Dreame'de 40.Bölüm
Sabahın erken saatleri olmasına rağmen o sıcacık yataktan çıkarak evin arka bahçesinde yere oturmuş ve şehirdeki gölge askerlerimin sayısını ve konumlarını ayarlamaya başlamıştım. Pek çok yere sürekli girip çıktığım için olsa gerek, şehrin içinde gezinen gereksiz bir gölge askeri topluluğu vardı ve manamın durduk yere azalmasının asıl sebebi de buymuş gibi görünüyordu.. Bu yüzden öğrencilerimi ve tanıdığım bazı insanları koruyan gölgelere dokunmadan şehirdeki üç gölge asker dışında tüm askerleri gölgeme geri çağırmış ve evin mahzeninde de bir gölge asker bırakarak diğerlerini yanıma almaya karar vermiştim. Tabi ben bunların hepsini düzenleyene, hangi askerin hangi bölgelerde bilgi toplayabileceğine falan karar verirken saat çoktan öğleni bulmuştu. Ayrıca Kahraman Seçme Töreninin üzerinden bir gün geçmesine rağmen çoktan Edora'ya ulaşan Nesta'nın şehre yakın bir ormanda gizlenmeye başladığını da öğrenmiştim.
"Usta, bizi Edora'ya götürecek olan araç geldi." diye konuşan Ren'in sesini duymamla birlikte ilgimi yerleştirmeyi bitirdiğim gölgelerimden alarak ona çevirmiş ve onu onaylayarak ayağa kalkmıştım.
"Çantalarınızı araca yerleştirdikten sonra burada toplanın. Hemen döneceğim." dedikten sonra gizlilik yeteneğimi aktifleştirerek bahçenin etrafından dolanarak ön bahçeye doğru ağır adımlarla yürürken Ren'in söylediklerime pek anlam veremediğini ancak buna rağmen içeriye girerek diğerleriyle de bunu paylaştığını hissedebiliyordum.
Ön bahçeye giderek yolda duran iki lüks araca kısaca baktıktan sonra yetkili gibi görünen adamın yanına giderek eşyalarını arkadaki araca yükleyen öğrencilerimi izlemeye koyulmuştum. O sırada Ren, şüphe çekmemek adına buraya araçla gelen ve ilk aracın içerisinde oturmaya devam eden Lukas'ın yanına giderek kulağına bir şeyler fısıldamış ve Lukas'la birlikte eve girmişlerdi. Ben de sabırla öğrencilerimi hazırlanmasını bekleyen kırklı yaşlardaki adama dönerek göz bandımın sol kısmını aşağıya çekerek sol gözümün açıkta kalmasını sağlamıştım.
[Şeytan Kralın Bakışı yeteneği aktifleştirildi. ]
İrisleri benimle birlikte kırmızıya dönen adamın kulağına yaklaşarak, "Prens, prensin eğitmeni ve korumaları araca bindi ve yolculuk boyunca rahatsız edilmek istemiyorlar." dememle birlikte adam hiçbir şey olmamış gibi aracın açık kapısının önünde saygıyla kısa bir reverans yapmış ve kapıyı kapatarak dizginleri elinde tutan arabacının yanındaki yerini almıştı. Muhtemelen onunla birlikte tüm görevliler, buna inanacak ve Edora'ya ulaşana kadar sanki öğrencilerim arabanın içindeymiş gibi halüsinasyon görmeye devam edeceklerdi.
Göz bandımı eski haline getirerek buraya geldiğim şekilde evin etrafından dolanarak arka bahçeye giderken gizlilik yeteneğimi de kapatmayı unutmamıştım.
"Bizi almadan nereye gidiyorlar..." diye söylenen Lukas'la birlikte, "Onları ben gönderdim. Kıytırık bir yolculuk yüzünden beş gün kaybetmek istemiyorum." diye konuşunca, öğrencilerim de bana dönmüşlerdi.
"Ama bunun için rapor tutacaklar. Kraliyet araçlarıyla gitmek zorunluydu."
"Merak etme, rapor tutulmayacak." dediğimde ne yaptığımı merak etseler de bunu sormamışlar, üstüne yüzlerinde rahatlamış bir ifade oluşmuştu. "Pekala." dedim, sorgusuzca bana güvenen öğrencilerimi görür görmez içimde yeşeren hafif bir mutluluk duygusuyla. "Üç saatlik güzel bir yolculuğu mu tercih edersiniz, yoksa direk olarak birkaç saniyede Edora'ya ulaşmak mı?" diye sorduğumda birkaç saniye düşünseler de ilk cevap veren kişi Cora olmuştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/217083257-288-k433930.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blind Warrior [Tamamlandı]
FantasyAna karakterin eğlence amaçlı çıktığı yolculukta karşılaştığı üç kişi ve bir ejderle birlikte işler çoktan karışmaya başlamıştı. Ana karakterin bir dilek hakkı karşılığında üzerine aldığı işin tüm sorumluluklarını taşımaya çalışması bir yana, üstüne...