"Onunla konuşacak mıydın?!" ~Heeseung
(SANIRIM MÜNECCİM OLUYORUM YAVAŞ YAVAŞ YUPPİĞ)-Mina
(En iyi müneccim Jaehwa bi kere, hıh...)Evet, Heeseung'a çarpmıştım.
Heeseung, çelik yelek falan mı takıyorsun? Kafam acıdı...
"Şe-şey..." ~Cheonsa
"Ney?" ~Heeseung
"Şey..." ~Cheonsa
"Ney, Cheonsa?!" ~Heeseung
"Seni çok özledim." ~Cheonsa
Vakit kaybetmeden Heeseung'a sarıldım. Galiba 2 gün, 2 sene gibi gelmişti bana.
Heeseung'da kollarını bana sarınca, kendimi bütün negatiflikten arınmış gibi hissetmiştim. Bu normal miydi?
"Sana gelme dediğim halde resmen her saat geldin." ~Heeseung
"Az yemek gibi bir aptallık yapmadın değil mi?" ~Cheonsa
"Yapmadım, merak etme. Taehyun-nim beni yanlız bırakmadı." ~Heeseung
"Ve benimle düzgünce konuşmadın bile... Seni görmeme izin vermedin hatta!" ~Cheonsa
Bir anda sesimi yükselterek geri çekilmiştim. Ben gece ağlarken kendisi gizli ajan Taehyun ile eğleniyordu belki de.
"Evet. Ama açıklayabilirim. Bir sebebim var." ~Heeseung
"Eğlenceli miydi? " ~Cheonsa
"Öyleydi. Ya işi başka tarafa çekme! Bir anda beni özlediğini söyleyip sarıldın ve nevrim döndü! Ben sana kızacaktım!" ~Heeseung
"Kimin kötü kimin iyi olduğunu bilmiyorum Heeseung. Ve onu tanımadığım için güvenmiyorum. Ama... Sen? Sen iyi misin? Bu tartışmada iyi taraf kim? Bana doğruyu söyle. Kötü taraf bile olsan... Yine de yanında olacağım." ~Cheonsa
"Ben... Bilmiyordum. O olay olduğunda, birinin öldüğünü, o adamın kötü biri olduğunu... Aklıma getirmek istemiyordum ve o aptal bunları tekrar aklıma soktu. Ben... Anlatamam. Üzgünüm. Yapamam. Senin olduğu gibi, benim de anlatamayacağım şeyler var. Bunu öğrenmesen daha iyi olur. Ve... Belki de kötü olan taraf benim. Senin benim yanımda olmaman gerekiyor. Herkesin bildiğini bilmiyordum. Biliyorlarsa, bir şey var demektir. Bir şey varsa... Sana bir şey olursa... Dayanamam." ~Heeseung
"Bana bir şey olmaz. Sen beni korursun." ~Cheonsa
"Sen bana güveniyorsun ama ben kendime güvenmiyorum. Ya koruyamazsam?" ~Heeseung
"Tek başına bir sürü şeyden korudun beni. Bu sefer de ENHYPEN ile birlikte korursun. Lütfen... Beni bırakma." ~Cheonsa
"Niyetim var mı sence? Herkesin gözünün elinde elini tutup, senin bana ait olduğunu falan söylemek istiyorum. Mina buna çok gıcık olurdu... Yaa, bunu cidden yapmalıyım." ~Heeseung
İki dakika üzülüyorduk birlikte, çözüm bulmuştuk. Hemen hainlik planları kurmaya başladı.
"Kahvaltı?" ~Heeseung
"Sen de gelecek misin?" ~Cheonsa
"Sen yiyecek misin? " ~Heeseung
"Sen gelmezsen, hayır." ~Cheonsa
"Gelmek zorundayım yani... Peki. Geleyim." ~Heeseung
Sarılmak ne kadar iyi hissettirse de, sona ermesi kötü olmuştu. Ama Heeseung'a bakarak bile mutlu oluyordum ve bu yetiyordu. Çok garipti ve kesinlikle normal değildi.
Kulübeden çıktığımızda, Heeseung etrafa her an bir şey olacak gibi bakıyordu.
"Seni gündüz vakti vuracaklarını sanmıyorum. " ~Cheonsa
"Uyurken vuracaklar mı demek istiyorsun?" ~Heeseung
"Bu sonuca nasıl vardın?" ~Cheonsa
"Haklısın, başımıza gelenler çok normal." ~Heeseung
Haklı işte, diyecek bir şey yok.
Kahvaltı için masaya oturduğumuzda az önce konuşanlar konuşmuyor, herkes Heeseung'a öldürecek gibi bakıyordu.
"Şey... Imm..." ~Cheonsa
"İyi halt ettin." ~Jay
"Teşekkürler?" ~Cheonsa
"Bir şey değil." ~Jay
"Neden?" ~Sunghoon
"Can sıkıntısı. Neden olabilir Sunghoon hyung?" ~Niki
"Şifreli konuşmasanız da biz de ne olduğunu anlasak? Mesela Heeseung hyung neler olduğunu en başından anlatsa?" ~Jungwon
"Anlatamam. Hatırlamak istemiyorum..." ~Heeseung
"Bu yüzden mi tek başınaydın iki gündür?!" ~Jay
"Evet!" ~Heeseung
"Bravo sana hyung! Hiç kimseyi umursamadığın için teşekkürler!" ~Jay
"Lafı mı olur! Görevim!" ~Heeseung
"Kesin birbirinize bağırmayı!" ~Cheonsa
Sen niye bağırıyorsun o zaman?! Salak...
"Yani şey... Hani barışın. Bağırışmayın. O yüzden, sesim çok çıktıysa özür dilerim..." ~Cheonsa
"Bu özür dilenecek bir şey değil. Sen doğru olanı yaptın." ~Jake
"Özür dilerim hyung..." ~Jay
"Bende özür dilerim Jay." ~Heeseung
"İşte bu daha güzel." ~Cheonsa
Sunoo kahvaltısını bitirmiş bir şekilde bana baktı. Bende hevesle yediği için ona bakıyordum.
"Çok acıkmıştım..." ~Sunoo
Sunoo gülmeye başlayınca, ben de gülmeye başladım.
Kahvaltı başlanmayı bekliyor, Sunoo başladığı için mutlu, herkes Heeseung'a bakıyor... Yani bu pek iç açıcı bir durum değil.
"Şey... Acaba sevgilimi gözlerinizle yemek yerine eliniz ve ağzınızı kullanarak önünüzde ki kahvaltılıklardan mı yeseniz?" ~Cheonsa
"Sevgilim..?" ~Heeseung
(Aynı tepkiyi verdim. Sevgilim derken?)-Mina
(Amca oğlu mu deseydim knk?)"Hâlâ rüyada olmalıyım." ~Jay
"Galiba korece yetersizliğim kendini göstermeye başladı." ~Jake
"Toplu katliam yapıyor kıza bak." ~Sunghoon
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor)
Fanfiction❗𝐵𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚 𝑠𝑎𝑦ı𝑠ı 𝑠𝑖𝑧𝑖 𝑘𝑜𝑟𝑘𝑢𝑡𝑚𝑎𝑠ı𝑛, 𝑏𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚𝑙𝑒𝑟 𝑘ı𝑠𝑎. Hadi sizinle bir oyun oynayalım, yerinde acılı, yerinde duygusal, yerinde kötü, yerinde eğlenceli. Ama her oyun gibi, bu oyunun da kuralları var. Kurallar şunlar; a...