15

6.4K 769 182
                                    

Yanımdaki kıpırdanmanın ardından boynumda hissettiğim nefesle birlikte irkilerek gözlerimi açmış ve şaşkın bir ifadeyle boynumdaki nefeslerin sahibine, yani yanımda uyumaya devam eden Rea'ya bakmıştım. Bu rol olayını sanırım biraz fazla abarttığım için sabaha kadar benim ateşimi düşürmeye çalışmışlardı ve sabaha karşı da Rea yanımda uyuyakalmıştı. Yemin ediyorum, hayatımda bu kadar hareketli uyuyan bir insan daha görmemiştim.

Boynumdaki nefesleri iyiden iyiye sinirimi bozmaya başlarken gözlerimi kapatıp Rea'nın uyanması için canım acımış gibi bir inleme sesi çıkarmıştım ancak kız bana mısın dememişi. Öyle ağır bir uykusu vardı ki, sanki yanında savaş çıksa umrunda olmayacaktı.

Gözlerim kapalı bir şekilde dirseğimle çaktırmadan karnını dürterken o rahatsızca yerinde kıpırdanmasıyla fırsat bu diyerek, diğerine kıyasla daha yüksek bir inilti çıkararak canım yanmış gibi yüzümü buruşturmuştum. Bir anda olaya uyanmış gibi nefesi kesilmiş bir şekilde hareket etmeden duraksadıktan sonra hızla kendini geriye doğru atmış ve yataktan düşmüştü.

Fazla uzatmanın bir anlamı olmadığını anlayarak yavaşça kırpıştırarak gözlerimi, sanki yeni uyanıyormuş gibi açtıktan sonra Rea, heyecanla yanıma gelmişti. Uyandığım için fazla heyecanlı, yaralarım için oldukça endişeli tavırları benim için pek alışılmadık olmasına rağmen bu ilgi hoşuma gitmişti sanırım.

Benim için hizmetçilere banyo hazırlatırken benim için bir kase çorbayla gelmişti. Avlanmadan yemek yemenin benim için pek faydalı olduğunu düşünmüyordum ancak Rea gücümü toplamam için bunun gerekli olduğu konusunda uzun konuşmasına maruz bırakarak sonunda beni ikna etmeyi başarmıştı. Gerçi ikna olmasam da bana o çorbayı içirecekti ya, neyse.

Kendi elleriyle bana lezzetli mi lezzetli çorbasını içirdikten sonra banyoda da yardımcı olmak için ısrar edince, bu olayın iyi yerlere gitmediğini fark ederek onu net bir şekilde reddetmiştim. Bana gösterdiği ilgi hoşuma gitmesine gitmişti, ancak abartmaya da gerek yoktu.

Kısaca banyomu yaptıktan sonra bugünün kıyafetleri olarak siyah bir tişört üzerine gri örgü bir ceket, siyah bir pantolon ve ayaklarıma da siyah botlarımı geçirdikten sonra saçlarımı banyodaki aynaya bakarak elimdeki havluyla kuruttum ve banyodan dışarıya çıktım. Rea ise elindeki sargı beziyle beni bekliyormuş gibi görünüyordu.

Hiç içimden gelmese de gülümseyerek yanına gidip yatağın üzerine oturduktan sonra ceketimin bir kolunu çıkararak kolumdaki yarayı sarmasını bekledim. Zaten kanama çoktan durmuş ve kabuk bağlamaya başlamıştı. Şifalı iksir olmadan da yaralarım diğer insanlara göre hızlı iyileşebilirdi, ancak zehri atmam birkaç saat sürebiliyordu.

"Alışılmışın dışında bir giyim tarzın var." diyerek bir yandan kolumu sararken bir yandan da heyecanla konuşuyordu. "Daha önce pantolon giyen bir kız görmemiştim, ancak sen sürekli pantolon giyiyorsun."

"Çünkü rahat."

"Üstelik şahane bir fiziğin var." dedikten sonra sargı bezini bağladı ve ben de ceketimi tekrar giydim.

"İltifat için teşekkür ederim." diyerek garipser bir tonda konuşmama engel olamamıştım. Şahsen, ben bu tarz bir iltifatı daha önce aldığımı hatırlamıyordum ve doğal olarak da bunu beklemiyordum. Üstelik Rea, gördüğüm kadarıyla kendini yakın hissettiği insanlara karşı oldukça açık sözlüydü.

"Ciddiyim." dedikten sonra elinde kalan sargı bezi yumağını ilk yardım kutusuna koyarak kutunun kapağını kapattı ve tekrar yanıma oturdu. "Dün gece üstünü değiştirirken durdum, senin hastalığını falan unutup hafif belirgin olan karın kaslarını izledim. Bir de benim göbeğime bak, krema gibi yumuş yumuş." diyerek eliyle karnına iki kez vurmuştu.

Blind Warrior  [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin