4.Bölüm

10.7K 735 212
                                    



İYİ OKUMALAR :)


Dila, adamın kucağından kalkıp üzerindeki önlüğü düzeltti. Dışarıdan berbat durduğunu iyi biliyordu ve bunu bilmek kendisini kötü hissettiriyordu. Kadının bakışları! O bakışlar daha çok utandırıyordu kendisini. Yanlış bir şey yapmamıştı ya da yapsa bile bu kimseyi ilgilendirmezdi. Ama bu kadın, adamın sevgilisi olabilirdi. Eğer öyleyse bu durumun içinden nasıl çıkacağını bilmiyordu işte.

"İş ve özel hayatı birbirine karıştırmadığını zannediyordum." Kadının imalı sözleri altında kaşlarını çattı Dila. Bu adam için özel hayat kısmına girmiyordu!

"Bir şey mi oldu? Gelme sebebin nedir?" Adamın sert ses tonuyla oturduğu yerden kalkması Dila'yı ürpertmişti. Adamdan uzaklaşmak için bir iki adım yana kaydı.

"Burası için istediğin sözleşmenin maddelerini görmen gerekiyor." Hande kapıdan uzaklaşıp Dila ve Vedat'ın arasına girdi. Ancak araya girerken Dila'yı bayağı bir iteklemişti.

"Yarın ofiste bakacağım maddelere. Başka bir şey yoksa eğer..." Vedat iki elini açıp Hande'ye imayla baktı. Gitmesini söylüyordu aslında bir nevi.

Hande ise adamın elinde gördüğü maskeyi tanıdığını fark etti. Daha bu sabah görmüştü ve unutması da mümkün değildi. Bakışları yavaşça Vedat'ın yüzüne çıktı. Adamın bu vurdumduymaz hallerinden nefret ediyordu. Ona yakın olması için daha ne yapması gerekliydi?

"Tamam." Tek diyebildiği buydu işte. Kabullenmekten başka bir seçeneği yoktu. Arkasında duran yeni yetme kız, kendisinden daha önce tercih ediliyordu. İkilinin arasından çıkıp kapıya doğru ilerledi. Vedat'ın buradan çabuk sıkılacağını ve bu kızı bir daha görmeyeceğini biliyordu. Bu yüzden içi rahattı. Kapıyı açıp korumaların yanından geçerken güneş gözlüklerini taktı Hande. Burada çalışan insanlarla göz teması kurmak istemiyordu.

Vedat, Hande'nin arkasından bakmayı kesip bakışlarını Dila'nın yüzüne çevirdi.
Camların arkasından giden kadını izliyordu. Elindeki maskeyi uzatıp almasını bekledi Dila'nın.

"Yanlış anlaşılma olduğunu iza edebilirim isterseniz." Dila, adamın elinden maskeyi alıp önlüğünün cebine telefonun olduğu yere koydu.

"Senin gibi biriyle olmayacağımı bilir zaten." Vedat'ın sözleri Dila'nın beynine saplanırken gidip içkisini içen adamdan bakışlarını çekemiyordu.
Bu cümle de neydi böyle!

"Başka bir isteğiniz var mı?" Dila, bakışlarını yere indirip adamın cevabını bekledi konuyu kapatırken. Tartışmaya girmeyecekti çünkü bu adam buna değmezdi. Ağzını yormaya ya da sinirlenmeye gerek yoktu.

"Hayır yok çıkabilirsin." Vedat, içkisini hızlıca bitirip boş bardağı geri tepsisine koydu. Kendisini toparlamaya gerek duyuyordu ve bu kadının odada duruyor olması işini kolaylaştırmıyordu. Tepsiye uzanan ince parmakları gördüğü an kafasını çevirip barın içine bakan kısıma baktı. Kısa sürenin ardından açılan ve kapanan kapı sesini duydu. Nefesini rahatça verirken kendisine kızıyordu. Bir anlık boşluğuna denk gelip nasıl etkilenmişti böyle bir kadından? Aklı mantığı almıyordu bu durumu. Akşam güzel bir eğlence ayarlayıp bugün yaşananları atması lazımdı aklından.

Dila, merdivenleri hızlıca inip barmene boş tepsiyi bıraktı ve soyunma odasına gitti. Eli ayağı titriyordu şu an. Ne kadarda sinir bozucu bir adamdı bu böyle.

"Bu akşam tadilat varmış. Açmayacaklar mekanı ve ben,bize harika bir masaj ayarladım.Hadi önlüğünü çıkar ve gidelim bize." Zühal, sevinçli bir şekilde ellerini çırparken Dila,üstündeki önlüğü çıkarıp attı koltuğun üstüne.

Efsunkâr (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin