46.Bölüm

7.2K 513 83
                                    



Sınava girecek olan herkese başarılar diliyorum 🌸
Güzel sonuçlar alır ve istediğiniz bölümleri tutturursunuz umarım😇
Sınav önce eğlenceli moral bölümü sizlerle🤗

İyi okumalar :)


Okan az önce gördüklerinin şokunu atamadan öksürük krizine yakalanan Feridun'u teselli etmeye başlamıştı.
Aynen kendisi gibi şok içinde olan arkadaşına destek olmak istiyordu ama kendisi de beklemediği bir sahneyle karşılaşmıştı.

"Okan enişte...Feridun bey...biz..."Dila duruma açıklık getirmek için konuşmaya başlamıştı ama cümleleri toparlayamıyordu bile. Ne demesi gerektiğini ya da nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu? Daha önce hiç uygunsuz yakalanmamıştı ki!

"Tebrik için gelmiştik ama sonra da gelebiliriz."
Boğazını temizleyen Feridun elindeki pastayı ilerleyerek masanın üstüne bıraktı ve geri Okan'ın yanına gitti. Gitmek için kaş göz hareketi yaparken yeğeninin hâlâ sessiz oluşuna gülmemek için birkaç hafta önce geçirdiği kalp krizini hatırlattı kendisine. Yaşadığı zor süreç gözünün önüne gelince tüm gülme isteği gitmişti.

"Gidelim evet..." Okan kendisine doğru gelen adamın koluna girerek kapıdan çıkarken saçını düzelten Dila'ya tatlı tatlı gülümsedi. Genç kadının gözündeki mahcupluğu iyi görmüştü.
Kendisiyle birlikte Feridun'u da koridora atıp kapıyı kapattı.

"Yekta duyarsa neler olur biliyor musun?" Arkadaşı duyarsa kesinlikle Vedat'ı öldürürdü. Bu kez kimse tutamazdı onu. Ayrıca Dila'ya ne denilmeliydi! Vedat'ın burnundan getirdikten sonra bu olan olayları nasıl açıklayacaktı ailesine?

"Şeniz'e söylemezsem ve benim bildiğimi bilirse gebertir beni." Feridun için tek önemli konu buydu şu an. Karısı kendisini yok ederdi ama çocukları da riske atamazdı.

"Yekta hepimizi gebertebilir." Haklıydı Okan. Yekta zaten ateş topuydu daha yeni yeni alevleri soğumuşken bu habere sevineceğini hiç sanmıyordu.

"Hayır hayır...dedikodu yapmadan da durabiliriz Okan." Feridun, Okan'ı sarsarken bu söylediğine kendisi bile inanmıyordu. Ama Dila ve Vedat için susmaları gerektiğini de biliyordu.

"Ama Fredi yüz yılın bomba haberi bu! Hangi ara bu hale geldiler acaba?" Okan düşünceli bir şekilde dururken aynı soru Feridun'un da aklını kurcaladı.

"Dila bir adamla birlikte değil miydi?" Feridun'un ortaya attığı soruyla Okan kafasını olumluca salladı.

"Can ile yakınlardı ama onlar hep yakındı...bunu bilse bilse Zühal bilir." Dila'nın en yakın arkadaşı anca gerçekleri bilirdi çünkü bir tek ona anlatırdı. Zühal'in de ağzından laf alınmazdı...alınamazdı demek daha doğru olurdu. 

Feridun düşünceler alemine girmeden Vedat yan odadan çıkmıştı. Çıkan adama bedenlerini dikleştirerek baktılar. Vedat'ın görünmesiyle her ikisi de muhabbeti kesmişlerdi.

"Enişte...içeride olanlar...-"Vedat cümlesini bitiremeden Feridun işaret parmağını sallayarak araya girdi.

"Umarım yine oyunlar peşinde değilsindir. Kimse için iyi olmaz çünkü!" Bu uyarı Vedat'ın gözünü korkutmaya yetmişti. Kafasını hızlı bir şekilde olumsuzca salladı.

Okan şaşkın bir şekilde aniden ciddileşen Feridun'a bakarken kaşlarını kaldırdı. Adam saniyeler içinde duygudan duyguya geçmişti.

"Bu akşam toplantın olmadığını öğrendim halandan...eğer başka işin varsa iptal edersin diye düşünüyorum. Masaj bileti eline ulaştı değil mi?" Feridun konuyu kapatarak aklından türlü türlü sahneler ve kurgular oluşturmaya başlamıştı. Yekta'yı da davet etmişti ve kesinlikle bu ikilinin arasını düzeltmek için uygun fırsat yaratma derdindeydi.

Efsunkâr (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin