59

2.3K 386 188
                                    

Dreame'de 48.Bölüm

Bu durumda, seçeneğimin ne olduğu kesinlikle açıktı çünkü bana başka bir çare bırakmamıştı, ancak Cassian denen adamı öldürüp öldürmeyeceğime, Kai'nin durumunu kontrol ettikten sonra karar vermeliydim.

[Uyarı!]

[Aşırı yoğun duygular mührün kırılmasına neden olacak! Lütfen duygu durumunuzu en kısa sürede stabilize ediniz!]

Derin bir nefes alarak içimde büyüyen endişe ve öfke duygusunu bastırmaya çalıştım.

[Uyarı!]

[Emilia'nın Defteri beklenmeyen bir reaksiyon gösterdi! Lütfen envanteri kontrol ediniz.]

Lanet olsun, kapa çeneni!

[Uyarı!]

[Emilia'nın Defteri beklenmeyen bir reaksiyon gösterdi! Lütfen envanteri kontrol ediniz.]

[Uyarı!]

[Emilia'nın Defteri beklenmeyen bir reaksiyon gösterdi! Lütfen envanteri kontrol ediniz.]

[Uyarı!]

[Emilia'nın Defteri beklenmeyen bir reaksiyon gösterdi! Lütfen envanteri kontrol ediniz.]

[Uyarı!]

[Emilia'nın Defteri beklenmeyen bir reaksiyon gösterdi! Lütfen envanteri kontrol ediniz.]

Görüş alanımı birden kaplayan onlarca bildirimi elimi sallayarak kapatırken bir anda önüme devasa kırmızı bir sistem penceresi belirmişti.

[UYARI!]

[DEFTERİ AÇ!]

İşte bu oldukça tehditvariydi.

İçinde bulunduğum durum beni gittikçe sinirlenmeye sevk etse de derin bir nefes alarak envanterden defteri çıkarmış ve sertçe sayfaları çevirerek açılan son sayfaya bakmıştım.

Şu andan itibaren insanüstü bir çabayla sakin kalmaya çalışmak zorundasın. Öğreneceğin şeyler yenilir yutulur şeyler olmayacak, ancak herhangi bir olay çıkarmak da gelecekte pek iyi sonuçlanmayacak. Ne yapman gerektiğini yaklaşık üç dakika sonra anlayacaksın.

Cidden... Böyle bir durumda sakin kalmamı mı istiyordu? Ayrıca öğreneceğim şeyler mi? Daha ne öğrenecektim ki?! Karşımda duran lanet adam öğrencimi zehirlemişti! Öğreneceğim nasıl bir bilgi beni bundan daha sinirli bir hale getirebilirdi?!

"Olanlar karşısında sakinliğini gerçekten profesyonelce korumanı takdir ediyorum. Birden sinirlenip üzerime atlayacağını düşünmüştüm." diyerek konuşan Cassian'a düz bir ifadeyle bakmaya devam ettim.

Böyle konuşmaya devam ederse cidden üzerine atlayacak ve tahta kurusu suratını toza çevirene kadar yumruklamaya devam edecektim sanırım.

"O insanlara değer verdiğimi de nereden çıkardın? Cidden aptal bir grup insan için kılımı kıpırdatacağımı falan mı sanıyorsun?" diyerek alaya alarak konuştuğumda, Cassian'nın güldüğünü duymuştum.

"Cidden beni lanetleyip ortadan kaybolabileceğini mi sanıyorsun? Bunca sene senin nerede olduğunla ilgili en ufak bir ipucu bulabilmek için çabalayıp durdum ve on üç sene önce birden bu ülkede ortaya çıkıverdin. Cidden seni öylece bırakacağımı mı sanıyordun? Son on iki sene boyunca kayıp olsan da, o çocukları her zaman takip ettim. Her dakika, her saniye sadece bir adım kadar ötelerindeydim." diye konuştuktan sonra ellerini ceplerine koyarak gülmeye devam etmiş ve yeniden konuşmaya başlamıştı. "Ve şansa bak ki, şu an buradasın. Bizzat benim ayaklarıma geldin."

Blind Warrior  [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin