"Ne demek bütün gün?" ~Jungwon
"Biz köle miyiz?" ~Heeseung
"Sizi bilmem ama Cheonsa benim kölem." ~Sungoon.
"Kes." dedim ciddi tutmaya çalıştığım ama başaramadığım ses tonum ve yüz ifadem ile ve elimi ona doğru uzattım "dur" işareti yapar gibi.
Elimi tutup kendi eline vurmaya başlayınca Jake'i dinlemem gerektiğini fark ettim. Bir şey söylemeye hazırlanıyordu.
"Kuzenlerimde yardım edecek. Nereden bilecektim ben bu kadar kalabalık olacağını?" ~Jake
"Sunoo'nun dayısının evi- yok, pardon. MALİKANEsi gibi olmayacak en azından." ~Jay
"Eğlenceli olacak bence. En fazla ne olabilir ki?" ~Sunoo
4 saat sonra
"(İng) Çek şu lanet olası siyah kafanı!!" ~Cheonsa
"(İng) Sen çeksene şu cadı süpürgesi saçlarını!!" ~Felix
"Stop! Ne oluyor? Ne bu bağırışma?" ~Chan
"Ben bu kızı hiç sevmedim!" ~Felix
"Ben sana bayılmıştım oysa ki!" ~Cheonsa
Olabilir aslında...
"Aman! Yazık oldu!" ~Felix
Olamazmış.
"Cheo! Ne derdin var? Sakin olur musun?" ~Jungwon
"Olacağım abi, bu çillinin siyah saçlarını yolduktan sonra!" ~Cheonsa
"Kim kiminkini yoluyor göreceğiz cadı!" ~Felix
"Felix! Saçmalama!" ~Chan
Beni Felix oppa-nim'den uzaklaştıran, ayaklarımın yerden kesilmesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor)
Fanfiction❗𝐵𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚 𝑠𝑎𝑦ı𝑠ı 𝑠𝑖𝑧𝑖 𝑘𝑜𝑟𝑘𝑢𝑡𝑚𝑎𝑠ı𝑛, 𝑏𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚𝑙𝑒𝑟 𝑘ı𝑠𝑎. Hadi sizinle bir oyun oynayalım, yerinde acılı, yerinde duygusal, yerinde kötü, yerinde eğlenceli. Ama her oyun gibi, bu oyunun da kuralları var. Kurallar şunlar; a...