45.Bölüm

7K 517 79
                                    



İyi okumalar :)

Gram uyku girmemişti adamın gözüne. Kafasını yastığa koyup her gözlerini kapattığında kadının odada olmamayışını hatırlıyordu. Güzel ve haz dolu geçen birliktelikleri kadının gitmesiyle yok olmuştu. Hiçbir sorun yoktu diye düşünmüştü. Kadının canını yakmamış, beraber doruk noktasına ulaşmışlardı. Hatta odada bulunan küçük banyoda duşa girmeyi bile teklif etmişti. Ancak kadın halinden memnun olduğunu söyleyip teklifi kibar bir şekilde reddetmişti. Duşa girip kısa bir rahatlamanın ardından mutlu bir şekilde çıkmış ve hafif ılık suyun altında düşlediği kadını görecek olmanın keyfiyle içeriye dönmüştü. Planlamadığı tek şeydi odada tek kalmak. Odaya adımını attığı an partinin hafif melodisi kulaklarına değindi. Başka ses yoktu müzik dışında. Ayrıca başka kimse de yoktu odada. Odadan çıkıp partinin yapıldığı alt kata inerken aklına türlü türlü senaryolar gelmişti. En büyük intikamını bu şekilde mi almıştı kadın? İşte bu soru adamın aklından gitmek bilmiyordu. Davetlilerin bulunduğu yere neredeyse 1 saat boyunca bakınmıştı. Takılan maskelerden kadını fark etmesi zor oluyordu ama illa tanıyacağını düşündüğünden bakınmayı bırakmamıştı. Malikanedeki insanlar yavaş yavaş gittikleri zaman idrak etti kadının burada da olmadığını. O vakit aramayı kesti gözleri kadının varlığını. Annesinin evine gittiğinde ve uyumaya çalıştığında aklına gelen görüntüler tüm uykusunu alıp götürmüştü. Tekrardan duşa girmeyi düşünmüş ama bir faydasının olmayacağını anladığı an kafası yastığa geri koymuştu. Şimdi sabahın erken saatinde işyerine gelirken kadının takınacağı hal hareketlerden deli gibi ödü kopuyordu. Ya hiçbir şey olmamış gibi davranırsa? Ne yapardı o zaman adam? Bu düşünce bile kalbini çürütmeye yetiyordu. Kendisine selam veren insanları gözü görmeden odasının bulunduğu kata çıkarken arkasından gelen asistanının söylediklerini de duymuyordu. Odasına giriş yaptığında kapıyı kapatacağı an sıkışan kadının ciyaklamasıyla kendisine geldi. Mine kapının arasında kalan bedenini güç bela kurtarırken Vedat yapmış olduğu hareketten dolayı küçük bir özür diledi. Kadının iyi olduğunu gördükten sonra ceketinin düğmelerini açıp sandalyesine geçti.

"...bundan dolayı ortaklıkları geri sağlayacaklarını dile getirdiler." Mine bir çırpıda hem dosyaları gösteriyor hem de konuşuyordu. Vedat kadının ilk başta söylediklerini duymadığı için şu an neyden bahsettiğini tam olarak anlamamıştı. Ortaklık kelimesini kadının cümlesinde yakaladığından akşamki etkinliği kasdettiğini idrak etti.

"En kısa sürede sizinle de görüşmek istiyorlar." Mine  tabletine gelen mailleri patronuna göstermek için masaya bırakmış ve ellerini arkada birleştirmişti.

"Buluşma tarihini sen ayarlarsın...boş bir güne denk getir ama." Vedat tabletteki maillere kısa bir göz attı. Tongaya gelmiş olan eski ortaklarının aciz dolu mesajlarını görmek biraz olsun kendisini keyiflendirmişti.

"En uygun tarihi ayarlayacağımdan şüpheniz olmasın ve enişteniz bunu size vermemi istedi." Mine dosyanın altında duran kağıt parçasını patronuna uzattı. Vedat kaşlarını çatarak kadının elindeki kağıdı alıp incelerken gördüğü hamam biletine anlam veremedi. Hem hamam hem de özel masaj kuponu tarzı bir şeydi elinde tuttuğu.

"Bu ne şimdi?" Vedat kendi kendisine konuşurken Mine omuzlarını silkti. Sadece kendisine, patronuna iletmesi adına verilmişti.

"Üstünüzdeki gerginliği atmaya iyi gelir." Mine aslında bu cümleyi sesli söylemek istememişti. Ama gelgelelim sözcükler ağzından çoktan bir kere çıkmıştı. Arkada birleştirdiği ellerini çözüp hızlıca dudaklarına götürdü. Resmen alaycı bir şekilde patronuyla konuşmuştu. Kovulsa asla itiraz etmeyecekti çünkü hak etmişti.

Efsunkâr (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin