"Cheonsa ile bu sefer ben oturmak istiyorum." ~Sunoo
"Kes be(!). Sen ne alaka?" ~Sunghoon
"Ben geçen sefer çok oturamadım-" ~Niki
"Sonuçta oturdun." ~Jay
"Ben Heeseung ile oturacağım." ~Cheonsa
Bir anda hepsinin sesi kesilmişti, kendi arasında tartışan S&M'in bile. Benim belli bir kararımın olması hepsini şaşırtmıştı herhalde.
"Tamam... Bu... Beklenmedikti. Odayı konuşalım o zaman. 17 kişilik olacağına göre bize 2 kişi daha gerek." ~Jungwon
"Sunjin ve sınıfımızdaki yeni kız. Mina ve benim arkadaşım. Iki gündür yani." ~Cheonsa
Sessiz durmayın... Bu beni geriyor.
"Sen iyi misin?" ~Heeseung
"Hayır. Etrafımız biraz boşalınca hepinize bir şey söyleyeceğim." ~Cheonsa
Hepsi sessizce etrafımızdaki öğrencilerin gitmesini beklemişti. Bende gittiklerini fark ettiğimde hızlıca lafa girdim ve Kangbin ile olan konuşmamı anlattım.
Hepsi, ciddi anlamda hepsi saçmaladığımı söyledi. Neden diye sorduğumda da daha önce onunla uğraştığım için beni korkutmak istediğini söylediler. Mina bile! Heeseung zaten tek kelime bile etmedi!
"Geziye gelmesem olmuyor mu? Son anda karar değiştiremez miyim?" ~Cheonsa
"Boş konuşma." ~Heeseung
Kafamı öne eğdim ve sıranın bize gelmesini bekledim.
"Ge-geç kalmadım, değil mi?" ~Kazuha
"Hayır. Şu an sıramızı bekliyoruz. Yeni taşındın ama yine memleketine gidiyorsun ne-chan" ~Mina
Kazuha ne-chan yani unnie Japonyadan yeni taşınmış. Çok güzel bale yapıyor. Bizden biraz büyük ama bizim sınıfımıza gelmesi gerekti.
"Evet. Biraz öyle oldu. Ama şansa." ~Kazuha
"Kızlarla zaten tanıştın. Bunlarda okuldaki farklı farklı sınıflardan Cheonsa'nın arkadaşları. Öndeki kısa boylu abilerinden biri." ~Mina
"Memnun oldum hepinizle tanıştığıma." ~Kazuha
"Bizde" dedik hep bir ağızdan. Yani Enhypen, S&M ve Sunjin.
Sunjin'de okulda yeniydi ama çabuk uyum sağlamıştı. Kazuha ne-chan'da çok cana yakın olduğu için onun da çabucak uyum sağlayacağına eminim. Üstelik elimizde Japonya şansı varken.
Tabii... Giderken bir bomba bizi öldürmezse.
Yol boyu kulaklığımı takıp şarkı dinlemek gibi bir planım vardı ama Heeseung bu planımı kulaklıklarımı kulağımdan çıkarıp kendi çantasına atarak bozmuştu.
"Bakacağız. Şüphelendiğin bir şey olursa söyle yeter. Ben sana inanıyorum." ~Heeseung
"Neden hiç bir şey söylemedin? Hepsi bana aptalmışım gibi bakarken..." ~Cheonsa
"Bu bir yapboz ve ben parçalar etrafa saçılmadan yerine koymak istiyorum." ~Heeseung
"Onların benim üstüme gelmemelerini sağlayabilirdin." ~Cheonsa
"Evet. Ama kavga çıkmasını istemedim. Yoksa hepsi ile kavga ederdim. Özür dilerim." ~Heeseung
Galiba artık bütün yolu Heeseung'a yaslanarak geçireceğim.
"Birden fazla dinlenme tesisi olacak
Hangisini kast etti ki?" ~Heeseung"En büyük ve kalabalık olanı." ~Cheonsa
"Sınıra yakın olmalı. Kalabalık olması için herkesin durmak isteyeceği bir yer olması gerek." ~Heeseung
"Öyle olmalı..." ~Cheonsa
"Tamam... Galiba bir süre bu üzgün halinle yola devam edeceksin. Peki. Anlaştık." ~Heeseung
"En çok ne üzüyor, biliyor musun? Babamla kavgalıydım ve hep bana sarılmasını istiyordum, çünkü bunun annemin acısını dindireceğini sanıyordum. Ama şimdi babam da gitti... Tek istediğim ona sarılmaktı. Fazla temastan hoşlanan biri değilim, yine de sarılmak istediğim zamanlar oluyor. Şimdi nasıl bir acının içine düştüm? Annemin acısı içimde yanıyorken, bir de babam... Acı diyorum çünkü canımı yakıyor... Acıtıyor." dedim gözlerim dolmaya başlıyorken.
Derince titreyen bir nefes aldım ve devam ettim; "Sürekli gülmek zorundaymışım gibi hissediyorum. Belki gülersem acım azalır. Bunu ilk tanıştığımız zamanlarda Mina söylemişti. Okulun merdivenlerinden yuvarlanmıştım ve Mina 'gülersen acın azalır' demişti. Neden işe yaramıyor? Şimdi de kimse bana inanmıyor... O kadar önemliysem, neden kimse bir an dikkat kesilip en azından 'olabilir' demiyor? Ben kenara atılabilecek bir oyuncak değilim... Biri istediği zaman onu takip edip, işi bittiğinde yanından ayrılacak bir oyuncak hiç değilim. Yine de... Onca acı varken mutluyum. Bana iyi geliyor, S&M ile arkadaş olmak. ENHYPEN ile tanışmış olmak. Yeni bir ailemin olması... Yaa... Beni dinlemek zorunda değildin. Çünkü boş konuşuyorum. Sadece boşver. Tabii, o kadar dinledikten sonra boşveremezsin de, neyse..."
"Alnına 'dikkat kırılır' yazacağım. Sonra kulağına kulaklık takıp, sokağa bırakacağım. Kimse yanaşmaz. %100 garanti. Bak, kesin. Yanaşmaya çalışan olursa diye de peşinde gezeceğim, belki dövecek birini bulurum. Nasıl fikir?" ~Heeseung
Yapmayacağı şey değil...
"Harika. Tam senlik." ~Cheonsa
"Şimdi... Uyku vakti." ~Heeseung
Hiç bir şey olmamış gibi... O mükemmel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor)
Fanfiction❗𝐵𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚 𝑠𝑎𝑦ı𝑠ı 𝑠𝑖𝑧𝑖 𝑘𝑜𝑟𝑘𝑢𝑡𝑚𝑎𝑠ı𝑛, 𝑏𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚𝑙𝑒𝑟 𝑘ı𝑠𝑎. Hadi sizinle bir oyun oynayalım, yerinde acılı, yerinde duygusal, yerinde kötü, yerinde eğlenceli. Ama her oyun gibi, bu oyunun da kuralları var. Kurallar şunlar; a...