Hilalay638 mnfkaya85 xwxwgece yabangulu97
💜💜💜💜İYİ OKUMALAR:)
Dila, hızlıca çantasından telefonunu çıkardı. Haberin hızlı yayılacağını düşünüyordu ve ailesinden biri aramış olabilirdi. İçinden bildiği tüm duaları geçirirken kalbi deli gibi atıyordu. Nereden çıkmıştı bu gazeteciler?
"Orada olduğumuzu nereden biliyorlardı?" En mantıklı soru buydu. Cevabını da çok merak ediyordu. Telefonunun ekranında bildirim görmeyince biraz olsun rahatlamıştı. Meraklı sorusuyla birlikte bakışları adamı buldu. Vedat biraz boşlamış gibiydi. Böyle bir soru beklemiyor muydu? Sonuçta o gazeteciler onun için oradaydı ve nasıl olurda önlem almazdı.
"Mekandaki biri haber vermiş olabilir."
Çok saçmaydı ama ihtimali vardı. Karşısındaki adamın sıradan biri olmadığını biliyordu. Daha önce belki onun ismini ya da tipini görüp duymamıştı ama başkaları onu tanıyordu. Magazini sevmezdi ve takip etmezdi Dila. Ansızın yakalanacağını bilse bir iki izler profesyonel gibi davranıp aralarında bir şeyler olmadığını söylerdi. Şaşkınca kalmaz bir açıklama yapardı."Benim eve gitmem lazım. Babama ve anneme bir açıklama yapmak zorundayım." Dila alnını sıkıntıyla sıvazladı. Babasından çok annesi kızacaktı.
"Gerekli açıklamayı yapınca bir şey diyeceklerini düşünmüyorum. Ayrıca bir erkekle görünmeni neden sorun etsinler?" Vedat arabayı hızlı kullanırken yanındaki kadının bu kadar strese bineceğini düşünmemişti. Üzülüyor muydu şimdi de!
"Ayrıca benim de babama açıklama yapmam gerekiyor." Babası asla takmazdı bu durumu. Vedat her ay başka kadınlarla görülürdü ve babası buna alışıktı.
"Keşke elimi tutmasaydınız! Hiç iyi olmadı bu..." Dila, arabanın camını açıp hava almaya çalıştı. Arabanın aniden durmasıyla bedeni öne doğru savruldu ama emniyet kemeri kendisini tehlikeden korumuştu. Kendisini toparlayıp ters bir şekilde bakan adama baktı. Kızgın olduğu o kadar çok belli oluyordu ki sözlere gerek yoktu. Adamın bu bakışı bile yetiyordu korkmasına.
"Eğer senin elini tutup çekiştirmeseydim onların arasında kalırdın. Belli ki daha önce böyle bir durum yaşamamışsın. Teşekkür etmen gerekirken yaptığına bir bak!" Vedat'ın yüksek ses tonu arabanın içinde yayılırken Dila, sinirlenmemeye çalıştı.
"Evet yaşamadım ve size kızmıyorum sadece..."adam açıklama yapmasına bile izin vermeden sözünü kesmişti.
"Sadecesi yok! Olan oldu ne yapabilirim?!" Vedat, gergin bir şekilde elini saçlarından geçirdi. Planı kendisi yapmıştı ama kadının şu anki hali çıldırmasına neden oluyordu. Neredeyse yaptığı için pişman olmuştu çünkü kadının bu denli bu konuyu uzatacağını düşünmemişti.
Dila bir şey demeyip adamdan bakışlarını çekti ve önüne döndü. Eve gidene kadar tek bir kelime etmeyeceğine yemin etmişti. Adam zorlamazsa kesinlikle konuşmayacaktı. Ki istediği de olmuştu, araba tekrardan anayola çıkarken Dila açık olan camdan gelen havayı içine çekti. Bu adama dil döküp kendisini yoramazdı çünkü evde zaten bir konuşma yapıp yorulacaktı. Vedat telefonunu çıkarıp Adem'e mesaj atarken kadının susmuş olmasına sevinmişti.Evin sokağına girdiklerinde emniyet kemerini açıp askısı düşen çantasını düzelti. Kendisini çok yorgun ve kötü hissediyordu. Evdekilerin tepkisinden korkmasa bu kadar çok telaşa girmez ya da kötü hissetmezdi. Arabanın yavaşça durmasıyla evinin dış görüntüsüne baktı. İlk kez eve gitmekten çekiniyordu. Eli kapının kulbuna gittiği sırada dönüp adama bakmak istedi. İçinden geçen bu kısa süreli isteği yol boyunca konuşmayan insanın hal hareketlerini hatırlayınca yok oldu. Ne teşekkür ne başka bir şey demeden arabadan indi. Çantasını sıkıca tutup bahçenin kapısını açtı ve bedenini içeriye soktu. Eve giden yolun üstünde ilerlerken dualarını etmeye devam ediyordu. Evin bahçeye açılan kapısını eliyle itekleyip, açılan kapıyla içeriyi dinledi önce. Salonda kimse yoktu ve herhangi bir bağırış sesi de yoktu. İçeriye geçip açtığı kapıyı geri kapattı. Boynundaki çantayı da çıkarıp koltuğun üstüne bıraktıktan sonra içeriye geçen annesinin normal bakışlarını görmeyi beklemiyordu. Annesinin arkasından gelmekte olan babası da normaldi. Ne asık surat ne de bir kaş çatması...hiçbiri yoktu.
Salona iyice ulaştığında açık televizyonu ve televizyonun başında oturan kardeşinin pür dikkat odaklı olduğunu gördü. Bakışları yavaş yavaş televizyonun ekranına kaydı. Haberlere çıkmıştı bile çoktan ve ailesi neden şaşkın değildi bu duruma? Bugün bütün gün magazin sayfaları bu haberi vermiş olamazlardı. Sanki hep bu haber verilmiş ve ailesi de görüp alışmış gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsunkâr (Tamamlandı)
Dla nastolatków"Geçenlerde bir film izledim. Kadının umutsuz aşkı adamın kalbine dokunamamıştı bile. Çok kızdım kadına..." Dila, elindeki silahı geniş dikdörtgen masanın üzerine bıraktı. "Neden insan kendisini sevmeyen biri için çaba harcardı ki? Kadın ne olursa...