"Ne? Cesetler mi? 6 tane mi? 5 değil mi?!" ~Mina
"Ya ne 5'i, ne diyorsun sen?! 6 dedim işte! Birinin bizim okuldan olduğunu söylüyorlar." ~Arin
Mina ile Arin telefonda konuşurken hoparlörde olan telefondan gelen cevapla hepimiz birbirimize baktık. Tanıdığımız biri onları görmüş ve kurban gitmiş olabilirdi.
"Altı dedi, siz de duydunuz." ~Mina
"Ben okuldakileri tanımıyorum zaten sizden başka..." ~Kazuha
"Bizde tanıdığımız biri olmasından korkuyoruz işte..." ~Yujin
"Ya değilse?" ~Sunjin
"Gidip bakmadan öğrenemeyiz." ~Heeseung
"Odalar çok karışıktır hyung." ~Jungwon
"Heeseung hyung haklı. Karışık olmadığı zaman cesetler gitmiş olacak. Kimlerin kurban olduğunu öğrenmemiz gerek." ~Jay
Macerasız bir buçuk hafta sonunda, gezinin son günü bu cesetler ortaya çıkıyordu. Aman ne güzel!
Jungwon'un yapıştığım sırtından kafamı kaldırdım ve herkesin üzerinde gözlerimi gezdirdim. Istekli ve cesur görünüyorlardı. Bir tek ben mi korkuyorum yani?
"Çok korkutucu..." ~Cheonsa
"O kadar da değil. Alışmış olman gerekirdi." ~Jungwon
"Ne diyor?" ~Niki
"Çok korkutucuymuş." ~Jungwon
"Noona-nim, abartma. İlk seferinde korkmuş olabilirsin ama artık alışmışsındır. Sen bizden ceset sakladın Sunoo hyung ile bir olup. Üstelik bir şey değil ki, alt tarafı ruhları çıkmış insan bedenleri." ~Niki
"Her gün cesetle yatıp, cesetle kalkıyor sanki..." ~Byeol
"Belki öyle yatıp kalkıyorumdur?" ~Niki
"Niki, tartışmanın sırası değil." ~Sunghoon
"Diyene bak, daha dün akşam unniemle box maçı yaptınız adeta." ~Sunjin
"Kalkın, gidiyoruz. Beklersek kavga çıkacak." ~Jungwon
Jungwon'un elini bir saniye olsun bırakmamak gibi bir planım vardı. Teker teker cesetlerin kime ait olduğuna bakacaktık. Bütün bu süre boyunca Jungwon'un yanından ayrılmayacağım, ne olur ne olmaz...
İlk kalabalık odaya geldiğimizde fareden çok korkan o japon kel adam olduğunu anlamıştık. Bir süre Niki ve Jay'i lafa tutmuştu. Hayatta aklıma bir katil olabileceği gelmezdi...
Ikinci odaya gittiğimizde herkesi ittirerek kendimize yer açıp içeri baksakta karşılaştığımız durumda bir hiç elde etmiştik. Polisler görüş açımızı kapatıyordu.
Heeseung cebinden çıkardığı defalarca katlanmış kağıdı polis memurlarına uzatınca Niki araya girip bir şeyler söyledi ve ikisi de kağıdı geri aldıktan sonra derince nefes verdiler.
"Bakmamıza izin verecekler." ~Niki
Biraz sonra polisler kapının önünü açınca yerde yatan adama baktım. Yüzünden tanımak zordu çünkü sol tarafı bize dönükken, sol gözüne saplanmış olan bir bıçak vardı.
Bakmak zor olduğu için bir kere baktıktan sonra gözlerimi yerden kaldırmayıp Jungwon'un sırtına bugün bilmem kaçıncı kez yasladım kafamı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor)
Fanfiction❗𝐵𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚 𝑠𝑎𝑦ı𝑠ı 𝑠𝑖𝑧𝑖 𝑘𝑜𝑟𝑘𝑢𝑡𝑚𝑎𝑠ı𝑛, 𝑏𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚𝑙𝑒𝑟 𝑘ı𝑠𝑎. Hadi sizinle bir oyun oynayalım, yerinde acılı, yerinde duygusal, yerinde kötü, yerinde eğlenceli. Ama her oyun gibi, bu oyunun da kuralları var. Kurallar şunlar; a...