hem de biz onu tanımalıyız değil mi?" Şeniz dediklerinin doğrulanmasını istercesine masadaki insanlara baktı. Yan tarafında oturan Dila'nın kendisine doğru hafifçe eğilmesiyle genç kadına kulak verdi.

"Irmak değil...Işıl kadının ismi." Dila cümlesinin sonuna gülücük eklerken, Şeniz de gülümsedi. Kadının ismini yanlış söylemişti ve umrunda da değildi aslında.

"Düğün için bekleyebiliriz değil mi böceğim?" Sarışın kadın yine kendini şirin yapmaya çalışırken Dila şarabına uzandı. Aynı zamanda çalışanlar yemekleri getirmeye başlamıştı.

"Evlendikten sonra burada mı kalacaksınız? Hangi yatak odasında yatacaksın? Annemin eşyalarını mı kullanacaksın?" Vedat sinirle sorularını sıralarken Dila, şaraptan aldığı koca yudumu yutamadı.
Pars'ın çalan telefonu ortamdaki gerginliği biraz olsun bozarken masadan kalkan adama odaklandı herkes. Pars, salondan uzaklaşıp gözden kaybolduğunda Cevdet beyin sesi duyuldu.

"Işıl isterse ayrı bir evde yaşarız." Yaşlı adamın kararlılığı belli ki Vedat'ı daha çok sinirlendirmişti. Sinirle sallanan bacağın hızı artıyordu çünkü.

Efsunkâr (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin