"Şey... Ben... Senden hoşlanıyorum... Aa... Söyledim. O kadar da zor değilmiş."
"Te-teşekkürler..." ~Cheonsa
"Ne?"
"Üzgünüm, ne demem gerektiğini bilmiyorum... Benim... Sevgilim var..." ~Cheonsa
"Ah... Vay be... Bu da benim şansım işte. Sessiz biri gibiydin, sevgilin yoktur diye o kadar da kafamda prova yaptım ve itiraf ettim. Kafamda ki gibi olmadı tabii ama... Yapacak bir şey yok. Bende mahallemdeki kıza çıkma teklifi ederim. Size mutluluklar."
Kötü bitmemesine sevindim...
Daha önce konuşmuşluğumuz bile yok, nereden biliyorsun sessiz biri olduğumu?
Şimdi, Heeseung ve Jake'i bulmalıyım. Diğerleri bugün okula gelemediler. Aileleri çok kızdı anlaşılan... Jungwon'un gelmesini beklemiştim ama abisi büyük ihtimal Heeseung'a olan kininden dolayı annesine söylemiştir.
"Neden ortalıkta aptal aptal geziniyorsun? Yanındaki çocuk kimdi?" ~Heeseung
"He? O mu? Şey... Imm... O... " ~Cheonsa
"Cheonsa, konuşmayı bildiğini biliyoruz." ~Jake
"Şey... Öylesine biri... Tanımıyorum. Bir şey söyledi sadece..." ~Cheonsa
"Ne söyledi?" ~Heeseung
"Eee... Şey söyledi..." ~Cheonsa
"Senden hoşlandığını söyledi ama sen bu beyinsiz geyikle çıkıyorsun." ~Mina
Hahaha, bakın burada kim var? Dayak yemek isteyen bir adet Kim Mina!
"Sakinim... Sakinim... Biri daha ölmemeli... Ya da gidip öldürsem mi? Evet, evet. Öldüreyim. Siz bensiz devam edin." ~Heeseung
"Hyung! Saçmalama. Hoşlanıyorsa, hoşlanıyor. Cheonsa başından göndermiş işte." ~Jake
"Haklısın... Ama bu katil olmamam için geçerli bir sebep değil!" ~Heeseung
"Yazık oldu... Çocuk yakışıklıydı." ~Mina
"Mina! Kes şunu! Heeseung ondan daha yakışıklı!" ~Cheonsa
"Sağol..." ~Heeseung
ÖLÜYORUM MİNA GİDELİM!!
"Mina sen su alacaktın!! Hadi alalım!! Kazuha ne-chan çok yanlız kaldı!!" ~Cheonsa
"Değişik bu kız..." ~Jake
"Evet... Ve bu çok hoş." ~Heeseung
"Duymadım, kesinlikle bir şey duymadım..." ~Cheonsa
Heyecanlanma, heyecanlanma, heyecanlanma, heyecanlanma, heyecanlanma...
"Sonunda itiraf ettin. Çocuk ona yakışıklı demeni bekliyormuş. Bana anlattığın milyon tane cümlenin içinden bir kelimesini o geyiğe söylesen iyi olurdu." ~Mina
"Karşısında çok heyecan yapıyorum... Ama... Bir şey oldu... " ~Cheonsa
"Ne oldu?" ~Mina
"Bunu söylemeye çok utanıyorum ama sana söylemeden de yapamam..." ~Cheonsa
"Ben sana hiç bir zaman kızmam. Kızmadım daha önce, değil mi? Benim sinirim senin dışında dünyadaki her mala karşı. Sen özel bir malsın. O yüzden sakin ol ve söyle." ~Mina
Ne kadar da güzel teşvik ediyor beni.
"Şey ben... Heeseung'ı öptüm..." ~Cheonsa
"Daha önce de yaptın." ~Mina
"Bu aynı değildi... O yanağındandı, bu..." ~Cheonsa
"Ne, ne, ne, ne, ne? Ne?! NE?! SEN UÇUYORSUN KNK!!" ~Mina
"Bağırma... Herkes bize bakıyor..." ~Cheonsa
"Nasıl yaptın? Sen? Dur ben ciddi ciddi büyük bir şok geçiriyorum şu an... Senden bahsediyoruz dimi? Sen öptün yani... Nasıl oldu? Nasıl bir histi? Lan sevgilim var ama sana sormak zorundayım anla çaresizliğimi." ~Mina
"Çok üzgündü... Ağlıyordu... Sonra bende işte... Bir anda... Öyle bir şey yapmayı düşünmemiştim bile. Kim düşünür ki? Her şey bir anda gelişti... Ve... Güzel bir histi... Onu her görüşümde midemde ki kelebekler harekete geçiyor ama o zaman... Sanki midemde ki kelebekler bir anda 2 katına çıkmış gibiydi... Ya da öyle bir şey yaptığım için strestendi." ~Cheonsa
"Hayallerim yıkıldı... Kai sürekli g*tü yırtılana kadar gülüyor, biz öyle bir duruma giremeyeceğimiz için romantik iki saniye bile yaşayamayız." ~Mina
"Çok mutlu olduğunda yap." ~Cheonsa
"Sen bir daha yapsana. Yapamazsın tabii. O yüzden sus şimdi. Su alıp gidelim. Zil çala-..." ~Mina
Mina'nın sözünü kesen şey zilin çalmasıydı. Bende bu duruma baya bir güldüm tabii.
Sınıfa çıktığımızda öğretmen herkesi kapının önünde bekliyordu. Bu gerçekten garip bir durum...
"Herkes burada mı? 1, 2, 3,.. 19, 20,.. Tamam. Herkes burada olduğuna göre, beni takip edin. Sunbaelerinizin dersi boş olduğu için ve sınıf mevcutları bugün az olduğu için dersimizi onlarla birlikte işleyeceğiz." ~İngilizce öğretmeni
Bugün değişik geçiyor. Çünkü 4 ders ingilizceden sonrası 2 ders boş.
"Üstelik orası da benim sınıfım. Siz sormuştunuz, değil mi?" ~İngilizce öğretmeni
"Evet. Çünkü 4 ders üst üste işliyoruz. Bizi mi, onları mı daha çok görüyorsunuz merak etmiştik." ~Mina
Evet, bu Mina ve benim fikrimdi. Gerçekten merak etmiştik.
Dur...
"Mina, bir şey bulup 4 dersten birden kurtulmalıyız..." ~Cheonsa
"Yuh knk, kendini yırtsan 4 ders ingilizceden kurtulamazsın... Hem, neden ki?" ~Mina
"Jay'den öğrenmiştim, onların sınıf öğretmeni..." ~Cheonsa
"İşte şimdi sı-" ~Mina
"Önceden gidip baktım, neredeyse herkes tek oturuyor. Bu bir etkileşimli ders olacağı için güzel oldu. Lütfen derste konuşmamak adına kızlı erkekli oturun. Sunbaeleriniz gırgırı çok sever çünkü." ~İngilizce öğretmeni
"Asıl şimdi yaptım o diyeceğin şeyi..." ~Cheonsa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor)
Fanfiction❗𝐵𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚 𝑠𝑎𝑦ı𝑠ı 𝑠𝑖𝑧𝑖 𝑘𝑜𝑟𝑘𝑢𝑡𝑚𝑎𝑠ı𝑛, 𝑏𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚𝑙𝑒𝑟 𝑘ı𝑠𝑎. Hadi sizinle bir oyun oynayalım, yerinde acılı, yerinde duygusal, yerinde kötü, yerinde eğlenceli. Ama her oyun gibi, bu oyunun da kuralları var. Kurallar şunlar; a...