Dayanamayıp bölüm attım ben 🙈İYİ OKUMALAR :)
"O zaman beni şu kenarda indirin ben gidip malzemeleri alarım siz de yemeğinizi yemiş olursunuz." Dila emniyet kemerini çıkaracakken elinin üstüne konulan el ile durdu. Kafasını yavaşça kaldırıp elin sahibine bakarken adamın sakinliği kendisini deli ediyordu.
"Amacım zaten sana yemek ısmarlamak." Vedat arabayı kenara çekip koltuğa rahatça yaslandı ve yanında oturan kadına baktı. Eli hâlâ kadının elinin üstünde duruyordu. Temas ettiği yumuşak ten dokundukça dokunma hissi yaratıyordu. Bu histen rahatsız olmuştu ama belli etmedi.
Elini geri çekip öylece bakmaya devam etti."Sana kötü imalarda bulundum ve bunu çalışanıma yapmış olmak doğru değil. Hele ki bir kadına bunları söylemek iğrenç bir durum." Vedat yalandan yüzünü buruştururken sanki bu duruma çok üzülüyormuş gibi yaptı. Çalışanlarına kötü davranmazdı evet ama bu kadın onun için sadece çalışanı değildi. Amaçlarına giden en büyük piyonuydu.
"Bu yüzden telafi amaçlı yemek ısmarlamak istiyorum sana. Özür amaçlı diyelim hatta." Kolay kolay kimseden özür de dilemezdi aslında. Ama şu an mecburdu kendisini bu kadına iyi göstermek için.
"Buna hiç gerek yok aslında...yani telafi amaçlı bir yemeğe..." Dila, bakışlarını adamdan çekip yola baktı. Patronu olsa bile tanımadığı biriyle yemek yemek ne kadar mantıklıydı?
"Sevdiğin bir yer var mı? Uzak yakın fark etmez çünkü vaktimiz bol." Vedat sinirlenmeye başlıyordu. Şu ana kadar bu yemek teklifini hangi kadına ederse etsin asla red bir cevap almamıştı. Bu kadın kendini ne sanıyordu da teklifini elinin tersiyle reddetiyordu!
Dila itiraz etmek istercesine kafasını çevirip adama baktığında karşısındaki tek kaşı kalkan yüze bir şey diyemedi. Ne kadar gerek olmadığını söylese bile adamın bunu anlayacağını sanmıyordu. Pes ederek derin bir nefes aldı."Yolu tarif ederim size." Kadının cevabı ile birlikte adamın dudakları kıvrıldı. İstediğini almıştı ve almaya da devam edecekti. Arabayı yola tekrardan sokan adamın hareketlerini izlemeyi bırakıp kafasını çevirerek camdan dışarıyı izledi.
Uzun geçen sürenin ardından tarif ettiği yere varmışlardı. Dila, mekanın tabelasını gördüğü an acıktığını yeni yeni fark ediyordu. Ya da bu tabeladaki yemekler kendisini acıktırmıştı.Vedat, inanamayarak geldikleri kebapçıya bakarken doğru gelip gelmediklerini düşündü bir süre. Buraya...onca yolu bir kebapçı için mi gelmişlerdi? Hangi kadın günün bu saatlerinde kebap yemek isterdi?
Arabasını kilitleyip anahtarı pantolonunun cebine koyduktan sonra kebapçının mekanına baktı. Büyük bir yerdi ve dışarıdaki masalarına yaptığı süslemeler ve ışıklandırmalar hoş duruyordu ama asla geleceği bir yer değildi. Bakışlarını etraftan çekip ileride sırtı dönük kadına çevirdi. Buraya geldiği için son derece memnun görünüyordu."Hoş geldin Dila kızım. Hava bugün serin beklemeden içeri geçin." Vedat sesin geldiği yöne bakarken yaşlı adamın güler yüzle Dila'ya baktığını gördü.
"Hoş buldum Hüseyin amca." Kadın kendisini beklemeden adama doğru ilerlerken Vedat daha fazla durduğu yerde beklemeyip kadının arkasından ilerledi. Yaşlı adamın izin vermesiyle kapıdan içeriye geçerken mekanın içini detaylıca inceledi. Dışından olduğu gibi içi de büyüktü. Düzenli masalar ve canlı renk tavanın dört köşesine takılı olan ısıtıcılar yüzünden içerisi rahatlatıcı bir sıcaklığa sahipti. Çok kalabalık değildi ki bu saatte bu kadar insanın olması bile mucizeydi. Öğlen vakti kimse yemezdi kebap ama az bir çoğunluk yemeyi tercih ediyordu. Buna karşısındaki kadın da dahildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsunkâr (Tamamlandı)
Teen Fiction"Geçenlerde bir film izledim. Kadının umutsuz aşkı adamın kalbine dokunamamıştı bile. Çok kızdım kadına..." Dila, elindeki silahı geniş dikdörtgen masanın üzerine bıraktı. "Neden insan kendisini sevmeyen biri için çaba harcardı ki? Kadın ne olursa...