39

4.8K 671 349
                                    

Derin bir nefes alarak başımı, yüzüme yaklaşan Valerie'e çevirerek bir süre mavi gözlerine dümdüz bir şekilde bakmış, ve onun yüzündeki hafif bir galibiyet gülüşünü umursamadan bir adım geri çekilmiştim. O da duruşunu dikleştirerek yüzümde oluşabilecek en ufak bir mimik hareketini kaçırmak istemezcesine bakışları bir an bile gözlerimden ayrılmamıştı.

Gülümsedim.

Ama bu gülümseme, biraz kuşku uyandıran cinsten sinsilik içeriyordu.

"Siz insanlar..." dedikten sonra Valerie benim gülümsememe gözlerini kısarak sahte mi değil mi diye anlamaya çalışmasına bakacak şekilde rahat bir duruş sergileyerek solumda kalan balkon demirlerine sol kolumu yaslamıştım. "Gerçekten eğlenceli varlıklarsınız. Özellikle duygusal durumlarınız beni gülmekten öldürüyor." dediğimde Valerie'nin yüzünde mimik oynamasa da bakışlarından yavaş yavaş tedirgin olmaya başladığını fark etmiştim.

Çok eğlenceliydi! Zafer kazandığı için kendine güveni doruklara ulaşmışken bir anda alabora olmuştu. İnsanların duygularının bu kadar basit ve kırılgan olmasını seviyordum. Onlarla oynamak her zaman daha eğlenceliydi, ama genel olarak yemeğiyle oynamayı sevmeyen bir insandım.

Ama bu eğlenceli olduğu gerçeğini değiştirmez!

"Kraliyet yemininin seni kısıtlamasını sevmiyordun, ancak o gün benim güvenimi kazanabilmenin en kolay yolu da bu kraliyet yeminiydi değil mi? Tüm avantajlarını, tüm kozlarını bir anda benim ellerime teslim ettin çünkü, üzülmüş olmalısın.. Şartları eşitlemeye çalışacağını tahmin etmiştim, ancak bu kadar hızlı ve riskli hamleler yapacağın aklıma gelmemişti. Düşündüğümden daha eğlencelisin, seninle oynamak hoşuma gidecek." derken ona doğru yaklaşmış ve işaret parmağımla çenesini kaldırarak mavi gözlerine yakından bakmıştım. "Benim evimi kraliyet yeminini etkinleştirmeden bulabildiğini göstererek bir nevi elinde beni kontrol edebilecek bir kozun olduğunu varsaymak istedin. Sonuçta benim evimdi ve illaki korumak istediğim şeylerim olacaktı. Bu sayede kraliyet yeminini bozsan bile, senin elindeki koz yüzünden seni öldüremeyecek veya cezalandıramayacaktım." diyerek elimi indirmiş ve başımı yana eğerek masum bir şekilde yüzüne bakmıştım. "Beni bu şekilde kısıtmayabileceğini düşünmen çok tatlı. Ama yine de sana öğretmem gerekecek değil mi? Pekala, bu oyunu senin anlayacağın şekilde oynayacağım."

[Şeytan Kralın Bakışı yeteneği aktif edildi.]

[Etki: Kullanıcı karşı tarafın zihnine girebilir, ona emirler verebilir veya karşı tarafa bir ilüzyon gösterebilir.]

[Yan etki: Her saniye mananın %0.1'i tüketilir.]

Zihnine girdiğimi bile anlamayan Valerie'ye küçük bir gülümsemeyle baktıktan sonra sağ elimi kaldırarak parmağımı şıklatmıştım ve bunu yapmamla birlikte üç metre yakınımızda kırmızı bir çember oluşarak geçit kapısı şeklinde içi kararmıştı. Şeytan kralın bakışı yeteneğiyle oluşturduğum bu illüzyona Valerie şaşkın bir ifadeyle bakarak "Geçit kapısını öylece açtın mı?" diye mırıldanmıştı ve bu oldukça haklı bir isyandı. Geçit kapısı öylece açabileceğin şeyler değildi ve belirli şekilleri çizmek için mat bir madde kullanmadığın sürece açılması imkansızdı.

Rolüme devam ederek parmağımı tekrar şıklatmamla geçit kapısının siyah yüzeyi aydınlanmış ve bir televizyon gibi içerisindeki şeyi gözlerimizin önüne sermişti. İçeride aynı mavi kristallerle dolu bir zindanda, kanlar içinde yere yığılmış olan Valtiz'in görünümü vardı. Olaylarla bir bağlantısızlık olmasın diye Valtiz'i kısa saçlı haliyle göstermiş ve Raphael'i ise eski görünüşünde olacak şekilde ayarlamıştım.

Blind Warrior  [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin