Üzülerek belirtmek istiyorum ki artık yorum sınırı da getiriyorum. Yorumlar çok düşmüş ve ben buna muazzam üzüldüm. Çok zor değil bir iki kelime bir şey yazmanız. Fikirlerinizi merak ediyorum ama bunu belirtmeyen arkadaşları görünce de üzülüyorum. Beni anlayın lütfen♥️İyi okumalar :)
Kocaman ev saniyeler içinde ateş topuna dönerken Dila gözyaşlarını akıtarak izledi. Her çırpınışında babası kendisini daha sıkı tutuyor, kaçmasına izin vermiyordu. Sahi gitse bile ne yapabilirdi? Tek derdi herkesin iyi olduğunu öğrenmekti. Ne kadar süre geçmişti? Neden evin içinden kimse çıkmıyordu? İtfaiye ile birlikte polis sirenini duydu. İtfaiye arabası bahçeye girmekte zorlanmamıştı. Bu alana kamyon bile rahatlıkla girebilirdi. Eve doğru tutulan su hortumları ateşi söndürmeye yetmiyordu. Bayılmak üzere olan Şeniz hanıma gözleri değindi. Yaşlı kadın kocasının kolları arasında gözü yaşlı bir şekilde eve bakıyordu. Yanlarındaki Zühal kadının yüzüne su vuruyordu ama Şeniz hiç iyi görünmüyordu. Havanın serinliği ateşi daha çok körüklerken bedeni üşümüyordu Dila'nın. Tam tersine karşı evdeki ateşler kor gibi bedenini yakıyordu. Saniyeler içinde İhsan Düven'in bileğine takılan kelepçelerle polis arabasına bindirilmesini izledi. Aklı durmuştu ama olan biteni idrak edebilecek kadar kendisini kaybetmemişti.
Arabaya bindirilen adama bakmayı kesip evin içine giren ekibe baktı. Bir umut diye düşündü. Bir umut yaralanan kimse yoktur.
Gözleri buğulanırken sağlık ekipleri sedyeleri çıkarmışlardı. Olan biteni nefesi kesilircesine izliyordu. Can neredeydi? Neden hâlâ çıkmamıştı?
Duyduğu feryat sesiyle bakışlarını çevirmeye çalıştı ama bedeni çekiştiriliyordu. Babası arabaya binmesi için harekete geçerken bayılan Şeniz'i gördü. Sağlık ekipleri gerekli müdahaleleri yaparken Dila'nın bedeni telaş ve ümitsizlikle kaplandı. Arabaya binmekte direniyordu ama babasının gücüne karşı koyması imkansızdı. Son bir çabasının ardından babasının tutuşu gevşedi ve bakışlarını babasının yüzüne çevirdi. Baktığı yeri takip ettikten sonra evde çıkmakta olan Can'ı ve belinden tutarak yürümeye zorladığı Vedat'ı gördü.Can, ateşlerin arasında ayakta durmakta zorlanan adamı görünce bir saniye bile düşünmeden yanına ulaşmaya çalışmıştı. Bitkin duran adamın yanına giderken koluyla burnunu ve ağzını kapattı. Dumandan zehirlenmek istemiyordu yoksa bir yardımı dokunmamış olurdu. Ateşlerin arasında kalan adamın belinden yakalarken kızıllıkların arasında başka binin olup olmadığına bakındı. Vedat'tan başka kimseyi görmüyordu. Adamın beline tutunduktan sonra ilerletmeye çalıştı ancak yerinden kıpırdamaması işini zorlaştırıyordu. Vedat sanki ateşlerin arasında bilerek ve isteyerek kalıyordu. Can bir kez daha zorladı adamı. Bu kez başarılı olmuş Vedat'ı hareket ettirebilmişti. Tavandan düşen parçalara denk gelememeye çalışarak salondan çıktıklarında içeriye giren ekipleri gördü. Kendisine yardım eden ekipten birkaç kişiden destek alarak açık kalana çıkabilmişlerdi. Ekibin geri kalanı evin içinde kalırken eve tutulan hortum suyundan gelen damlacıklar yüzlerine değdi. Havanın temiz ve ferahlığı yüzlerine çarparken tuttuğu adamın öksürük krizine girdiğini fark edince daha da kuvvetli bir şekilde adama yaslandı ve ilerletmeye çalıştı. Bahçenin ortasına girdiklerinde Vedat'ın kolundan çıkarak sağlık ekiplerine teslim etti. Yüzü ve bedeni islerle kaplı olan adamın iyi olup olmadığına bakan sağlık ekiplerinden bakışlarını çektiğinde kendilerine doğru gelen kadını gördü. Dila'nın ayakları önce Vedat'a doğru gitmişti ama saniyeler içinde yolundan vaz geçen kadının kolları kendisine dolanmıştı.
Vedat, ise kadının yaptığı bu hareketle birçok parçaya bölündü. Kadın kendisi için değil Can için korkmuştu.
Tansiyonunu ölçen sağlık çalışanın tuttuğu ışıkla gözleri kamaştı. Gözbebeklerine bakan kadının yanındaki başka bir çalışanına söylediği kelimeleri duymuyordu bile Vedat. Öylece az ileride duran ikiliye bakıyordu. Yüreği kocaman bir el tarafında sıkılırken gözlerini kapattı. Dila'yı kaybetmenin vermiş olduğu his, ateşten daha beterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsunkâr (Tamamlandı)
Novela Juvenil"Geçenlerde bir film izledim. Kadının umutsuz aşkı adamın kalbine dokunamamıştı bile. Çok kızdım kadına..." Dila, elindeki silahı geniş dikdörtgen masanın üzerine bıraktı. "Neden insan kendisini sevmeyen biri için çaba harcardı ki? Kadın ne olursa...